- 9.Bölüm - Belki Tekrar Ararım!

3.5K 219 18
                                    

Balkondan salona geçtiğimde annemi gördüm. Yüzündeki şaşkınlıkla "Sabah sabah balkonda ne yapıyorsun?" dedi. Bende gülerek "Sana da günaydın anne." dedim.. Benim zorlamam üzerine oda bana günaydın dedi ve ekledi " Sen balkonda ne yapıyordun. " dedi tekrar bende hiç bozuntuya vermeyerek "Sadece biraz hava almak istedim." diye noktaladım cümlemi. Sonrada sırıtarak ekledim " Hadi kahvaltı hazırlayalım, sonrada diğerlerinin kaldırırız." dedim. Tabi annemde bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı ve ve sadece " Tamam. " diyebildi.

Mutfağa yöneldik. Bir saat içinde masamız hazırdı. Domatesler, çaylar, patates kızartmaları, sosisler her şey masadaydı. Ben son olarak çatalları masaya koyuyordum ki mutfak kapısında babam belirdi. " Ooo. Günaydın Hanımlar. Sabah sabah baya döktürmüşsünüz."

Babam neşeli, sakin bir insandı, ama konu işe geldiği zaman bir ciddiyete bürünüyordu.

Bende "Sen iste biz sana hep böyle sofalar hazırlarız. " dedim kocaman sırıtarak.

" Teşekkür ederim ama ben kahvaltıya kalamayacağım, halletmem gereken işlerim var. " dedi ve bizi öptükten sonra evden çıktı. Annemde " Hadi Irmakla Deniz'i de kaldır kahvaltımızı yapalım. " dedi. Olumlu anlamda başımı salladım ve merdivenlere yöneldim. Odamın kapısını açıp içeri girdiğimde kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. Nasıl başardıysa Irmak yatakta ters dönmüş ve ayakları Deniz'in önündeydi. Hatta Deniz Irmak'ın ayağına sarılmıştı. Daha fazla kendimi tutamadım ve bastım kahkahayı, benim kahkahama kızlar sadece kıpırdanmakla yetindiler. Bende seslenmeye başladım.

" Kızlar, hadi çoktan sabah oldu hatta öğleye doğru gidiyoruz. " dedim gülerek ama bizimkiler yine kalkmadı. Aklıma gelen fikirle sinsice gülümsedim ve acıklı bir tonla konuşmaya başladım.

"Kızlar sabah Arda'yı aradım ama telefonu babası açtı malesaf Ardayı kaybettik." dedim ve dememle birlikte Irmak'ın panikle yataktan düşmesi bir oldu. Tabi düşerken ayağı Denizin burnuna çarptığı için Deniz de ufak bir sızı içinde uyandı. Irmak şiddetli düştüğü için gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. "Nee! Kime ne olmuş? Kim ölmüş?" diye cırladı Irmak. Tabi o sırada Deniz de kalktı.

Kalktıklarını görünce bende "Yok canım kimse ölmedi ben sadece Ardayı aradım." dedim ve aşağı inmek için kapıya yöneldim. Meraktan ikiside arkamdan " Eee, ne oldu anlatsana." diyorlardı ama ben ikisine de cevap vermeden aşağı indim, azıcık daha merak etsinler bakalım meraktan çatlayacaklar mı?

**

Biz tam annemle masaya oturmuştuk ki Deniz ve Irmak koşarak aşağı indiler. Annem ne olduğuna anlam verememiş bir şekilde kızlara bakıyordu. Bende olayı toplamak adına zoraki bir kahkaha atarak "İlahi kızlar insan açıktığını bu kadar belli edemez heralde ." dedim imalı imalı. Tabi onlarda annemin masada olduğunu görünce hiç bozuntuya vermeden "Evet yaa nasıl açıktık anlatamayız ." gibi şeyler geveleyip masaya oturdular.

Biz annemle sakin sakin kahvaltımızı yapıyorsuk ama Deniz ve Irmak ı görmem ile birlikte şok olmam bir oldu. Bizim kızlar kıtlıktan çıkmış gibi yiyiyorlardı yemeği, ya bunlar gerçekten açıkmışlar ya da sabah ki olayı merek ettikleri için bu kadar hızlı yiyiyorlardı.

**

Biz kahvaltımızı edip masayı topladık. Annemle sohbet ederken vakit geçmiş. Saate baktıgımda 13.00 ı gösteriyordu. Ben hala kızlara birşey anlatmamıştım ve onlar meraktan çatlıyorlardı. Onları daha fazla merakta bırakmayayım diye annemden dışarı çıkmak için izin aldım. Annemden izin aldıktan sonra yukarıya odana çıktık. Tabi bizimkiler durur mu? Hemen beni sorguya çekmeye başladılar. "Eee ne oldu?" , "Ne dedi?" , "Birşey olmuş mu?" , "Gerçekten ölmedi değil mi?" Bu hallerine gülmek gelse de içimden kendimi tuttum. Hepsine birden cevap veremeyeceğimi bildiğim için de biraz yüksek sesle "Tamam! Durun bir dışarı çıkalım hepsini anlatacağım." dedim ve konu şimdilik kapandı.
Yarım saat içinde hazırdık. Hepimiz pantolon ve tişört giymiştik. Saçlarımızda kıyafetlere uygun şekilde kendi hallerinde salıklardı. 10 dk içinde ayakkabılarımızı giyip kendimizi boş sokağa attık. Bizim evden birkaç sokak sonra hareketli ( çok olmasa da) caddeler başlıyordu. Bizde caddeye çıktık ama hala konuşmuyorduk. En sonunda ben "Nereye gidelim?" diye sordum. İkisi de düşünmeye koyuldu. Sonunda Deniz "Hadi Arkabahçe'ye gidelim." dedi. Bizde onayladıktan sonra kafenin yolunu tuttuk.
Yaklaşık on dk sonra kafeye geldik. Hava güzel olduğu için de bahçeye oturduk. Garson siparişi alıp yanımızdan uzaklaştı. Hepimiz kola içecektik. Kızlar suratıma bakmaya başlayınca konuşma vaktının geldiğini anladım.
"İşte sabah kalkınca içim bi kötüydü. Bende tekrar Arda'yı aradım." dedim. İkisi de sabırsızca "Eee." dedi. Bende biraz gülerek devam ettim. "İşte aradım. İlk başta telefonu açan olmadı ama sonra açıldı. İşte uykulu uykulu birazcık söylendi ama sonradan ben olanları anlattım." dedim ve bir nefes aldım. Kızlar da derin bir nefes alınca bu duruma küçük bir kahkaha attım. Suratıma aptal aptal bakmaya devam etmelerine aldırış etmeden anlatmaya devam ettim. "İşte bu yani. Arda bana sabah sabah seni çekemem. Her tarafım ağrıyo gibi şeyler söyledi. Bende dayak yediğini falan söyledim. Arda da kekelemeye falan başladı. Bende o zaman gerçekten dayak yediğini anladım. Sonra da beni güldürdüğünü söyleyip, teşekkür ettip. Sonra da telefonu kapattım. İşte tğm olay bu." dedim ve uzun bir nefes verdim. Daha sonra da gülümseyerek "Belki onu tekrar ararım." dedim.

********

(15.09.2015)

Yeni bölümde görüşmek üzere, öpüldünüz.....

☆☆☆☆☆ ☆

Hayatınızdaki yıldızlara ulaşmanız dileğiyle... sizde bir yıldıza basın ve benide yıldızlara ulaştırın.....

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin