Aşk yanmakti, aşk herşeyi ile yakmakti, aşk insanın ruhunu ele geçiren bir ruhtu.
İhtiras, tutku, ve aşkın harmanlandığı bir gecenin ardından, karı koca yatağa geçmişti. Kısa süre önce, kocası ile tutkunun en dibini gören Dilber, bundan hiç şikayetçi olamamıştı. Egît ne doymak bilmişti, nede doyurmak...
Şimdi ise kocasının koyununda kafasını göğsüne koymuş öylece etrafına bakiniyrdu. Hafif gece lambası odayı aydınlatıyordu.
" Asi, beni şaşırtıyor?" Kocasının göğsünde yeni yeni çıkmış olan tüyleri parmağı ile oynuyordu.
" Neden?" Diyen adam kadına baktı.
" Şuana kadar ağlaması gerekirken, mışıl mışıl uyuyor." Gözleri beşiğe kaymıştı. Kızı uslu uslu uyuyordu.
" Eee, ne güzel işte! Babam ve annem keyfini çıkarsın diyor kızın."
Dilber kısık kısık güldü. " Oda doğru, babamda annesini yormaya pek bir meraklı!" Diyerek isyan eder gibi söyledi.
" Banyoda iken hiç öyle demiyordun ama," kadını nereden vuracağını biliyordu Egît.
" Ne diyormusum?"
" Hatırlatma mi ister misin? Yoksa uygulamamı mi anlatayım?" Tek kaşını kaldırıp kadına baktı.
Dilber gözlerini baydı. Bu adam gerçekten iflah olmazdı. Banyoda saatlerce kalmışlardı bile, kocası acısını çıkarmıştı çıkaracağı kadar.
" Bence sen direk uyu! Zaten sabahın olmasına üç saatt kaldı."
Fakat adamın yatmak gibi bir niyeti yoktu.
" Bence biz, yatmayalim. Hazır Asi böyle uyurken."
Dilber kafasını kaldırıp kocasına baktı. Acaba yine ne yumurtlaycakti?
" Ne yapacağız peki?" Kocasına bakaraken birden kafasında yanan ampule hemen oturur pozisyonuna geçti. " Bence biz şey yapalım?"
Egît karısına baktı. " Ne?"
" Ekmek, tandır ekmeği yapalım! Böyle sıcak sıcak, ne dersin?"
Egît sabır diledi. O karısı ile yatakta başka şeyler düşünürken, karısı ise tandır ekmeği yapalım diyordu.
" Ekmek?" Dedi Egît.
" Evet, ekmek!"
Egît başını salladı. Demek ekmek istiyordu karısı. O zaman da o ekmeği yapardı.
Karısının belinden tuttuğu gibi altına almış üstüne çıkmıştı. Dilber daha ne olduğunu anlamadan, kocanın onun dudağına yapışmıştı. Dudağını sömüren kocası ile feleği sasmisti.
Eğît'in elleri orantısız şekilde, karısının ezbere bildiği vücudunu arszica geziyor, dokunyor, karısının haşin dolu inlemeleri ile mest oluyordu.
Hiç vakit kaybetmeden üstünden düşen çarşafı üstüne kadar çekmişti.
" Ateşi yakmaya hazır ol o zaman!"
" Ateşi yakmakta benim işim Ağam!"
Ve ikisinin de tutuklu dolu saattelere geçmişti.
***
Konak bugün biraz hareketliydi. Yakin akraba olan, Müjgan ve Hanım gelmişti konağa ikisi de Hekimoğlu konağına adım atmıştı.
Erkekler işe gittikten sonra, Sevda ve Dilber gelecek olan misafir için abur cubur koymuş, yanına ise kek, pasta, çikolata ikramliklar koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...