Yorum yapmayı unutmayın...
(Onur Ömürün abisi...)
Onurun söyleyecekleri var....
İşlerimizi halletmiş evde oturuyorduk. Annemin yaptığı kurabiyeleri yerken etrafa göz gezdirdim. Annem iyileşmesi için babama gözü gibi bakıyordu, sonuçta yılların aşıklarıydılar.
Babam girdiğimiz bir çatışmada yaralanmış, omzundan vurulmuştu. Bende ufak tefek sıyrıklarla atlatmıştım olayı. Kimseyede bahsetmemiştik bundan. Hele Ömür'e asla. Ortalığı ayağa kaldırırdı vallaha. Ömür aklıma gelince yüzümde bir gülümseme oluşmutu. Özlemiştim meleğimi...
Biz o kadar olay yaşıyorduk ama yine de mutluyduk. Kimimiz görev için yurt dışında kimisi teyzemin yanında kalıyordu ama bir araya geldiğimizde hiç derdimiz yokmuş gibi gülüyorduk. Kısacası biz mutluyduk. Ailecek, karanlıktayken bile aydınlığımızı bulabiliyorduk.
Tam aydınlık demiştim ki salonun camı param parça oldu. İşte bizim aydınlığımızda buraya kadardı.Herkeste bir ayaklanma oldu, bende sehpanın üstünden silahımı almıştım. Babamda sağlam eline silahı almıştı, annemse ikimizin ortasında dikiliyordu. Bu tarz olaylarda annem de soğukkanlıdır, korkmaz. Annem hem Karadeniz kadını olduğu için hemde bu tür olaylara daha öncede şahit olduğu için üstesinden gelebiliyordu.
Gürültüyle evin kapısıda kırılınca ben öne atılmıştım. Aramızda ufak bir çatışma başlamıştı... evdeki hemen hemen bütün camlar, vazolar kırılmıştı. En sonunda içeri asıl adamımız Faruk girdi.
Şuan salonun ortasında babam, annem, ben ve bizim birkaç adamımız kalmıştı. Etrafımızda da Faruk'un adamları ve Faruk vardı. Herkes ellerindeki silahları birbirine doğrultmuş dikiliyordu, ani bir harekette etrafta ikinci bir kan gölü oluşacaktı. Biz çemberin içinde olduğumuzdan ölme ihtimalimiz daha yüksekti. Bu yüzden bekliyorduk. Dışardan babamın sağ kolu dediğimiz yardımcısı Mehmet abi eve girince ortalık tekrar karıştı ama bu sefer çember Faruk iti için daralıyordu.
Ben babama bakarken birden silah sesleri durmuştu. Babamın yüzüne baktığımda üzgünlük, pişmanlık o kadar çok duygu geçiyorduki ne olduğunu çözememiştim. Arkamı döndüğümde ise beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Faruk iti annemi yanına almış ve silahı başına dayamıştı. Bir anda tüm dünya durmuştu. Herkes çatışmayı bırakmış Faruk'a bakıyordu.
Faruk iti pis pis sırıtıp " Vaayy KARA'ların güzel kadını" dedi ve dediği anda babamla birlikte öne adımlamıştık ama Faruk silahı tekrar annemin kafasına dayayınca durmak zorunda kaldık.
Babam " Bana bak it herif eğer ona dokunursan seni doğduğuna pişman ederim. Duydun mu beni" dedi öfkeli ve otoriter sesiyle.
Faruk ufak bir kahkaha atıp " Senin yerinde olsam söyleyeceklerimi iyi seçerdim KARA. Çünkü çember senin için daralıyor." dedi ve " Hatta sana son bir şans veriyorum. Son kez karının yüzüne bak çünkü onuda yanımda götüreceğim. Senden küçük bir hediye gibi düşün." diye ekledi. Babamla tekrar Faruk'a adımlayınca " Sakın Mehmet. Bir adım daha atarsan karının beynini dağıtmak için bir saniye bile düşünmem. Kaybedecek bir şeyim de yok, sen benden ailemi aldın bende senin aileni dağıtacağım." dedi ve annemle birlikte geri geri evden çıkmaya başladı. Anneme baktığımda yüzünde hiç korku yoktu. İnanıyordu babamın onu kurtaracağına ve öylede olacaktı kurtaracaktık annemi.
Farukla annem geri geri evden çıkarken bizde küçük adımlarla peşlerinden çıkıyorduk ama babamdaki yıkılmışlığı şimdiden görebiliyordum. Faruk en son bahçe kapısına kadar gidip tekrar bize bağırdı "Karına elveda de Mehmet KARA" dedi ve kapıdan çıkıp gözden kayboldu. Onlar gözden kaybolduktan üç -dört saniye sonra bir el silah sesi duyuldu ve ben en son kendimi "Annee..." diye bağırırken bulmuştum.
Annem gitmiş miydi? Bu şekilde bitemezdi. Ailemiz bu şekilde parçalanamazdı. Babam ne olacaktı, kardeşlerim ne olacaktı. Bunun yükünü taşıyamazdım şimdi bile o kadar hissizleşmiştim ki bacaklarım beni taşıyamaz oldu ve dizlerimin üstünde yere düştüm. Babamın halini düşünemiyordum bile o ne yapacaktı hayat arkadaşı gitmişti. O kadar yıkılmış ve parçalanmış hissesiyordukki taki "Ne bağırıyosun Onur, ben sana bağırmadan konuş demiyor muyum?" sesini duyana kadar....
*****
(17.12.2015)#Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiçkimse bir şey düşünmüyor demektir.#
Ve hikayemi okuyorsunuz emeğim için bir yorumu, voteyi çok görmeyin lütfen...
Yazarsam cumartesi ya da pazar tekrar bölüm atabilirim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"
ChickLitHİKAYEYE BİR KERE GİRDİN Mİ UYANAMAZSIN ÇÜNKÜ BU BİR RÜYA DEĞİL!!! *** İnsanlar senin hakkında çok şey düşünebilir ama bu hikayede o insanlara cevabımız kocaman bir " SEN ÖYLE SAN!" olacak. Çünkü; HER GERÇEK YÜZÜN BİR MASKESİ VARDIR... Ve bu hikaye...