15. Bölüm

3.2K 217 16
                                    

Duyuru: Arkadaşlar hikaye bölümlerinde bi acayiplik var. Mesela 10.bölümü 15 kişi görmüş ama 11.bölümü 20 kişi görmüş bölümlerin nasıl okunduğunu anlamadım ama geriye dönüp okumadığınız bölüm var mı diye bir göz atın sonra hikayede kopukluklarınız olmasın ;) :D :D

Ömürün anlatacakları var....

Kahvaltım bittikten sonra bizimkilere bir şey demeden kalktım. Zaten çoğu kişi ormana yönelmişti. Bende onların arasına karışıp kulaklıklarımı taktım ve yürümeye başladım. Yürürken biri omzumdan tuttu. Tabi bende istem dışı bileğinden tutup, kolunu ters çevirdim ve sırtında birleştirdim. Tüm bunlar çok hızlı olmuştu.

Daha sonra "Hop! Kızım yavaş olsana kolumu kırdın. " dedi Arda.

Kolunu biraz daha sıkıp öyle bıraktım sonrada "Pardon! Bilerek yaptım. " diye ekledim. Arda sadece gülmekle yetindi.

Tekrar yürümeye başladım bir baktım Arda da benim arkamdan yürüyor. Ona dönüp "Ne var? " diye sordum. Beni "Bir şey yok sadece yürüyorum. " diye yanıtladı.

"Başka yerden yürüsene. " dedim.

"Canım burdan yürümek istiyor. " diyince bende nefesimi dışarıya verip başka tarafa yürümeye başladım. Böyle olunca gruptanda uzaklaştım.

Biraz daha yürüdükten sonra karşıma Arda çıktı.

"Hadi ama cidden mi? " diye evreni sorguluyordum. Arda da "Ne o küçük kız şimdi de sen mi beni takip ediyorsun? " dedi.

Ardayı dalgaya alarak "Hı hı evet! Sensiz yapamayacağımı anladım bende peşine takıldım. " dedim.

Arda beni omuzlarımdan turup sertçe ağaca çarptı ve "Seni öldürürüm! Ve şu ormanda bir Allah'ın kulu seni kurtaramaz. " dedi. Yüzümde sinir edici bir ifade ile "Bence çok erken konuşup, karar veriyorsun. Bu dikkatsizliğinle işler tersine dönebilir. Unuttun mu ben senden bir adım öndeyim? " dedim.

Arda hemen atlayıp "Nasıl olacakmış o? " dedi kendinden emin bir şekilde "Mesela kafana bir silah dayayarak.." dedim ve benim bunu dememle Ardanın kafasına bir silah dayandı. Arda kafasındaki silahın soğukluğunu hissetmiş olacak ki gözleri kocaman açıldı ve ellerini omuzlarımdan çekti.

Ardaya "Yanlış insana bulaşıyorsun. " dedim. Bunu dedikten sonra koruma bana dönüp "Efendim öldürelim mi? " diye sordu. Ardanın gözleri ilk önce sonuna kadar açıdı, sonrada "Hey! Durun ne öldürmesi. Bunu yapamassınız. Hem siz benim babamı tanıyor musunuz. Ahmet KARAYEL in oğluyum ben bırakın beni sonu hiç iyi olmaz" dedi içimden korkak! diye geçirsemde, ben daha cevap veremeden korumam bemim yerime konuştu "Arda bey kusura bakmayın ama hanım Efendinin emirleri karşısında babanızın emirlerinin hiç bir geçerliliği yok. " dedi.

Sinirlendiğim için "Yeter. Ona açıklama yapıp durmayın. " dedim tabi bunu derken sesimde yükselmişti.

"Ayrıca ne öldürmesinden bahsediyorsunuz. Bırakın onu. " dedim ve hiç kimse emirlerimi ikiletmeden yerine getirdi.

Ardaya dönüp "Git!" dedim ama o mal gibi suratıma bakmaya devam ediyordu daha fazla dayanamayıp "GİT!" diye bağırdım. Arda da transtan çıkmış bir şekilde son kez solgun yüzüyle bana bakıp ormanın içine yürümeye başladı ve gözden kayboldu.

Bende olanların siniriyle karşımdaki adamın suratına yumruğu geçirdim. Ayarı biraz kaçırınca ama çokta değil adam geriye doğru sendeledi. Derin bir nefes aldım ve karşımdaki adama " Kusura bakma ani bir sinirle sana patladım. " dedim. Dememle birlikte adam hemen önüme dikilp "Estağfurullah Ömür Hanım. " dedi.

"Neyse sizde işinizin başına dönün. Bu gün içinde teşekkürler. " dedim ve Ardanın gittiği tarafa yürümeye başladım.

Kamp hocamızdan izin aldım. Başımın ağrıdığını ve çadırda yatacağımı söyledim, zaten hemen izin verdi.

Tekrar kampa dönüp masalardan birine oturdum. Kafamı masaya koyup düşünmeye başladım.

Bugün olanları...

Ardayı...

Ardanın kendini bir şey sanıp bana diklenmesi falan...tabi bunun sonucunu fazlasıyla çekti.

Birde korumanın öldürelim mi diye sorması yok muydu. Ondan sonrada Ardanın yüzü nasıl soldu ama ben bunları düşününce ağzımdan küçük bir kahkaha kaçtı.

"Sonunda delirdin galiba? " dedi biri, kafamı kaldırınca Ardayı gördüm. Dürüst olup ona gerçeği söyledim.

"Seni düşünüyordum ve kendimi gülerken buldum " dedim. Tabi Bay Korkak tavuk durur mu "Karizmamın kızlar üzerinde değişik etkileri vardır demek ki sende de gülme etkisi yaratıyor. " dedi.

Bende yüzümde kocaman sırıtışla "Yok canım benim, karizmaya gerek kalmadı. Kafana silah dayanınca yüzün bembayaz olduya o görüntü beni güldürmeye yetti zaten. " dedim ve güzel bir kahkaha attım.

Ben bunları söyleyince Arda bir kızadı, morardı falan beni tekrar bir gülme aldı ama bu sefer çok gülmedim ayıp yani.

Ardaya bakıp "Otursana. " dedim karşımı göstererek. İlk bir tereddüt etsede oturdu. Sonra ciddi bir ifadeyle bana sönüp "Bir şey soracağım. " dedi. Sadece "Dinliyorum. " dedim, oda devam etti.

"Bunu senden korktuğum için sormuyorum ama babam için endişelenmeli miyim? Yani senin adamların..."

Ardanın ne demek istediğini anladım ve daha o lafını bitirmeden ben konuşmaya başladım.

"Saçmalama. Onlar sadece seni korkutmak içindi, anlaşılan işe yaramışta. " dedim ve kocaman gülümsedim.

"Yo...yok artık ne korkması? Ben ve korkmak mı, daha neler." dedi.

"Yalan söyleyince kekeliyorsun bunun farkındasın değil mi? Bu huyun seni ele veriyor. " dedim.

"Daha önce nerde gördün yalan söylediğimi? " diyince bende "Dayak yediğinde de yemedim demiştin ama seni bir güzel dövmüşler biliyorum. " dedim.

Arda şaşırarak "Bir dakika, bir dakika bu olayı sadece ben, bir arkadaşım ve telefondaki kız biliyor.." demesiyle ben ne dediğimi anladım çocuğa resmen sapığın benim dedim yaa...

Tabi Arda da anladı "Sendin değil mi? Telefondakide sendin, çadırımı mahfeden de sendin, niye benimle uğraşıyorsun psikopat falan mısın, yoksa bana aşık mısın? " demesiyle bende sinir kat sayıları yükselmeye başladı ve "Senin neyine aşık olayım lan ben? " dedim tabi bunu bağırarak söylemeyi de ihmal etmedim.

"Vallahi baştan aşağı her yerime aşık olabilirsin. " dedi, birde pişkin pişkin sırırıyor yaa iyice uyuz oldum çocuğa. Ayağa kaltım ve bağırmaya başladım.

"Bana bak. Benim sınırlarımı zorlama sonuçları çok ağır olur. Ben senin gibi kuru tehtitlerle yaşamam. Bir konuşmaya bakar anlıyor musun senin sülaleni bu dünyadan postalamak tek bir telefona bakar. " dedim ve son olarakta elimi masaya vurduğum gibi kalkıp çadırıma gittim.

*****

( 22.10.2015)
Pazar olmadan yeni bölüm.. ;)

Mutlu. Mutlu. Musmutlu, gülücüklü, sevgi dolu hayatlar sizin olsun....

Öneri: EVLİLİK OYUNU hikayesinede göz atın.... ftsfts22

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin