* Beni senden vazgeçirmek zorunda bıraktığın için seni asla affetmyecgim...
****
Ağaç yaş iken eğilir.
Babaannesnin nasırlı ellerine dokundu. Yaşlılığıdan dolayı çökmüş bir kadın beklerken dimdik ayakta bir kadın gelmişti.
Ezberey xanim tüm asaleti ile oğlunun evine adımını atmıştı.
" Dilberim, güzel kızım," ağır aksanı ile torununun başını okşadı. Çenesinde ve kaşının tam ortasında deq vardı. Tülbenti başında başını dolamış birde küçük bir eşarp vardı.
Torunun koluna girip yavaş yavaş içeri girdi. Salona geçen kadın mindere oturdu. Elindeki bastonunu yanına indirip ayağını uzattı.
Keskin gözlerle hem oğluna hem gelinine hemde torunlarına baktı.
Kaşı çatık kadın oğluna çevirdi gözlerini. " Yusuf, sen ailene böyle mi sahip çıkıyorsun!" Diyerek bağırdı.
Yusuf bey kafasını kaldırıp annesine baktı. " Yâde öyle deme,"
Kadın şiddetle bağırdı. " Neyi demiyeyim, de hele söyle, benim torunumun başına olmaz şeyler geliyor ama benim şimdi haberim oluyor."
Yusuf bey eli ile yüzünü sıvazladı. Annesini onun canına okumasa iyiyidi.
" Ben burada baş çavuşun eşeği miyim? Niye bana haber edilmiyor!" Salonu inleten sesi ile bagirmisti.
" Yâde köye gitmek isteyen sendin, ben de tamam dedim."
Ezberey xanim oğluna döndü. Bir yandan da eski çantasından çıkardığı tütün tablasini çıkarıp giydiği fırsatının arasına koyup kutuyu açtı. İçinden bir kağıt çıkarıp parmaklarının arasında tutup içine azar azar tütün koyup sardı. Dili ile ıslatıp kağıdı tam kapatıp dudağının arasına koydu.
Çakmak ile ucunu yakıp yavaş yavaş içine çekti.
" Oğlum, ben sana beni köye gönder dedim, lakin başınıza da bir şey gelirse de bana haber verin dedim. Siz ne yaptınız beni alıp bir köşeye attınız. Hasibe soyelemse haberim bile olmayacak!" Diyerek oğluna döndü.
Hasibe köyde garip bir kızdı. Ezberey xanim da çok severdi. Beş yıldır koydeydi. Ara ara oğlu kızları gelir yanında kalırdı. Köyde yaşamayı severdi kadın. Ama ailesinin başına gelenlerden habersizdi.
Gözleri Dilbere kaydı. Kadın asıl bunun için gelmişti. Torununa baktı.
" Dilber," diyerek torununa baktı. " De hele bana, ne oldu nedir bu mesele."
Dilber babaannesnin yanına geçip oturdu. Yavaş yavaş her bir şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatı.
" Şevket ağa bu işe mâni olmadı?" Diyerek Dilbere baktı. Genç kadın başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Teen FictionAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...