49.Bölüm

4.1K 200 145
                                    

Bu arada karakterler belli bir dahaki bölüme atarım onlarıda..🙋🙋

Emeğe saygı için oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. ..😙😙

***

Canım çikolatalı süt çektiği için kantinden almış şimdide yukarı sınıfa çıkıyordum.

Merdivenlerden güle oynaya çıkarken birden gördüklerimle olduğum yerde durdum ve gülüşüm yüzümde soldu....

.....

Adama bak ya hem onunla konuşma diye anlaşma yapıyoruz hemde gelmiş koridor ortalarında kızla fingirdiyor.
Gül bakalım Mert efendi ben bunu senin burnundan getiririm.
Ama o Yeşim salağında da suç var, nerde yağlı kapı oraya yamamaya çalışıyor kendini.

Elimdeki sütü hızlı hızlı içip sınıfı girdim ve sinirle kutusunu çöpe fırlattım.

"Hayırdır kanka sinirlerin şaha kalkmış" diye takılmıştı Yaman.
"Valla kankam şu an çok sinirliyim bulaşma bana" dedim bir yandan da hızlı hızlı eşyaları topluyordum.

"Hayrola kime sinirlendin bu kadar" diye Doruk sordu bu seferde.

"Bazı öküzler benim sinirlerimde tepindi" dedim.

"Hmm...anladım ben kankam" dedi ve pişmiş pişmiş sırıttı Yaman.

Çantamı toplayınca "Neyse gençler buralar size emanet üç dört gün yokum ben. Kendinize dikkat edin" dedim ve önce Doruk'a sonra sonrada Yaman'a sarıldım.

"Kanka kızdın diye nereye gidiyosun üç dört gün?" diye sordu şaşkınlıkla.

"Kankam kızdım diye değil, işlerim var ondan şehir dışına çıkıyorum. Hatta uçağımın saatine az kaldı. Oyüzden ben kaçar...." dedim ve bir iki adım atmıştımki aklıma gelen şeyle geriye dönüp "....bu arada o arkadaşınıza söyleyin koridor ortalarında kimseyle fingirdemesin mağlum görmemesi gereken kişiler görebilir" dedim ve ağızları açık kalmış dostlarımı arkamda bırakıp sınıftan çıktım.

Üçer beşer okul merdivenlerini inince hızlı adımlarla çıkışa yürümeye başladım.

Bahçe kapısına geldiğimde biri önüme geçti.

Kafamı kaldırdığımda bizim asi çocuğu gördüm.

Elini ensesine götürüp mahcupça "Şey...merhaba" dedi.

"Merhaba" dedim bende ve "...bir şey mi istiyorsun?" diye ekledim. Acele ediyordum çünkü uçak saati yaklaşıyordu ve ben eve gidip birkaç eşyamı almalıydım.

"Aslında ben dün için gelmiştim.... neyse işte çok uzatmayayım. Al bu senin... dün içinde özür dilerim" dedi ve elime bir kese kağıdı tutturdu.

Dikkatle kese kağıdını açınca kahkahama engel olamamıştım.

Bizim asi çocuğun özür dileme şeklide bayaa değişikti. Dikkatle kese kağıdının içindeki çiceği çıkardım.

Gülümseyerek "Hatanı anladıysan benim için sorun yok... ve bu küçük çicekte çok sevimli" dedim, bir yandan da elimdeki küçük fesleğeni inceliyordum. Kahve bardağı büyüklüğünde saksının içindeydi, minicikti ama çok güzeldi.

 Kahve bardağı büyüklüğünde saksının içindeydi, minicikti ama çok güzeldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin