Biz kendi aramızda eğlenirken, masamızın yanından geçen Belalılar'ı son anda fark ettik. Sinan masamıza doğru eğilip, "Burası ana okulu değil, hareketlerinize dikkat edin." diye uyarıda bulundu.
Grup uzaklaşırken Arda geriye dönüp, "Özellikle de sen süt kuzusu." dediğinde çevreden tekrar fısıltılar yükseldi.
"Sevimsiz şey!" dediğimde dönüp bakmaya bile tenezzül etmedi.
"Seni duydum!"
Sesinde çok eğlendiğini belirten bir tını vardı. Hakkımda sebep olduğu dedikodulardan haberinin olup olmadığını merak ettim. Tuvaletteki kızlardan biri, Arda'nın haberinin olmadığına dair bir şeyler söylemişti sanki. Ancak, başıma gelenlerin tek sebebi bu pislikti ve nefret etmemi sonuna kadar hak ediyordu.
Kasaya doğru gitmeden önce, Arda ağzında edepsiz bir gülümsemeyle baktığında, tüm öfkemi kuşanarak yüzümü hızla ters yöne çevirdim. Ne olursa olsun, ister tüm kafeterya üzerime gelsin ve haksızca dedikodu yapsın, ben o pislikle aramda bir şey olmadığını ve asla da olamayacağını onlara gösterecektim.
Ani hareketimle gözüm karardığında sırtımdan bir ter boşaldı. Gayri ihtiyari bakışlarımı yere çevirip bir süre kapattım. Durumum beni fazlasıyla rahatsız etmeye başlamıştı. Kendimi zorlayarak başımı kaldırdığımda Arda ve grubu sırtını dönmüş, kapıya doğru gidiyordu.
Dudağımı büzüp, duyulacak şekilde, "Sosyopat!" diye söylendim. Sanırım sesim biraz fazla çıkmıştı. Bunu duyduklarında herkes sus pus olurken, masamızdan bir kahkaha koptu.
Arda aniden dönüp bize doğru baktı. "Seni yine duydum."
Bu sefer 'duyarsan duy, çok da tın' gibilerinden elimi umarsızca salladığımda, Arda'nın bize doğru gelmek için hamle yaptığını ve Deniz tarafından dışarıya çekildiğini gördüm.
Ancak şu anda ne Arda'yı, ne de kontrolsüz öfkesini düşünecek durumda değildim. Ya üzerime geldikçe sonuna kadar haddini bildirmeye devam edecektim, ya da şimdiki gibi onu görmezlikten gelip, kafama takmadığımı gösterecektim.
O dedikoduları birer birer ona yedirirdim ama şu anda halim yoktu. O yüzden Arda'ya haddini yeterince bildiremediğim için keyfim iyice kaçmıştı.
Sessizliğimi fark eden Derya kulağıma eğildi, "Sen de aranıyorsun Pelin."
"Bu çocuk bendeki en kötüyü uyandırıyor. Ne yapabilirim?"
"Boş ver, takma. Arda'yı göz ardı et, yapmaya çalıştığı işte tam olarak bu."
Söylemesi kolaydı tabii, bir saat önce hakkındaki asılsız dedikoduları dinleyen bendim ama. O zaman dilimini tamamen aklımdan çıkarmak için gözlerimi sıkıca kapatıp açtım.
"Ama Derya, çocukmuşuz gibi bizi azarlamaya hakları yok. Birilerinin buna bir dur demesi lazım." Derya'nın yüzüne odaklanamadığım için gözlerimi kırpıştırdım.
"Haklısın ama bunu yapması gereken biz değiliz. Dikkati üzerimize çekmeyelim yeter. Ben abimle konuşurum, bizi rahat bıraksınlar."
Ensemden fışkıran teri peçeteyle kuruttum. Etkisi olur muydu bilmem ama, alerji ilacımı da hemen içtikten sonra kalkmak için sandalyemi ittirdim. "Tamam, artık kalkalım mı? Biraz bahçede oturalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...