56.Bölüm- Bedel Ödetmek Gerekecek!!!

2.8K 144 36
                                    

(55.bölümün son kısmı "Yamanın ankarada kaldığı doğrultusında değiştirilmiştir)

Ömerin ağızı bantlanıp kafasına siyah başlık geçirildiğini gördüm.
Bende çığlık atmaya başladığımda zorla ağzımı kapatıp başıma başlık geçirmişlerdi.

Görüşüm siyaha büründüğünde bizi tutan adamlarında söylediği şey "Hepsi ayrı arabalara, varış noktasına kadar durmak yok ve hiç birinin ölmediğinden emin olun" dedikleriydi.

***
Adam beni itince koluna tutunmuştum ama sendeleyince görmediğim koltuğa oturmuştum.

Adamın sağ kolunu tuttuğumda bileğinde saatide vardı buda demek oluyorki adam solak yani silahıda rahat kullana bilmesi için belinin sol kısmında.

Yan tarafımda oturan adam bileğimi bırakınca fırsat bu fırsat diyip tahmini mesafe de kendimi öne attım ve adamın belinden silahını alırken eş zamanlı başımdaki başlığı çıkardım.

Silahı adamlara doğrultup "Kımıldamayın!" diye ikazımıda yapmaştım.

Yanımdaki adam atılınca silahı suratına geçirdim. Acıyla burnunu tutarken bende diğer adamları inceliyordum.

"Tamam küçük hanım. Silahı bize verin ve sorunsuz bir yolculuk olsun"

"O zaman şöyle yapalım benim tetiği çekmemem için siz kim olduğunuzu söylemeye başlayabilirsiniz" dedim ve bakışlarımı adamlar üzerinde gezdirdim.

"Bu gizli bir görev sizlere bilgi vermemiz yasak!" dedi adamlardan biri.

Yanımda kıvranan adamın kafasına silahı dayayıp "Gizli görevinizdeki herkesi ortadan kaldıra bilirim" dedim ve omuz silktim.

"Büyükler yaptırıyor" dediğinde silahı adamın kafasından çekmiştim.

Devam etmesi için adama bakınca "Bende emir alıyorum efendim bizleri zor durumda bırakıyorsunuz" dedi.

İşin içinde büyükler varsa, daha fazla zorlamanın anlamı yoktu.

"Yol kaç saat?" diye sordum.

"Yaklaşık 2 saat efendim" dedi.

"İyi o zaman siz bana karışmayın. Bende sizin görevi başaramadığınızı söylemeyeyim...bence güzel anlaşma" dedim ve konuşmalarına fırsat vermeden yeedeki çantama uzandım.

Kimseyi ispiyonlayacağım yoktu. Sonuçta onlar benimle baş edemediyse bu, onların kötü olduğunu değil benim çok iyi olduğumu gösterir değil mi ama..😉

Silahı yanıma bırakıp çantamdan tabletimi çıkardım ve yol boyunca yüklediğim oyunların keyfini çıkardım.

Tabi arada geçtiğimiz yollarada bakmayı unutmuyordum.

***

Büyük tahta kapıların önünde durduğumuzda tableti çantama atıp, çantamıda sırtıma taktım.

"Kapıdan içeri tek başınıza gireceksiniz efendim, bizim görevimiz buraya kadar" dedi ve benim için arabanın kapısını açtı.

Ben yere adım atar atmaz diğerleri gazlayıp gitmişti.

Büyük tahta kapıdan içeri girince bahçenin ortasınd babamı görmemle bu kamp işini ne kadar ciddiye almış olduklarını gördüm.

Babam bana gülümseyerek bakarken büyük bir beklentiyle ve heyecenla "Gözlerini ne zaman açtın?" diye sordu

"Aslında arabaya bindikten 7-8 dakika sonra ve bütün yolu oyun oynayarak geldim" dedim.

"Tahmin etmesi zor değil" dedi ve şakağımdan öptü.

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin