19. Bölüm

3K 183 6
                                    

"SEN ÖYLE SAN!" dedim ve odanın içine girdim bir an önce buradan çıkmak istiyordum. Gidiyordum ki Oğuz tekrardan bileğimden tuttu ve beni bildiğin duvara çarptı.. Kollarınıda iki yanımdan duvara yasladı ve bana yaklaşmaya başladı bende onun boş bir anında bacağına tekmeyi geçirdim tek dizinin üstünde yere çöktü. Yerdeyken ona tekme atmayı düşündüm ama anlaşılan yanlış düşünmüşüm ben bacağımı kaldırınca birden çekti , çekmenin etkisiyle bende düşüşe geçtim ve yeri boyladım. Yerdeyken kapı açıldı ve Arda girdi. Gözleri bir Oğuza bir bana kayıyordu bende dayanamadım ve " Daha bakacak mısın yoksa yardım etmeyi düşünüyor musun?" dedim , bunun üzerine tam Arda bana bir adım atmıştıki Oğuz bacağımı tuttu.. Ben bir yandan bacağımı çekmeye çalışıyordum bir yandan da " Bacağımı bıraksana gerizekalı!" diye bağırıyordum sonunda Oğuzun eli bacağımdan çekildi tabi çekilmesi içinde Ardadan bir yumruk yemişti. Oğuz yerde otururken 32 diş sırıtarak " Tamam, madem sende bu kadar heveslisin ben işimi bitirince kızı sen alabilirsin." dedi tabi o tüm bunları söylerken bende sinir kat sayıları yükseliyordu bir anda kendimi tutamadım ve Oğuz'un suratına tekmeyi geçirdim. Ani gelen tekmeyle yanı doğru eğildi ve ben kendimi kontrol edemeyerek bir kaç tekme daha attım. Beni durduran ise Ardanın kolumu tutması oldu, bende kendime gelerek açık kapıya doğru "Mustafa abiii." diye bağırdım 15 saniye sonra falan Mustafa abiyle birlikte 5 kişi girdi odaya ve mustafa abi " Ne oldu Ömür hanım?" dedi bende Oğuzu göstererek "Bunu patrona götürün ve benim yolladığımı söyleyin." dedim. Tabi ben bunu söyleyince ikiletmeden yerden Oğuzu kaldırdılar ve tam karşımda dikilmeye başladı. Yalandan bir kahkaha atarak "Aman ne korktum, ne yapabilirsinizki." dedi. Bende Oğuzun bunu demesini bekliyormuşum gibi sırıtmaya başladım. Oğuza biraz daha yaklaştım ve sadece onun duyabileceği şekilde " Düşündüğün zaman bir holding sahibinin kızı için bu kadar koruma güvenlik fazla ama şöyle bir şeyde var ben hiç bir zaman sana sadece holding sahibinin kızıyım demedim. Ve sende şuan nereye gittiğini bilmeyen biri için fazla cesur olan bir konuşma yapıyorsun, nereye gittiğini öğrenmek ister misin." dedim ve sırıtmam daha da yüzüme yayıldı bana 'nereye?' der gibi bakıyordu bende daha fazla meraklandırmayayım diye söyleyeyim dedim " ONUR KARA 'nın yanına..." ben böyle diyince bir an gözleri açıldı şaşkınlıkla bana bakıyordu ve ben işin en eğlenceli kısmına geliyordum sonra devam ettim "... Bende ona selam söyle, kim olduğumu sorarsada ÖMÜR KARA dersin"dedim ve sadistçe güldüm. Oğuz artık şaşkınlıktan yalvarma moduna geçmek üzereydi. " Allah kahretsin. Tamam ben çok büyük aptallık ettim. Özür dilerim ama beni oraya yollama. Sana yalvarırım..." ben daha fazla bunları dinlemek istemediğim için "Götürün." demekle yetindim onlar odadan çıkınca arkamda şaşkınca bana bakam ve büyük ihtimalle olayı idrak etmeye çalışan bir Arda vardı. Yanına gittiğimde bir süre boş boş suratıma bakıp daha sonra kocaman sırıtıp " Vaayy canına bu çok havalı." deyip kocaman gülümsedi bende onun gülümsemesine karşılık gülümseyerek ve ilk söylediğini yok sayarak "Az önce bana yardım ettiğin için teşekkür ederim." dedim ve samimi bir gülüş yolladım. Oda sadece gülümsemekle yetindi, ben tam gitmek için hazırlanırken " Bir şeyler içmek ister misin?" dedi bende " Az öncede kahve içmeye gelmiştim aynı şeyler olmasın." dedim gülerek. Ardanın gülümsemesi daha da derinleşerek konuştu "Az önce yaptıklarından sonra dünya ahiret bacımsın ." dedi ve elini göğsünün üstüne koydu son olarakta kahkaha atmayı unutmadı.

"Tamam bir sıcak çikolata içerim ama önce bir telefon görüşmesi yapmam gerkiyor." dedim beni başıyla onayladıktan sonra resepsiyonu arayıp siparişleri verdi ve oda numarasını söyledi. Daha sonra balkon kapısına açık bırakarak balkona çıktı ve bir sandalyeye oturdu. Bende hemen telefonumdan Onur'un numarasını bulup aramak için sağa kaydırdı. İkincinci çalışta telefonu açtı.

"Meleğim bir şey mi oldu?" dedi. Bana Meleğim diye hitap ederdi tabi buda benim hoşuma giderdi.

"Aslında evet küçük bir sorun vardı ama hallettik hatta şuan yolda ve sana doğru geliyor." dedim .

Onur'un sesi biraz sertleşti ve " Bana ne olduğunu anlat." dedi.

Ben bütün olayları anlattım hatta Arda'nın yardım etmesini falan anlattım. Tüm konuşma bittiğinde Onur'un dedikleri ; "Ardaya benim için teşekkür et , o Oğuz denen itide ÖLDÜRECEĞİM!" dedi ve telefonu kapattı. Bende balkona doğru yöneldim tam ben sandalyeme oturdum bu seferde kapı çaldı. Arda kapıyı açmak için gitti ve elinde 2 tane sıcak çikolata ve bir tabakta kurabiyelerle geri döndü. Bende elime kendi bardağımı aldım ve Arda'ya döndüm "Patronun sana selamı var bana yardım ettiğin için oda sana teşekkür etti." dedim.

"Bu patronun adı yok mu hep patron patron diyoruz." dedi ve büyük ihtimal adını söylerim diye bir umutla bana bakmaya başladı. "Hiç boşuna bana bakma sana isim vermeyeceğim." dedim ve ona gülümsedim daha sonra konuyu değiştirmek amaçlı " Seninle iyi bir tanışmamız olmadı." dedim.

"Unutma çadırımı çamura bulayan sendin."dedi bende bunun altında kalır mıyım sırıtarak " Oyunu ilk önce sen başlattın neymiş ben korkacakmışım ve sana sığınacamışım sende benimle dalga geçecekmişsin" dedim ve bir kahkaha attım.

Ardanın yaptığı şey ise kekeleyerek " Se-sen nerden biliyordun?" dedi. Bende daha çok gülerek ona olanları anlattım, Arda da kendi haline kahkahalarla gülerken bende ona alakasız olarak " Nasıl arkadaşların var?" diye sorduğumda bir an durgunlaştı sonrada anlatmaya başladı "Aslında gerçek anlamda arkadaşım yok, arkadaşlarım ya benden korkuyor ya da kendilerini popüler yapmak için beni kullanmaya çalışıyor. Kısacası arkadaşım yok diyebiliriz."

Ardaya bir şey diyemedim haklı arkadaşlarım benimde gerçekte kim olduğumu bilse büyük ihtimal benden korkarlardı. " Aslında sana hak veriyorum benimde arkadaşlarım var ama hiç biri beni tam olarak tanımıyor, geeçi tanısalar nasıl tepki verirler onuda bilmiyorum. Ama sen şanslısın çünkü şu anda gerçek bir arkadaşın oldu. Örneğin ben ne senden korkuyorum nede senin popülerliğini kullanmak istiyorum. Arkadaş olabiliriz yani sende istersen?" dedim.

Arda bana minnet dolu bir gülümsemeyle bakarken " Tabiki arkadaşız." dedi ve " Hem daha patronun kim olsuğunu öğrenemedim onu öğrenmeden bırakmam seni." dedi ve gülmeye başladı onunla birlikte bende güldüm. Daha sonra cebimden telefonumu çıkartarak saate baktım saat 23'e geliyordu vee telefonuda bir sürü bildirim vardı kızlar beni aramış mesaj atmış ama ben duymamışım. Bir anda sesli bir şekilde " Allah! Bittim ben!" dedim ve panikle ayağa kalktım.

*****

( 14.11.2015)

Güzel günler bizim olsun....

Yeni bölüm de görüşmek üzere....


(MAFYA) MASKE: "SEN ÖYLE SAN!"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin