43. Bölüm

3.4K 203 55
                                    

Bu sabah uyandığımda okula gitmek biraz farklıydı. Birincisi artık Mertte vardı ve beni hatırlayıp hatırlamayacağı konusunda biraz endişeylidim. İkincisi ise Doruk ve Yaman bizim sınıfta olduğuna göre Mert'te bizim sınıfta olacaktı.

Üstümü giyindiğimde mutfağa inip domates salatalık bir şeyler atıştırdım ve işim bitincede çantamı sırtıma takıp kendimi dışarıya attım.

Sokakta yürürken Doruklarda evden çıkmıştı. Yaman beni görünce yanıma gelip "Günaydın kanki" diyince bende 'Günaydın' demiştim. Doruk'lada aynısını tekrarlamıştık ama Mert'ten ses çıkmayınca bende bir şey dememiştim. Soğuk nevale ne olacak! Okula yürürken daha çok Doruk ve Yaman muhabbet etmişti. Ben dinlemeyi Mert'te konuşmamayı seçmiştik.

*****
Genç adamın aklında olanlardan habersiz sokakta yürüyordu genç kız. Adam sevmediği insanlarla konuşmazdı ama kızı sevmediği için konuşmamazlık yapmamıştı. Tam tersi kızın asiliğini, gülüşünü sevdiği için konuşamamıştı kızla...tabi bir de dünki kaba davranışından dolayı...

*****

Mert benim çaprazımda ve benden birkaç adım önden gittiği için yüzünü görebiliyordum.

Gözleri küçüklüğünden beri kahvenin en koyu tonuydu ama onun karanlığıyla eş değer güzellikteydi. Küçükken sevmediği insanlarla konuşmazdı sanırım büyüdüğünde de bu huyu pek değişmemiş. Siyaha çalan saçları özenle kabartılmıştı ve ona çok yakışıyordu. Ya da bana öyle geliyordu.

Abim gibi geniş omuzları vardı. Yani sırtına atlasam beni taşıyabilirdi. Bir an kendimi atlarken düşündüm de....

Son söylediğime gülerken, sesli güldüğüm için bütün kafalar bana döndü. Mertle göz göze gelince yakalanmanın verdiği hisle önüme döndüm. Benim gülmem dururken bıyık altından Mert gülmeye başlamıştı.

Önüme bakarken Yaman gülerek "Hayırdır kız, deliriyor musun??" diye sordu.

Okulun giriş kapısına geldiğimiz için Yaman'ın önüne geçtim ve sanki bir sır veriyormuş gibi hafif öne eğilip "Hayır delirmiyorum, ben zaten deliyim" dedim ve arkamı dönüp okula girdim.

Çocuklar Yaman'a gülerken bende okulun merdivenlerini çıkıyordum.

Sınıfa girip Emre ve Esra'ya 'Günaydın' dedikten sonra en arkadaki sıcacık sırama oturdum. Havalarda soğuk olduğu için soğuktan sıcağa girince üzerime bir mayışma gelmişti.
Üstümdeki montumu çıkardım ve katlayıp önüne koydum. Hoca derse gelinceye kadar uyumak için yastığım hazırdı. Kulaklıklarımıda takıp kendimi monttan yastığıma bıraktım.

Uyumadım ama sıcacık ortamda yatmakta hoşuma gitmişti. Bir öğrenci olarak yatmak için her fırsatı değerlendirmek bizler için farzdı.
Bir an göz kapağımda bir gölgelenme olunca refleks olarak gözlerimi açtım.

Yüzümün önünde el görünce kaşlarım çatılmıştı ama doğrulup elin sahabinin Mert olduğunu görünce rahatlamıştım.

Bir dakika!!!! Mert...benim sıramda....benim yanımda ....oturuyor.

Tekrar kafamı Mert'te çevirdiğimde gülüyordu. Kulağımdan kulaklığımı çıkardım ve tekrar Mert'te döndüm.

Ben bir şey demeden o konuşmaya başlamıştı.

"Oturucak yer yoktu bende o yüzden buraya oturdum. Az öncede hoca geldiğinden seni kaldıracaktım. Hepsi bu kadar" dedi.

Yüzümü ovup "Anladım. ....saol" dedim.

Tekrar önüme döndüğümde Mert "Aslında..." dediği için tekrar ona döndüm.

"...Ben dün olanlar için.. yani kusura bakma. Ama benim yerimde kim olsa aynı tepkiyi verirdi çünkü onlar benimde kardeşim sayılır.... yani..."

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin