Arkadaşlar, destek vermeyi unutmayalım. Bu hikaye sizlerin oy ve yorumlarıyla hayat buluyor.
~~≠~~❤️~~≠~~Arda pencerenin önünde durmuş dışarıya bakıyordu. Bir elinde içi buzlu bir bardak tuttuğunu gördüm. Sanırım viski içiyordu. Diğer elini pencereye dayamıştı.
Onu bu şekilde saatlerce izleyebilirdim. Sanki bir filmin içinden rol çalmışız gibi hissediyordum. Yanına gidip arkadan beline sarıldım. Beklemediği hareketim karşısında vücudu kasıldı. Başımı sırtına dayayıp, kürek kemiklerini birkaç kere öptüğümde rahatlayarak gevşedi.
"Ne düşünüyorsun?"
"Az önce yaşadıklarımız için özür dilerim Pelin. Bu şekilde kendimi kaybetmemem gerekiyordu." Sesinde hala büyük bir pişmanlığın izleri vardı.
Belinin etrafından dönerek önüne geçtim. Bu defa başımı göğsüne yasladım. "İkimiz de kendimizi kaybettik. Bunun için özür dileme. İleriye gitmeden kontrolünü tekrar sağlayabildin. Benim için bu çok şey ifade ediyor Arda."
"Öyle mi?" Sesinden ne kadar şaşırdığı belli oluyordu. Göz göze gelmek için başını eğdi.
"Evet öyle. Bu bana ne kadar değer verdiğini ve sevdiğini gösteriyor. Tecrübesiz olabilirim ama yargı değerim yüksektir. Onun için de sana daha çok saygı duyuyorum, aşkım daha da büyüyor. Seni ne kadar sevdiğimi anlatmam mümkün değil. Bunu ifade edecek kelimeler sanırım hala icat edilemedi."
"Bu sözlerinin değeri benim için paha biçilemez. Bir an benden korktuğunu gördüğümde benden yeniden nefret edeceğini sandım."
"Asla, asla senden bir daha nefret edemem." Ona biraz daha sokulduğumda boş olan kolunu bedenime sarıp kendine bastırdı.
Altımızda serili nefis manzaraya bakabilmek için tekrar dönüp sırtımı göğsüne yasladım. Yere kadar baştan aşağı cam olan pencereden dışarıya bakmak ürkütücüydü. Her an kırılıp aşağıya düşecekmişiz gibi geldi. Gerginliğimi anlamış olacak ki, "Gel biraz oturalım." dedi. "Sana vermek istediğim bir şey var."
"Gerçekten mi?"
"İçecek bir şey ister misin?"
Salonun ortasında L şeklinde dizilmiş krem rengi deri koltuklara geçerken, "Evet ama hafif bir şey olsun." diye cevap verdim.
Gülümseyip içki dolabına gitti. O sırada kapı çaldı. Uzun adımlarla gidip kapıyı açtığında, bir garson servis arabasını iterek içeriye girdi. "Başka bir emriniz var mı Arda Bey?"
"Hayır, şimdilik yok. Teşekkür ederim." dediğinde garson saygıyla selam verip odadan çıktı.
Bana da bir içki hazırlayıp yanıma geldi.
"Nedir bu?"
"Hafif alkollü ve kremalı kahve diyebiliriz."
Kokladığımda yoğun kremamsı kahve kokusu hoşuma gitti. Tadı da hiç fena değildi.
"Tatlının yanında iyi gider diye düşündüm." Servis arabasına doğru gidip gümüş kapağı açtı. İçinde küçük bir doğum günü pastası vardı. Üzerindeki yazıyı okuyunca gözlerimin yaşarmasını engelleyemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...