O an düşündüm gerçekten de yanlış insanı arıyor olabilir miydim?
Bu düşüncelerimden Ardanın konuşmasıyla sıyrıldım..
"Gene kim arıyor bee." diyerek telefonu açınca bende istemsiz olarak gülerek "Hep böyle bağırarak mı konuşursun." dedim..Bir süre Ardadan ses gelmedi sanırım aradığıma şaşırıyordu ve ne söyleyeceğini düşünüyordu.
"Ömürdün değil mi?" dedi.
"Vayy! Hatırlamana şaşırdım, yediğin o kadar dayaktan sonra unutursun sanmıştım." dedim gülerek. Arda ise sinirlendiğini belli edecek bir ses tonuyla " Sana dayak yemediğimi söylüyorum, bu konuda neden bu kadar ısrar ediyorsun?"
Onu sinir etmek amacıyla hafif gülerek "Sakin ol şampiyon." dedim.
Ben kendi havamda gülerken Arda da bana bir soru sordu "Neden beni arıyorsun ve numaranı gizliyorsun? " diye sordu.
Biraz düşündükten sonra gerçekleri söylemeye karar verdim.
" Seni aramam tamamen tesadüf oldu. Aslında biz başka arkadaşı arayacaktık ama telefon numarasındaki rakamı yanlış girince bizim içinde şanslı kişi sen oldun. Ondan sonrada seni aramaya başladım işte konuşuyoruz birnevi arkadaşımsın gibi düşün. Numaramı gizleme konusuna gelirsekte tahmin edersinki biz gizliden arayıp işletecektik ama aradığımız sen çıkınca ve seninle konuşurken telefon kapanınca bende yaşıyor musun diye arayayım demiştim şimdi de canım sıkıldı diye arıyorum. Hikaye kısaca böyle işte. Bak o kadar uzun konuştum uyumadın dimi?" dedim ciddi bir sesle.
"Yok uyumadım tam uyuma kıvamına gelmiştim ama konuşmayı bıraktın. " dedi hafif gülerek. "Ama beni aramanız konusuna gelirsek yanlışlıkla olmuş yani Yanlış İnsanı aramışsınız." diye de ekledi.
Bunu söylemesi gülmeme neden olsada öksürerek falan olayı toparladım.
"Ne oldu, iyi misin? " dedi Arda.
"İyiyim, bir şey yok. " dedim ve "Aslında anlaşabilirsek iyi arkadaş oluruz. Kafalarınız uyuyor gibi duruyor. Belki seni tekrar ararım. " diye ekledim.
"Belki kafalarımız uyar ama senin kafan biraz büyük gelebilir. " dedi gülerek.
"Çok gıcıksın. " dedim ve telefonu suratına kapattım. Telefonu suratına kapattığım için suratımda bir zafer gülümsemesi belirdi.
Daha sonra film izleyerek falan saati tam olarak 22.03 yapmışım. Film izlemekten gözlerim ağrıdığı için bir kitap alıp yatağıma oturdum. Sırtımı yatak başlığına yasladım ve rahat bir pozisyon bulunca kitabımı okumaya başladım. 45 -50 dakika kadar kitap okudum ve birden aklıma kamp için izin almadığım geldi. Sormayı tamamen unutmuşum. Saat geç olduğu için yarın kahvaltıda sormaya karar verdim. Bunu akımın bir köşesine not edip kendimi uykunun tatlı kollarına bıraktım.
***
Akşam biraz erken yattığım için kalkması zor olmadı. Elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya kahvaltıya indim. Masa çoktan hazırdı, bende kendi yerime oturdum ve kahvaltı etmeye başladık. Aklıma kamp için izin istemek gelince hemen yıkama yağlama işlemine başladım. "Babacım nasılsın bugün? " dedim 29 diş sırıtarak. Neden 29 derseniz bende 29 tane olduğu için anca o kadar oluyor.
Babamda gülmeye başladı "Söyle bakalım bu sefer ne istiyorsun? " dedi.
Biraz rahatlayarak " Şimdi bizim okulda bir kampın afişini asmışlar. Bizde dedik arkadaşlarla hep birlikte gidelim. İşte bende senden izin isteyeyim dedim, babaların birtanesi. " dedim ve içimdeki son nefesimi verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"
ChickLitHİKAYEYE BİR KERE GİRDİN Mİ UYANAMAZSIN ÇÜNKÜ BU BİR RÜYA DEĞİL!!! *** İnsanlar senin hakkında çok şey düşünebilir ama bu hikayede o insanlara cevabımız kocaman bir " SEN ÖYLE SAN!" olacak. Çünkü; HER GERÇEK YÜZÜN BİR MASKESİ VARDIR... Ve bu hikaye...