Bölüm-45

1K 73 6
                                    

Sessiz esen bir rüzgâr, hayatın nasıl değişiklik getireceğini bilemezdi. Her kasırga bir tufanın da habercisi idi.

Bugün Rojda in bebeğinin kırkı çıkmıştı. O yüzden Hayatın annesi kız kardeşi, Zelihanin annesi ve Avşin'in annesi ve kardeşi gelecekti.

Hayat ve Zeliha bebek için mevlid yapacaktı. Yemekler hazırlanıp sunum tabaklarına konmuştu.

Kısa süre sonra gelen misafirler salona geçmişti. Avşin annesi Adile hanıma ve kardeşi Tildaya sarılmıştı. Çok özlemişti onları.

Mevlid kısa süre sonra yapılmıştı. Bebeğin kırkıni çıkarmışlardı. Rojadinin annesi Melike hanım torununu kucağına almış sevmişti. Anneanne olmak bambaşka bir histi.

Torunu için bir sürü şeyler yapmıştı. Rojda annesinin getirdiği bohacaya bakitginda teşekkürnu sundu.

Mevlid bittikten sonra ise koyu bir sohbete girmişlerdi.

Avşin kardeşinin kendi için getirdiği hediyeleri alıp kardeşi ile birlikte odaya çıktı.

" Begendin mi?" Yatağın kenarına oturan kız ablasına baktı.

Avşin getirdiği kıyafetlere, tülbentlere ve daha bir çok şeye baktı.

" Çok güzel hepsi," beğeni gözü ile bakıyordu getirdiklerine.

" Ne zaman yaptın ki bunları?" Kardeşine göz ucu ile bakıp tekarar diğerlerine baktı.

" Çok değil bir kaç ay oldu!"

Bunların hepsini bebek doğduktan sonra verecekti, fakat kısmet olamamıştı. Hele ki yeğeninin öldüğünü öğrendiğinde daha da çok çok kötü olmuştu.

Avşin, diğer eşyalara bakarken bebek eşyaları ile karşılaştı. Bebek patiği, elbise, bere, el eldiveni....

Hepsi o kadar güzeldi ki tek tek bakmak çok zordu. Gözleri bugulnadi. Bebeği yaşıyor olsaydı, bu bebek kıyafetlerini giydircekti.

Tilda yaptığı hatayı o an fark etti. Kahretsin ki ablası bebek kıyafetlerini görmüştü.

" Abla istersin onları, Rojadaya,"

Avşin hemen kardeşinin sözünü kesti.

" Hayır!" İkazini yaptı kardeşine,
" Bunlar bana geldi." Boğazı düğüm düğüm olasda konuşmayı başara bilmişti. " Hiç kimseye vermeyecegim!"

Tilda yataktan kalkıp ablasının yanına geldi. Kolunu tutup ablasını kendine çevirdi.

" Ablam, acın büyük anlıyorum. Yinede bu kadar düşme, bak," diyerek heyecan dolu bir sesle. " Bu aile sana değer veriyor, kocan vermese de eltilerin sana değer veriyor!"

Avşin başını olmasuzca salladı. Ya ne kadar değer veriyordu eltileri. Şevket bugün onu konaktan gönderse, hepsi lokma tatlısı yapar dağıtırdı.

" Ya ne demesin," alayla konuştu.
" Hepsi benim bu evden gitemem için dua ediyordur. Hele ki Hayat!"

Tilda anlamadı. Hayat ne yapmıştı ki ablasına da ablası bu kadar hayifalaniyrdu?

" Hayat, ne alaka!" Kaşı catilan genç kız ablasına baktı.

" Ne mi alâka, hamile kalamıyor diye üzerine kuma gelemsiden korkuyor. Neymiş kuma gelirse ben yapmam kocamı paylaşmam, avşin gibi olmak istemiyorum daha nice şeyler söylüyor!"

Avşin o anları hatırına geldikçe siniri tepesine çıkıyordu. Ellebtte yaptığı bencillik idi ama hayatın onu bu şekilde yargılaması hiç hoş değildi.

Acının Gözyaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin