#Bi gülümseme iki kişi arasındaki en kısa mesafedir#
***
#DENİZDEN DEVAM#
Acele hazırlanmam lazım çünkü geç kaldım. Neye geç kaldın derseniz, sevgilimle buluşacağım ve ben geç kaldım. Dünden hazırladığın kıyafetleri hemen üstüme geçirdim ve elektriklenen saçlarımıda, saç kremi yardımıyla biraz şekle soktum. Koştura koştura kapıya gitmeye başladım. Ömür gittikten sonra hayatımda olan en iyi şey bir sevgilimin olmasıydı. Kapıyı açında karşı kaldırımda duvara davanmış Ufuk'u gördüm. Bunun ne işi var burda yaa. Ben ona sokağın başında beklemesini söylemiştim. Annem görse bu halimi terlik manyağı yapar heralde beni. Ufuk'a doğru ilerleyip "Sevgilim ne işin var senin burda?" dedim dişlerimin arasından. Evet yanlış okumadınız. Sevgilim Ufuk. Gelişen olaylar sonucu sevgili olduk ama size bunu daha sonra anlatırım çünkü mahalledeki ayaklı gazetelerin diline düşmeden Ufuk'u buradan çıkarmam lazım.
"Sevgilimi merak ettim çünkü 43 dakika geç kaldı ve telefon aramalarıma cevap vermiyor. Bende evine geleyim dedim" dedi ve cümlesi biter bitmez çantamdan telefonumu çıkartıp ekrana bakmaya başladım. 7 cevapsız çağrı vardı. Ahh, benim aptal kafam! Kitap okumaya dalınca geç kalmışım apar toparhazırlanayım derkende telefona hiç bakmamıştım.
" Özür dilerim Sevgilim. Geç kaldığım için özür amaçlı seni öpeceğim ama önce sokaktan çıkalım. Ayaklı gazetelere yakalanmak istemiyorum." dedim.
"Bu seferlik öyle olsun ama bu öpücüğü borç yazdım, alırım haberin olsun" dedi sırıtarak.
" Tamam, tamam hadi gidelim burdan" dedim kolundan çekmeye başladım.
Bizim mahalleden çıkınca Ufuk birden durdu. " Ne oldu?" diye sordum.
"Bana borcun vardı ödemeyi şimdi alabilir miyim?" diyince gülmeye başladım.
" Gel buraya şapşik" dedim ve yanağına kocaman sulu bir öpücük kondurdum.
" Sende seviyon mu sövüyon mu belli değil kızım bu ne ya" diyince bir gülme koyverdim. Şakadan sinirli bir hal takınarak "İstemiyorsan bir daha öpmem canım" diyince bir dönüşü varya oscarlık oyun "Canımın içi, bir tanem sen bana ne dersen ben razıyım. Seviyorum seni kızım hemde her halinle" diyince benin gülmem dahada arttı tâki kafamı çevirip onu görünceye kadar. Ömürü gördüm ama daha dikkatli bakınca Onun başka biri olduğunu anladım. Ufukta benim baktığım yere bağınca ne oduğunu anladı ve bana sarıldı. Bende sarılmasına karşılık vermiştim ama bu yaşanan gerçekleri değiştirmiyordu. Bu Ömürü özlediğimiz gerçeğini değiştirmiyordu.
" Onu özledik" dedim.
" Biliyorum sevgilim, biliyorum..." dedi ve saçlarımdan öptü daha sonrada "... sizin telefonlarınızı açmadığı için istersen teyzesine gidip onu arayabiliriz" diye ekledi.
Büyük bir umutla "Gerçekten mi?" diye sordum. Gülerek "Gerçekten" dedi.
" Tamam ama önce bizimkileri arayayım onlarda gelsin" diye onaylatmak için sordum. Sadece başıyla onayladı. Zaman kaybetmeden telefondan Efenin numarasını buldum ve aramak için sağa kaydırdım. Efe'yi arıyordum çünkü bu yapacağımıza en çok o sevinecekti.
" Efendim Deniz?"
"Efe ben Hatice teyzenin yanına gidiyorum Ömürü aramasını isteyeceğim. Siz de gelir misiniz?" diye sorunca Efe hiç vakit kaybetmeden "Tabiki de geliriz. Hatice teyzelerin kapısının önünde buluşalım olur mu? Hem ben diğerlerinide toplar gelirim tamam?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"
ChickLitHİKAYEYE BİR KERE GİRDİN Mİ UYANAMAZSIN ÇÜNKÜ BU BİR RÜYA DEĞİL!!! *** İnsanlar senin hakkında çok şey düşünebilir ama bu hikayede o insanlara cevabımız kocaman bir " SEN ÖYLE SAN!" olacak. Çünkü; HER GERÇEK YÜZÜN BİR MASKESİ VARDIR... Ve bu hikaye...