11. BÖLÜM

30.6K 2.4K 1.1K
                                    

Medya için floplara teşekkürler

İki koca gün hızla geçmiş, Cumartesi günü gelip çatmıştı. En önemli konu, Deniz'e hissettirmeden baloya nasıl gideceğimiz konusuydu.

Sonunda Derya ağabeyinin ağzından laf almayı başardığında, kendisi ve gruptan bir iki kişinin daha arabayla şehir dışında düzenlenen bir gençlik konserine gideceğini öğrendik. Böylece Derya için tehlike ortadan kalkmış oldu.

Balonun ev sahibi olan Global Üniversitesi'nin kampüsü, bizimkinden çok uzakta değildi, taksiyle gidilebilecek mesafedeydi.

Asıl sorun, o süslü kostümlerle dikkat çekmeden dışarı çıkabilmekti. Onu da sağ olsun Ayça halletti. Evleri üniversiteye neredeyse yürüme mesafesinde olduğu için, biz hariç iki arkadaşı daha onlara gidecek ve hep beraber hazırlanacaktık.

Bu yüzden, Cuma akşamı ben Öğretmen Evi'nden eşyalarımı toplayıp çıkış yaparken, Derya da kostümleri mağazadan alıp Ayça'ya bıraktı.

Dün gece yurttaki odama yerleşmiş, kızlarla biraz sohbet etmiştim. Sonunda Seçil de İzmir'e doğru yola çıktığı için mutluydu ama Esma'nın kendini geride bırakılmış gibi hissettiğinin de farkındaydım. Sanırım benimle dün gece kısa cümlelerle konuşmasının sebebi buydu. Ben de zorlamamış, onu biraz kendi haline bırakmanın iyi olacağını düşünmüş ve telefonda bir iki dakika sohbet etmiştim.

Ben kızlarla teker teker görüşürken, Derya odada dört dönüyor, balo için saç ve makyaj provaları yapıyordu. Sanırım bu balo onu fazlasıyla heyecanlandırmıştı ve tatlı telaşlı halleri benim de yüzümü gülümsetmişti.

Gece yurda dönüşümüz için de programımızı ve ayrıntıları ayarlamıştık. Balo bittiğinde önce Ayça'ya uğrayıp kıyafetlerimizi değiştirecek, yurda öyle dönecektik.

Tek sıkıntı, zamanında yurda giriş yapabilmekti çünkü geç kalırsak güvenlikten geçmek mümkün değildi. Gözümüzün yaşına bakmadan sokakta kalmamız işten bile olmazdı. Haftanın altı günü son giriş 24.00 iken, sadece Cumartesi geceleri bir saat fazla dışarıda kalınmasına izin veriliyordu. Yani yaptığımız hesaba göre, Kül Kedisi gibi balodan gece en geç on ikide ayrılmazsak halimiz duman olacaktı.

Dudağıma takacağım halkayı da halletmiştim. Ucu siyah toplu, iki taraftan kıstırmalı bronz bir halka küpe bulup aldım. Alt dudağımın ortasına takıp sıktığımda, gerçek bir piercing gibi göründü.

Saç ve makyajımızı yurttaki odamızda hallettik. Derya, yeşil gözlerimin altına kırmızı far sürmem konusunda ısrar etti. Bu kız gerçekten çılgının tekiydi; çünkü dün gece sadece kendisinin değil, benim de makyajımı planlamıştı.

Sonuç gerçekten güzel olmuştu. Metalik kırmızısı ruj sürdüğüm dudağıma, bronz renkli halkamı takıp aynaya baktığımda göz makyajımı çok beğendim. Çimen yeşili gözlerim daha da ortaya çıkmıştı.

Neşe içinde saçlarımızı da maşayla şekle soktuktan sonra artık Ayça'ya gitmeye hazırdık. Derya'nın kıpır kıpır enerjisinin tersine, ben bu gece neler yaşayacağımın heyecanını bastırarak sakin kalmaya çalışıyordum.

Asansöre binerken Derya keyifsizce, "Sence Burak da orada olur mu?" diye sordu.

"Zannetmiyorum. O bir üniversite partisinden bahsetmişti, aksi halde 'balo' derdi diye düşünüyorum."

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin