* Sen benim kalbime vurulan en büyük ihanetin, pençesisin....
***
Umut olması için bir nedene gerek yoktur. İnsan bir şey için çabalamasi gerekir.
Yorgundan da düşe bilir, canida acıya bilir, ama kendini torarlamsi için umut aramak en doğal yoldur.
Dilber ise kendi yolunu çizmek için ayağa kalkıyordu. Küllerinden yeniden doğmak için. Çünkü buna mecburdu, çünkü o bir kadındı, çünkü o bütün kadınların sesi idi.
Köye geleli nerdeyse bir hafta olmuştu. Kendine gelmesi de baya olmuştu. Yaşadığı acı zorda olsa bir şekilde yüreğinden atamaya çalışıyordu.
Salona geçen kadın kahvaltı sofrasının hazır olduğunu görünce bir hayli utandı. Hasibe erkenden kalkmış sofrayı kurmuştu.
" Günaydın, abla" diyerek elinde çaydanlık ile geldi.
Dilber untana sıkına yanına geldi.
" Hasibe kusura bakma erkenden kalkamadım," diyerek dudağını buzdu.Hasibe yavaşça eğilip çaydanlığı yere koydu. Doruldugunda ise kadına baktı.
" Estağfurullah abla, oda ne demek şimdi. " Diyerek koluna dostance vurdu. " Ha sen ha ben." Diyerek gülümsedi.
Kısa süre sonra yaşlı kadın da gelince sofraya oturmuşlardi. Ezberey xanim tandır ekmeğine kaymak üstüne de bal koyup Dilbere uzattı.
Gözü ile ye işareti verdi. Dilberde ağzını açtığı anda ağzına koydu.
" Dayê, bugün sütü sagayim mi? " Diyerek kadına baktı.
Ezberey xanim hasibeye baktı. " Bugün sütü Dilber sagsin!" Diyerek ağzına ekmeği götürdü.
Dilber ağzında lokması ile kalakaldı. O ve inek hayatta olamazdı.
" Olmaz," diyerek aniden karşı çıktı. Hem yaşlı kadına hemde hasibeye baktı. " Vallahi olamaz babaanne, benim senin ineğin ile yıldızımız barismiyor!" Diyerek ellerini teslim olurcasina kaldırdı.
Yaşlı kadın gözlerini kısarak baktı torununa, kaçamak için bahane arıyordu. Ama yemezler!
Yaşlı kadın torununa döndü. " Dilber,"
Diyerek izkazini etti. " Boşuna kivranima, bugün sütü sen sagacaksin, inegim ile ne alıp veremediğin var senin?" Dedi yaşlı kadın.Dilber ayağını toplayıp oturdu. Tepside duran çay bardağını alıp icemeye başladı.
" Dayê vallahi olamaz, hem geçen sefer beni tepmedi mi!" Diyerek veryansın etti.
Budan bir yıl önce de gelmişti Dilber, babaannesini yine hinligini yapıp Dilbere postalamisti sagama işini. Ahıra girdiğinde ise ineğe ne kadar güzel şeyler söylese de hem sagdigi satılı dökmüştü yere hemde Dilbere vurmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...