44. Bölüm

3.6K 205 137
                                    

Bu bölüm @lalehtsy ve @mavitaraftari armağan olsun🎉🎊😚😚

***

....."Yoo anlıyorum dert etme sen. Sonuçta bende bu işlerin içindeyim" dediğim anda Yaman ağzındaki çayı püskürtmüş, Doruk ve Mert'in şaşkın bakışları benim yüzümü bulmuştu.

Ama ben bir şey yapmadımki sadece bunları bana kimse sormadı bende söylemedim...😉😉

Çatalımı alıp tabağıma dönmemle, kolumdan tutulup kaldırılmam bir oldu.

Ne olduğunu anlamadan Mert beni sürüklemeye başlamıştı. Dış kapıyı açıp beni ittiğinde sendeleyerek dengemi sağladım.

"SEN BENİM EVİME AJANLIK YAPMAK İÇİN Mİ GELDİN?" diye bağırınca irkilmiştim.

Şaşırdığımdan sadece "Hayır!" diye bilmiştim.

Tekrar gelip kolumu tutunca sıkmaya başlamıştı.

"SÖYLE KİMİN İÇİN ÇALIŞIYORSUN?" diye bağırıp kolumu iyice sıkınca canım acımaya başlamıştı. Kolumu sarsınca elimdeki çatal yere düşmüştü.

"Ben bir şey yapmadım, kimsenin ajanı falanda değilim?" dedim dişlerimin arasından.

Mert'in bağırmalarına Yaman ve Dorukta kapıya çıkmıştı ve korkuyla Mert'e, acıyarakta bana bakıyorlardı.

"AHH!! KİMİN İÇİN ÇALIŞIYORSUN LAN!!"

Bende de sabır bir yere kadardı. Hızla kolumu elinden kurtarıp bende bağırmaya başladım.

"EHH!! YETER BE!! BEN BİR ŞEY YAPMADIM DİYORUM, DİNLEMİYORSUN BİLE!!! KİMİN İÇİN Mİ ÇALIŞIYORUM??? SANA BİR KOPYA VEREYİM....ANKARADA YAPTIĞIN SİLAH TESLİMATINDA BEN OLMASAM ÇOKTAN ÖLMÜŞTÜN.!!" dedim ve sinirimi alamayarak daha çok bağırdım.

"ANLADIN MI ŞİMDİ, KİMİN İÇİN ÇALIŞIYORMUŞUM. AYRICA SİZİ ÖLDÜRMEK İÇİN GELSEYDİM EMİN OL BU KADAR YAŞAMAZDIN!!" dedim ve arkamı dönerek yürümeye başladım.

Arkadan Dorukla Yaman'ın "Yuh!!" "Ne teslimatı?" gibi sorular sorduğunu duydum ama bir kere bile arkama bakmadım.

Bahçe kapısından çıkarken kapıyı kapatmak için arkama döndüğümde Mertle göz göze geldik.

Rüzgar esince saçlarım savrulmuştu tıpkı teslimat olduğu gün arabaya binerkenki gibi.

Saçlarımın savrulmasıyla Mert'in gözleri büyümüştü.

Son pişmanlık fayda etmez Mert Bey.

Hızla bahçenin demir kapısını çarpıp eve yürümeye başladım.

***

Uyandığımda canım sıkkındı. Dünkü tartışmadan sonra kimseyle konuşmamıştım.

Banyoda elimi yüzümü yıkarken koluma baktığımda morardığını görmüştüm. Kolay kolay ağlamazdım ama tenim hassas olduğu için çabuk morarıyordu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra telefonumun çalmasıyla tekrar odama döndüm.

Onur'un aradığını görünce bir şey olma ihtimaline karşı kaşlarım çatılmıştı.

"Efendim?" diyerek telefonu açtım.

"Ömür, nasılsın kardeşim?"

Tamam adımla hitap ettiğine göre kesin bir şey isteyecek. Kötü bir şeyin olmamasına sevinirken, ne isteyebilir diye düşünmeye başlamıştım.

"İyiyim abicim sen nasılsın?"

"Bende iyiyim. Senden bir şey rica edecektim."

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin