Evliliğe adım atan iki genç ve yaklaşan güzel günler. En zahmetli olan ise çeyiz ve ev döşeme, bunlar evliliğin kurulması için en güzel zamanlardı.
Egît ve Dilber için düğün yaklaşmıştı. Yatak odası takımı tek tek getirilmiş ve dizyan edilmişti. Yatak cikalrmis yerine Dilberin seçtiği takım gelmişti. Gardırop ise işçilerin yardımı kurulmuştu.
Çalışma masası yerine ise makyaj masası konulmuş yanına puf ve bejer takımı konulmuştu. Herşey eksiksiz olarak hazır edilmişti.
Egît damatlık takımını da hazır etmişti. Dilber ile ufak çaplı telefon kavgası etmişti. Hanımefendi gelinlik yerine Urfa yöresine göre kaftan alacağını söylemişti. Ve kazanan ise Dilber olmuştu. Kınalık için mor beyaz işlemeli v yaka şeklinde bir bindallı seçmişti.
Kına gecesi kız evinde olacaktı. Bahçe içi süslenmiş ışıklandırma yapmıştı. Bahçe içi üç kez yiknmisti.
Kına gecesi çok güzel geçmişti. Dilber giydiği bindallı ile gözleri kendine çekmişti. Kinasini kayınvalidesi yakimisti. Kına gecesi bitince de annesi kızının avuç içine ve parmaklrine ise kinasini yakimisti. Erkek evide yapmıştı. Eğît'in yakın arkadaşı Mustafa ise kuş parmağına kınayı yakmıştı.
Düğün sabahı heyecan dorukta idi. Hekimoğlu bahçesi güzelce yıkayıp paklanmsiti. Masalar kurulmuştu. Sandalyeler ise yerini almıştı. Düğün yemeği verilecekti. Öyle karar kilinmisti.
Konağın arka bahçesinde ise kazanlar getirilmiş, kesilen etler yıkanmış kazana konup pişmiş, pişmiş etleri ise tek tek ayıklanıp tepsilere konulmuştu.
Diğer tarafta ise pilav yapılmış yanına ise içli köfte, dolma ve sulu yemekler yerini almıştı. Kadınlar tek tek yemekleri hal etmişti.
Dilber kıyafetini giymiş Selma in yakın arkadaşı olan Gonca ise hem saçını hemde makyajını yapmıştı. Burununa ise top olan altın renk hızma takmıştı.
Hazırlığı biten kadın ayağa kalktı aynadan kendine baktı. Çok güzel olmuştu. Selma ise yeni geline baktı.
" Allah'ım esirgesin, çok güzel oldun."
Dilber can yoldaşı olan kıza döndü.
" Teşekkür ederim, bir gün seninde düğününü görürüm."
Selma ise hayırlısı demişti. Odanın kapısı açılmış içeri Nurcan girmişti. Hazırlanan kadın salona geldi. Annesi ve babası babaannesi ise kadına baktı. Gözleri dolan Yusuf Ağa başını başka yöne çevirdi.
Ayağa kalkan adam kızının yanına geldi. O sırada ise sokağın başında korna sesleri geliyordu. Vakit gelmişti. Kızının yanına gelen adam ise kırmızı kuşağı alıp kızının beline doladı. Üç defa doladiktan sonra ise kuşağı bağlamıştı.
Kızının alından öptü. Cebinden çıkardığı kutuyu açıp içinden bir zincir kolye çıkardı. Kolyenin ucunda cumhuriyet altını vardı etrafında ise diğer küçük altınlar...
Kızının boyununa taktı adam. Dilber babasının elini öpüp başına koydu. Daha sonra ise annesnin yanına geldi. Oda elinde tuttuğu peçeteyi diğer eline tutup diğer elinde tuttuğu kırmızı duvağı kızının başına geçirdi.
" Allah yolunu, bahtını açık etsin kızım, burada çok ağladın. Gittiğin yerde ise hep mutlu ol." Diyerek duasını etti.
Babaannesiin yanına geldi kadın onun da elini öpüp başına koydu.
" İneğinden kurtuldum babaanne!" Diyerek göz yaşları arasından babaannesine baktı.
" He, kurtulmuşmus, hadi oradan illa ki köye geleceksin!" Diyerek torununun başını öptü. " Kocan ile evliliğin mutlu olsun, Allah bir daha seni ağlatmsin!" Diyerek oda duasını etti. Elinde tuttuğu bileziği torununun bileğine geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...