(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"

61.Bölüm- Sevgilim Beraber Kavgaya Gidelim Diyor!!

Kitabımı arkadaşlarınızada tavsiye etmeyi unutmayınn...

***

"Gülüşünde kaybolduğum adam, seni seviyorum"

"Gülüşüne dünyayı yakacağım kadın, seni seviyorum" dedi fısıldayarak.

Biz böyle bir birimizde kaybolmuşken duyduğumuz öksürük sesi tüm ortamı bozmuştu bu öksürüğün bir erkeğe ait olması daha da korkunçtu...

Hızlıca Mertin kollarından çıkıp kapıya bakınca Muratı görmem bir olmuştu.

İlk önce sevinsemde yüzünden okunan sinirle ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

"Ooo muhabbetiniz bol olsun" dedi ama iğrenircesine söylemişti. Babannemin dediğine göre Murat dışarda okuduğu için şivesizde konuşabiliyordu ama köye geldiğinde yöresine yabancılaşmamak için şiveyle konuşuyormuş...

Yumruklarını sıkarken "Gel seninle de bir muhabbet edelim istersen" dedi Mert ve Muratın üstüne yürümeye başladı.

Tam vuracağını düşündüğüm anda babannem içeri girmişti.

"Oo gençler bakayımda mıhabbetiniz bol, ohh ohh maşallah" dedi gülerek.

Yaa babanne ne bol demek istesemde tuttum kendi mi büyüğümdür sonuçta...

"Murat evladim hayde sende çık avluya dolaş biraz hem doktorlar yurumeni söyledi bacağun açulsun" dediğin de Murat itiraz etmeden montunu alarak ve biraz da topallarayarak dış kapıdan çıktı.

"Sizde geçın bakayim içeru, gözum üstunuzde haberinız olsun" diyen babannemle, Mertle birbirimize bakıp salona geçtik.

Tam beraber koltuğa oturacağımız zaman babannem kolarak mutfaktan gelip zorla aramıza oturdu.

Evet evet yaşlı başlı kadın koştu, bildiğin aramıza oturmak için koştu. Oturmayıda başarmıştı ama otururken Mert yerine beni iteklediği için yoltukta sola doğru yatmıştım.

"Sen kimlerdensin bakayım evladım"
"İsmail ATAMAN'ın oğluyum ben ninecim"

"Uyy nene diyen diluna kurban, bildim seni şimdi. Ananuda tanır severim maşallah ne güzel evlat yetiştirmiş" diyince "Babanne torununu övmedin bu kadar" diyip koltukta biraz yana kaydım.

Mert halimden keyif alırken babannem "Uyy gara gözlum benim, sen nenenu mi kiskandin" dedi ve gülerek beni kollarına aldı bende gülerek babanneme sarıldım.

Ama sarılmam çok uzun sürmedi çünkü babannem "Kalk gız bir çay koyda içelum gelinluk yaşa geldin heç çayuni içmeduk" dedi beni iteklerken "Aşk olsun babanne sen istersinde ben yapmaz mıyım?" dedim ve yanaklarını sağa sola sıkarak sallamaya başladım.

"Uyy delunun gızına bak, bırak gız yanaklarumi" dedi ve ellerime vuracakken bırak koşarak mutfağa girdim ben.

Arkamdaysa söylenen bir babanne ve gülüşü güzel bir adam bırakmıştım.

Mutfağa girerken dedemlerin odadan çıktığını görmüştüm ve Onurun kendi odasına girip kapıyı çarpışını duydum ve arkasından yine açılıp kapanan bir kapı daha... ben bir şey yapmayacaktım kendi kafalarında sorunlarımı çözüp abilerimin bana gelmesini bekleyecektim...

Ocağın başında Babamdan öğrendiğim teknikle çayı demlerken bir yandan da gülümsüyordum. Babannem Mertle ilgili bir şeyler tahmin ediyordu ve bana 'asla olmaz' demektense Mert kim onu öğrenmeye çalışıyordu.
Babannemin laf taşıyıp beni zor durumda bırakmayacağını bildiğim içinde içim rahattı hem bir büyüğümün Merti bilmesi de çok güzel bir şeydi.