Zaman geçtikçe insanlar değişiyor, olaylar farklı başka bir boyuta geçiyordu.
Zöhre hanım ocağın altını yakmış kazanı üstüne koydu. Akşam yemeği için doğradı mazelmeri tek tek kazanın içine koydu. O sırada bahçe kapısı çalınmıştı. Tülbentini duzlenyip mutfaktan çıktı.
Bahçeye çıkan kadın terliğini giyip kapıya doğru yürüdü. Kapıyı açtıktan sonra gelene baktı. Gelen Gülizar idi.
" Hoş geldin Gülizar."
" Hoşbulduk Zöhre," diyerek bahçeden içeri girdi. Zöhre ardından kapıyı kapatıp kadının peşinden ilerledi.
İçeri geçen kadınlar salona geçmişti. Gülizar kendini midenre atarak soluklandi.
" Hayırdır inşallah, seni buraya atan rüzgar ne." Diyerek kadına baktı.
Gülizar gülümseyerek kadına döndü.
" Sana bir haberim var, Zöhre" diyerek geliş amacını açıkladı." Hayırdır inşallah." Diyerek kadına baktı. Gülizar öyle kolay kolay malzeme için gelemzdi. Mukakak bir durum vardı.
" Hayır, hayır." Diyerek güldü. " Bugün bana haber gönderdiler, senin kızı istiyorlar!" Diyerek konuştu.
Zöhre hanım anlamadı. Kim istiyordu kızını, Nurcan daha küçüktü ki babası vermezdi. Dilber şuan da evlilik düşüncesi dâhi yoktu.
" Kim, kim istiyor?" Diyerek kaşları catildi kadının.
" Ökkeş, Ökkeş bey istiyor, Cuma amcanın oğlu."
Zöhre hanım daha da şok oldu. İyide zaten Ökkeş evli idi. Beden tekrar evlilik istesin di ki!
" İyiyde Gülizar, Ökkeş evli Allah bağışlasın dört tane de evladı var, "
Gülizar kafasını salladı. " Biliyorum, biliyorum, ama Ökkeş'in karısı Nedime bundan iki yıl önce damdan düştü. Kadincgiz hamileydi bide ameliyat oldu. Bebeği çok şükür ki iyi ama Nedime o günden sonra ayağa kalkmadı. Garibim öylece kaldı. Ökkeş te karısı bu hâlde iken yetisemiykr hiç bir işe bana dedi ki"
Zöhre sözünü kesti. " Gülizar," diyerek kadına baktı. " Bak, ben öyle şeyi sevmem Ökkeş'in karısı Nedimeye Allah yardım etsin. Fakat benim kızımın canı zaten yandı. Birde gidip başka bir kadının canını kızım ile mi yakayım." Diyerek veryansın etti.
Kızını daha yeni toparlamsiti. Herşeyi daha yeni yeni toplamış iken birde bunun için kızının kafasını sissircejti. Bunu asla kabul edemezdi.
" İyide Zöhre, senin kızın daha ne kadar böyle kalacak! Hiç mi isteyeni olmayacak. Zaten dul hayatı zor, birde kısır!" Diyerek tek tek durumu anlatmıştı.
" Yeter!" Diyen Zöhre hanım ayağa kalkıp kadını da kaldırmıştı. Şuana kadar burada tutması, konusturmasi bile hataydı. " Yeter, Gülizar!" Diyerek kolundan tutugu kadını alarak bahçeye kadar çıkardı. " Misafir olarak gel başım gözüm üstüne, ama kızımın arkasından konusulmasdan asla ama asla kabul etmem!" Diyerek bahçe kapısını açıp kadını kapı dışarı etti.
Gülizar hanım elini ağzına atarak şok oldu. Hayiflana hayiflana gitmişti..
Zöhre hanım kapıyı kapatıp içeri girdi. Kızı zaten kuma acısı yaşamış iken birde başkasının üstüne mi kuma gidecekti. Bu insanlar da hiç mi merhamet, insanlık yoktu ki!
Akşam yemeğinde sinir ile yaptı kadın, kızı ve diğerleri gelince de sofrayı kurdu.
Dilber önder ile konuşmuş derslerinin hakkında bilgi almıştı. Ne zamandır okuluna gitmiyordu. Bir ara ugarcaykti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acının Gözyaşı
Novela JuvenilAşk, insanın canını yakan, ama her koşulda ise yanında olandı. Dilber Beyoğlu ise bu aşk denen girdaba düşmüş bir gül goncasi idi. İlk evliliğinde tövbe eden kadın hiç rast gelmediği bir sevda ateşine düştü. Egît Hekimoğlu ona asıl sevda ateşini ve...