* Çarşambayı sel aldı...
Bir yâr sevdim el aldı...
Keşke sevmez olaydım...
Elin koyunda kaldı...***
Şevket ağa ve Dilber o gece birbirinden kopmuştu. Ne Şevket o odada kaldı nede Dilber onu odaya aldı. Bitmişti, tükenmişti!
Sabah nasıl uyanmış bilmiyordu. Gözünü açar açmaz, refleksle kocasını aradı gözü, fakat beyni o an kocan yok artık demesi ile kendine gelmişti.
Akşama kadar odadan çıkmayan kadın karnının acikmasi ile
Mutfağa girmişti. Ocakta duran tencereye doğru yürüdü. Kapağı açtığında kuru dolma ona merhaba demişti.Kendine servis tabağı açan kadın kuru patlıcan ve biber koymuştu. Tencereyi kapağını kapatan kadın masaya oturdu. Çatal ile yemeğini yedi.
Yemeğini bitirdikten sonra ise sandalyeye geri yaslandı. Şimdi ise düşünüyordu. Ne yapacağına dair. Annesi ile konuşmuştu. Bu evlilik artık devam etmezdi. Edemezdi. Elinden geleni yapacaktı. Gerekirse babası amcası ile konusackti.
Annesi ise bir avukat ayarlicakti. Annesnin tanıdığı biri vardı onu koyacaktı.
Cebinden telefonu çıkarıp kardeşine mesaj attı.
' annem ne yaptı.'
Beklemeye koyuldu. illa ki bir cevap gelecekti. O sırada içeriye Rojda girdi.
" Dilber sen niye içeride yemek yemiyorsun!"
" Burası iyi!" Diyerek masadan kalktı. Yediği tabağı ise alıp tezgaha koyarak yıkadı. Çayı hazırlamak için işe koyuldu.
Rojdayi ise kadına bakıyordu. Dilber herşeyi silmiş supurmus gibiydi.
" Dilber, ne olacak şimdi!" Kadının yanına gelip yüzüne baktı.
" Ne gibi?" Diyerek ocağın altını yakıp çaydanlığın altını alıp suyu koydu.
" İşte gelen kadın, sen ne olacak"
Dilber umursamaz bir şekilde omuzunu silkti. " Bir şey olduğu yok! Olan oldu biten bitti!"
Rojdayi inanamdi. " Şevket seni bırakmaz Dilber! Ölür niye bırakmaz."
Dilber çayı ocağa koyup kadına döndü. Tek kaşı havada kadına baktı.
" Rojda, o benim için öldükten sonra benim için ölse ne olacak!" Diyerek kadına baktı. " Gidip o kadının koyununa girip, birde hiç bir şey olamamış gibi benim yanıma gelecek sonrada yok pişmanım yok mecburum diyip, o kadının teni ona değmiş bir adam var ben nasıl hiç bir şey olmamış gibi davranıyim ,"diyerek gözlerini belerti.Çayı hazır ettikten sonra kendine ince belli çay bardağı doldurarak çayını alıp odaya çıktı. Merdivenleri çıkıp odaya gelmiş içeri girmişti. Işığı açmıştı ki kocası bejere oturmuş ona bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...