33. Bölüm

3.4K 217 22
                                    

##HAYAT DOSTLARLA DAHA GÜZEL##

Şarkıyı başında açabilirsiniz.
***
Hava alanından eve geldiğimizde arabadan inip evime baktım.(Multideki Ev) Burayı seviyordum. İçini kendim dekore etmiştim.
Vakit kaybetmeden bahçeye girdim. Etrafa baktığımda çimlerin yeni biçilmiş olduğu etrafı saran hafif çim kokusundan anlaşılıyordu. Çimlerin uzun olmaması iyi çünkü oyun oynarken Duman ve Bulut'a kolaylık olur. 2 gün sonra onları da buraya getirteceğim bana arkadaş olurlar.

Eve arka kapıdan girdiğimden dolayı içeri girmek için havuzu geçtim ve merdivelerden çıktım. Salona girdiğimde yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Vakit kaybetmeden yukarıya odama çıktım. Benim odam arka bahçeye, havuza bakıyordu. Zaten odamın balkonuda rahatlıkla görülüyordu.(multideki evin ikinci katındaki oda ve balkon)

Bavullarım aşağıda olduğu için ve bana inip alması zor geldiği için, Ankara'dayken çantama koyduğum pijama altını çıkartıp banyoya gittim. Ellerimi yıkayıp altımdaki pantolondan kurtuldum ve siyah renk pijamayı üstüme geçirip banyodan çıktım.

Uyumadan önce Annemleri arayıp geldiğimi ve yorgun olduğum içinde hemen uyuyacağımı söyledim. Çift kişilik yatak olduğu için telefonu yan tarafa bir yerlere atıp gözlerimi uykunun sarmaladığı huzurla kapattım.

***

Sabah uyandığımda saat 9'du. Elimi yüzümü yıkıyıp aşağı indim. Mutfağa girip dolaba baktığımda bir kuru ekmek bile yoktu. Buda demek oluyorki alışveriş vakti.

Salondan televizyonu açıp bir müzik kanalı buldum ve sesini biraz arttırdım. Ömerle salona döşettiğimiz ses sisteminden sonra evin her köşesinden müzik dinleyebilirsiniz ve bu müthiş bir şey. Sesi biraz daha attırıp kumandayı koltuğun üstüne attım sonrada dün akşam çıkarmaya üşendiğim bavulumun kulbunu kavrayıp merdivenlerden yukarıya çekmeye başladım. Bu bavuldaki kıyafetler işime yarayacağı için diğer bavulları sonra çıkartırdım yukarı.

Bavulun kapağını açıp içinden siyah pantolon ve gri tişört aldım. Üzerimi değiştirdikten sonra cüzdanımdan nakit para alıp telefon kabına şıkıştırdım ve spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Kapıda Mustafa abiyle karşılaşınca "Günaydın Ömür Hanım. Bir yere mi gidiyorsunuz?" diye sorunca " Evet. Evde yiyecek bir şey yok bende markete gideceğim. Arabayı hazırlatır mısın?" diye sorunca " Aslında Ömür Hanım bunu Mehmet Bey size vermemi söyledi ama ben dün akşam vermeyi unutmuşum" dedi ve elime bir araba anahtarı bıraktı. Hadi canım! Cidden almış mıydı. Ankaradayken babama artık araba kullanabildiğimi ve bana araba alıp, alamayacağını sormuştum ama bakarız deyip geçiştirmişti.
Mustafa abiden anahtarı kaptığım gibi garaja yürümeye başladım. Bastığım düğmeyle kapı otomatik açılırken nasıl bir araba çıkacağını bilmediğim için iyice
heyecanlanmıştım. Garaj kapağı tamamen açıldığında benim istediğim Beyaz Range Rover benim garajımda duruyordu(multideki araba). Bir çığlıktan sonra hemen telefonumdan babamın numarasını tuşlayıp açmasını bekledim. Açtığındaysa konuşmasına fırsat vermeden " Babaların bir tanesi seni çook seviyorum. Sen bir tanesin yaa" dedim. Babamsa dediklerime gülmekle meşguldü.

" Beğenmene sevindim. En iyisini hak ediyorsunuz."

"Seni seyorum baba. Kendine dikkat et. Şimdi kapatıyorum çünkü alışverişe gitmem gerek yoksa midem kendini sindirecek" dedim ve ikimizde gülerken telefonları kapattık.

Arabaya binip, çalıştırmak için kontağı çevirdim. Sorunsuz bir şekilde çalışınca dikkatle garajdan çıktım ve Mustafa abinin önünde durup onunda binmesini bekledim. Beraber alışveriş merkezinin önünde durunca boş yer bakınmaya başladım. Ben hala etrafa bakınırken Mustafa abi boş bir yer görmüş ve bana tarif ediyordu. Tarifleri sonucu arabayı park edip indik kapıları kilitleyince Mustafa abiye döndüm ve "Mustafa Abi akşama kadar benim ehliyet işini halleder misin?" diye sordum. Şimdi ehliyet için sınavlarla falan uğraşamazdım.

(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin