Bölüm-10

1.4K 76 39
                                    

* Biz kadınlar anlamak, anlatılmaktan daha zordur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

* Biz kadınlar anlamak, anlatılmaktan daha zordur. Bir kadın rujunu sürerse, bu bir savaş ilanı olur....

***

Rihâ toprakları can alıcı bir güne daha uyanmıştı. Beyoğlu konağı ise hummalı bir çalışma vardı.

Bugün Çakıroğlu aşireti geliyordu. Meryem ve İdris Çakıroğlu çifti.

O yüzden herkes temizlik yapıyor yemekler hazırlanıyordu.

Dilber ve Medine mutfakta yemek için kolları sıvamışti. Yemek için dolmaliklar haşlanmış iç harcı hazırlanmıştı. Dilber kuru dolmaları hazırlarken Medine ise mumbar dolmasını hazırlıyordu. İçi harcını dolduran kız ağzını dikiyordu.

Yaptıklarını kazana dizen Dilber işini bitirmişti. Mutfağa giren Rojda ellerini yıkayıp onlara yardıma girişti.

Neredeyse gün ikindiyi bulmuştu. Hazırlıklar tamamlanmış yemekler hazır olmuştu.

" Yenge." Dilber arkasını döndü Medine'ye baktı.

" İstersen sen üstünü değiştirip gel. Daha misafirlerin gelmesine var,"

Dilber başını salladı. Baya terlemisti zaten mutfaktan çıkan kadın yavaş yavaş yukarı çıktı. Odasına girip kendini ferahlatıcı duşa attı.

İşini bitirdikten sonra dolabını açıp ne giyeceğine karar verdi. Kırmızı şarap renginde elbise giydi. Kulağına ince altın küpe koluna ise altın işlemeli bileklik taktı. Boyununa ise baş harfi D olan altın kolyesini taktı.

Elbisenin kumaşının bir ucundan tutup bejere oturdu. Islak olan saçlarını güzelce kurutup saçlarını dalga haline getirdi.

Ardından göz kamaştırıcı hafif bir makyaj yaptı. Dudağına sürdüğü kırmızı ruj ile kendini alenen belli ediyordu.

Artık hazırdı. Şimdi aşağıya inme zamanıydı. Kolundaki altın saate baktı kadın baya geç kalmıştı. Ayağa kalkan kadın siyah tülbentini de ayarlayıp aşağı indi.

Birinci katta ulaştığında dış kapı açılmış içeriye beklenen misafirler gelmişti. Meryem Çakıroğlu tüm ihtişamı ile içeriye girmişti.

Dilber yavaş yavaş aşağı indi. Yüzündeki gülümseme ile zemine ulaştı.

Avşin ile tanışan kadın asıl kişiyi bekliyordu. Gözleri sürekli etrafı tariyordu.

Yavaşça sol tarafına döndüğünde ise beklediği kişi karaya ulaşmıştı.

Dilber Beyoğlu tüm asaleti ile kadının yanına geldi.

" Ooo, kimleri görüyorum," diyerek sarıldı kadına. Çok özlemişti bu kadını. Geçen yıl düğününe katılmıştı. Hem kocası hemde kendisi ile beraber.

" Hoşgeldin Meryem hanım, şeref verdin," diyerek kadın ile öpüştüler.

İki kadın da ayak üstü sohbet etti. Tabi tüm gözler ise Dilber Beyoğlu'nda idi. Giydiği kıyafeten tut taktiği takıya, yaptığı makyaja kadar güzelliğini konusturmayi başarmıştı.

Acının Gözyaşı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin