* Merhabalar sevgili okurlarım. Bilginiz üzerine bir kaç ay önce özel bölüm yükledim. Bugün de ikinci özel bölüm de geldi.Lütfen yorum yapmayı unutmayın... Emeklerimiz boşa gitmesin...
***
Emek emek giden bir yolda ne aşk biterdi, nede sevda biterdi. Mutluluk üzerine kurulan bir düzene girmek hiç kolay değildi.
Ahh tabi ki bu düzen içinde ufak çaplı bir kavgalar olmasa...
" Güzelim sana kaç defa diyeceğim. Sahran senin hamileliğini kullanıp benim üzerimden oynuyor."
" Ama Egît, Sahran da haklı değil mi yani? Adam evli karısı ile güzel zaman geçirmek istiyor. Sen müsade etmiyorsun." Kocasına kaş çattı.
Nerdeyse dün geceden beri bu kavga vardı. Egît ile birlikte İstanbul'a gelmişti Dilber. Aslında gelmeye niyeti yoktu ama Egît zorla zor karısını ve çocukları alıp götürmüştü.
" Ben mi müsade etmiyorum?" Gözlerini büyüterek baktı. " Adam bir gidiyor, gelmek bilmiyor."
Dilber kocasına yok artık dercesine baktı. Bu adam iflah olmazdı. Sahran sadece Sevda ile birlikte üç hafta kalmış geri gelmişti.
Ama Egît'e bu yememisti. Kardeşi ve yengesi gelir gelmez hemen ikisi de soluğu burada kendi evlerinde almıştı.
" Sanki biz gelmek biliyoruz!" Kocasına yandan bakış attı.
Yok bu adam gerçekten iflah olmazdı.
Egît gri kol saatini takıp son kez baktı aynaya. Bugün şirkete bir kaç saat işi vardı akşam yemeğini Dilber zar zor ikna ederek evde yapmak istediğini söylemişti." Baba.." Asi üstünde pembe pijamaları ile içeriye girmişti. Yeni uyandığı için, saçı başı dağılmıştı.
Egît yere çöküp kızını kucağına alıp ayağa kalktı. Yüzüne gelen saçlarını arkaya de doğru attı.
Asi gün geçtikçe güzelleşiyordu. Annesi gibi bembeyaz bir cildi, gözleri ise yemyeşildi. Bu kız bu kadar güzel olmak zorundaya mıydı?
" Anneciğim, kardeşin uyandı mı?"
Mehmet dün gece uyumamışti. Nedenszice, huysuzlanmisti. Sabaha doğru uyumuştu.
" Evet uyandı."
Dilber odadan çıkıp yan taraftaki odadan olan kızının ve oğlunun odasına girdi. Mehmet krem rengi olan beşiğin içine oturmuş küçük oyuncakları ile oynuyordu.
" Annem."
Mehmet annesini duyar duymaz ayağa kalktı. Kollarını annesine uzattı. Kucak istiyordu anlaşılan.
Dilber oğlunu beşiğin içineden çıkarmış yere indirmişti. Oğlunun elini tutup odadan çıkardı.
Egît kızı kucağında salona geçmişti. Şirket gitmeden evvel çocukları görüp gidecekti.
Mehmet babasına doğru koşmuştu. Minik oğlan babasının kucağına yerleşti.
" Oğlum," oğlunun siyah saçlarını yan tarafa doğru eli ile düzelti.
" Git!" Eli ile ablası Asiyi itiyirdu arkaya doğru.
" Hayır babacığım, o senin ablan."
Asi de durur mu, oda kardeşini itmeye başladı. İkiside birbirini itip duruyordu.
" Mehmet yapma!" Dilber araya girdi. Biraz daha böyle devam ederse ikiside kavgaya girecekti.
" Git... Git!" Durdurak bilmeyen Mehmet ablasını sürekli arkaya doğru itiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...