Bölüm-7

1.5K 70 54
                                    

Bir ah bir kedere bedeldir.

Canı yanan beklesin can yakan canının yanacagi günü beklesin'

Dilber kendi için ayakata duran kadın, gururu için ayakta duran kadin, kendi benliği için ayakta duran kadın,

Sabaha kadar uyumamisti. Ağlamış her agladginda ise bin ah etmişti. Belki bu ahlar bir gün çıkardı.

Derin nefes alan kadın ayağa kalkıp yavaş yavaş adımlarla banyoya girdi. Lavabo taşın yanına gelip, ona dayandı.

Sabret!
Dayan!
Sakın düşme!
Ayakta kal, diren!
Kendini düşürme!

Kendine gelmsi gerketi evvelâ. Düşmek için kalkmak için canını yakan herkesten tek tek hesap sormalıydi. Bu düşüşler hep olacak, ama o hep kalkacakti.

" Hadi Dilber, gözünün yağını yiyeyim. Pes etme, düşme"

Musluğu açıp avucuna suyu doldurarak yüzüne çarptı.

' Allah'ım güç ver!"

Bir kez avucunu doldurdu. Yüzüne çarptı.

' Bu biçare kulun senin yardımına ihtiyacı var kurban olduğum Allah'ım'

Üçüncü kez çarptı yüzüne..

' Ne gelecekse en hayırlısı senden gelsin'

Ve başını kaldırdı. Göz altı aciyip morarmisti. İçi de kirazrmisti. Bedeni ruhu yorgundu. Ya Allah deyip çıktı banyodan.

Saçına eli ile düzen verip Tülbenti taktı. Ne bir makyaj ne bir parfüm hiç bir şey sürmedi, sıkmadı.

Komodinin üstüne koydu çay bardağıni alarak odadan çıktı.

" Ağız tadı ile çay içemdim! Tabi tadım tuzum kaldı ise"

Odadan çıkan kadın merdivenlerin oraya doğru ilerledi. Merdivenden inerken o anları hatırladı.

Kocası geçirdiği güzel günleri. Onunla konuşa konuşa indip çıktığı. Eltileri ile güle oynaya şakalasark çıktı merdivenleri bu sefer azap dolu şeklide indi.

Her adımı azapti. Her adımı kahırdi.

Mutfağa girdiğinde hatice abla kahvaltıyı hazırlamıştı. Tepsiyi alarak çıkarken kadını görüp baş selamı verdi.

Yanından hızla geçip gitti. Kendisi de mutfağa girdi. Masa da duran ekmek sepetine uzandı kadın. Kapağını açıp içinden bir parça koparıp aldı.

Kapağı geri kapatıp aldığı tandır ekmeğinin içine kahvaltık malzemeler koymak için geri dönmüştü ki masaya konulan tabağa baktı.

Hatice abla ona ayırmıştı. Zor bela gülümseyip sandalyeye oturdu.

Çaydanlığı götürmeden önce kadına bir kupa bardağı çay koyup önüne koydu.

Yemeğini yiyen kadın çok düşünceli idi. Aileye rest çekmişti. Geri adım dahi atmayacakti.

O sırada ise karşısına hatice abla oturdu. Kendine göre bir tabak ayarlip genç kadınin yanına oturmuştu.

" Yenge, ben senin arkandayım!" Diyen kadın gulmesdi. " Kadının acısını başka bir kadın anlar yenge,"

Ama bu aile anlamamıştı. Canını hiç sayıp, bu kadın kabullenmez, deyip kumaya karşı geleceğine soy deyip önlerine koymuşlardı.

" Allah razı olsun abla, sağol"

İki kadın yemeğini yiyip sofrayı kaldırdılar. Bulaşığı yıkayıp temizlediler.

Mutfaktan çıkan kadın misafir odasına gideceği esnada arasından bir ses duydu.

Acının Gözyaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin