67.Bölüm- Çorbana Tüküreceğim!!

1.3K 79 22
                                    

Evveettt... yanlış görmüyorsunuz bu bir yb... size iyi okumalarr..😄🙋

....

Koca konağın bahçesi bir anda karışırken masadaki herkeste ayaklanmıştı kimi eve kaçarken kimide belindeki silahı çekip ön bahçeye çıkıyordu.

  Yemek arka bahçedeki büyük masaya kurulmuştu ve sesler doğal olarak ön kapıdan geliyordu.

  Baran, abileri ve enişteleri silahlarla  ön bahçeye koşarak çıkarken Baran'nın babası ağır ağır yürüyordu.

  Tabi kargaşada kimse beni düşünmediği için, bana bakan bile yoktu.

Sandalye koluna astığım çantamı elime alıp içinden silahı çıkarttım, çantamı sırtıma takıp yaşlı adamın arkasından yürümeye başladım.

  Çünkü olası bir tartışmayı önleyecek tek kişi bu adamdı.

Evin içine girdiğimizde hızlı bir iki adımda adamın sol tarafındaydım.
Elimdeki silahı beline dayadığımda bir iki saniyeliğine dursada sorun çıkarmadan yürümeye devam etti.

  "Burada durmak istemediğin belliydi" dediğinde "Kimse zorla getirildiği bir yerde durmak istemez, heleki sevdiği başka bir adam varsa.."

"Şimdi dışardakilerin şakası yok, siz bu küçücük köyü yönetiyor olabilirsiniz ama biz bütün Türkiyeyi yönetiyoruz o yüzden oğlunuzu canlı tutmak istiyorsanız benimle anlaşsanız çok iyi olur" dedim soğukkanlılıkla..

"Sıradan biri olmadığın düğünde seni gördüğümden belliydi ama bu kadar derinde olabileceğini düşünmemiştim..."

Derin de olmak...

"Tamam sana yardım ederim ama oğlumun ölmeyeceğini garanti eder misin?"

"Ona hiç dokunmadan bırakmayacaklar ama en azından bıraktılarında nefes alıyor olacağından emin olacağım" dedim sonuçta bu adamın bir suçu yoktu.

  Bahçeye çıktığımızda adamların silahları çoktan çekilmişti ve abimle Baran da birbirinin yakasına yapışmış aralarında 3-4 cm mesefeyle dişlerini sıka sıka tartışıyorlardı.
  İtiraf etmelim başka zaman abimi bir erkekle bu kadar yakın görsem kahkaha atardım.

   Gözüm biraz daha arkaya kaydığında ellerinde tüfeklerle dikilen ve silah doğrultmuş Ömer ve Merti de gördüm.
  Ahh nasıl özledim hepsini...

  Bu kadar silahlı adam varken bu işi çözmenin tek yolu vardı.

  "YETER BU KADAR!" diye bağırdığımda abimin Baran'ı bırakıp bana dönmesi ve birkaç adım atması bir oldu.
Tabi abimin arkasında kalan Baran'ın da silahını abimin kafasına dayaması bir oldu.

  "Şimdi benim sıram!" diyen Baran'ı bahçede bizim taraftaki bütün silahlarda merminin namluya sürüldüğüne dair sesler duyuldu ve bütün silahlar Baran'a dönüktü.

  Adamın belinde tuttuğum silahı kafasına çıkarınca Baranın yüzündeki korku ve hayal kırıklığını görmüştüm.

"Şimdi benim sıram.." dedim ve "..eğer babana veda etmek istemiyorsan indir o silahı, sabah yaptıklarımı gördüm tetiği çekmek için düşünmem ve bu benim bir saniyemi bile almaz. Şimdi İNDİR O SİLAHI!" diye bağırmıştım bu sefer.

  "Dediklerini yap oğul biz onlarla uğramayız" dedi ve sonunada kürtçe bir şeyler daha ekleyip sustu.

  Baran kaybetmişlikle silahını indirince Ömer hemen öne atılıp Baran'ın emsesine vurmuştu ve bütün avlu baygınca yere düşüşünü izledi.

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin