78. BÖLÜM

13.4K 1.3K 1.2K
                                    

Güzel söz yazmışım hakikaten. Beğendiniz mi? Bakalım hikayemizdeki acılar büyütecek mi, yoksa yok mu edecek?

Lütfen medyadaki şarkıyı dinleyip sözlerin Türkçe çevirisini okuyun. Arda'nın diliyle yazılan kısımda o duyguları size yaşatacağından eminim.

Beklentinizi karşılamak üzere size upuzun bir bölüm sunuyorum. Alt taraftaki yıldızı parlatmayı, bol bol yorum yazmayı unutmayın lütfen. Sizleri seven ve yüzünün güldürülmesine çok ihtiyacı olan beni azıcık mutlu edin. Sevgilerimle...❤️
~~≠~~≠~~

Sırtımda hafif bir dokunuş hissettiğimde kıpırdandım. Gözlerimi açmaya çalıştım ama kamaştıkları için zorlandım. Anlaşılan uyuyakalmıştım. Nabzım beynimin içinde atıyor, başım zonkluyordu.

"Haydi kalk tembel teneke. Seni özledim, beraber bir şeyler yapalım, olmadı sevgililerimizi çekiştirelim." Derya'nın kahkahasını duyuyor ama tepki veremiyordum. "Hadi Pelin, bak bütün gün hastanedeydim. Duş alayım, beraber yemeğe gidelim. Kızım bu ne uykusu böyle? Arda seni çok mu yordu yoksa?" diyerek bir kez daha kıkırdadı.

Arda'nın ismini duyduğumda körelmiş tüm kederim misliyle katlanarak geri geldi. Boğazımdan önce bir inleme, ardından bir hıçkırık koptu. Başımın ağrısı şiddetlenmişti. Acıyı azaltmak için yüzümü yastığıma bastırdığımdan sesim neredeyse duyulmayacak şekilde boğulmuştu.

"Canım, iyi misin?"

Derya'nın endişeli sesini duyduğumda konuşmaya çalıştım ama dudaklarımdan inleme hariç bir ses çıkaramadığımı fark ettim. Ağzımın içinde dilim şişmiş ve keçeleşmişti, boğazım kupkuruydu. Yutkunmaya çalıştıkça boğazımdan aşağıya sivri cam parçaları iniyormuş gibi hissediyordum. Ağzımda metalik bir tat vardı.

Derya'nın başımı tutup yüzümü çevirdiğinde attığı korku dolu çığlıkla bir kez daha gözlerimi aralamaya çalıştım. Kirpiklerim birbirine yapışmış gibiydi. Göz çevresindeki tenim binlerce iğne batıyormuşcasına gerilmiş ve sızlıyordu.

"Pelin! Ne oldu sana? Neyin var?" diye sordu korku dolu bir sesle.

Attığı çığlık, kulaklarıma fazla geldiğinden, inleyerek başımı tekrar duvara döndüm. Bu küçücük hareket bile beynimin içindeki uğultunun artmasına sebep olmuştu.

"Alerji mi bu?" diye endişeyle geveledi. "Aman Allah'ım ne yapabilirim? Alerji hapın nerede Pelin?" Başucumdaki çekmecelerin telaşla açılıp içinin karıştırıldığını duydum.

Zorla elimi uzatıp 'hayır' anlamında sallamaya çalıştım. Derya anlamıştı. "Ne bu o zaman?" Elimi halsizce indirip dertop oldum.

"Bunu sana Arda mı yaptı? O piçi geberteceğim." Omzumdan tutup tekrar çevirmeye çalıştı. Başaramayınca, "Seni ne hale getirmiş?" diye ona doğru dönmem için zorladı. "Kavga mı ettiniz Pelin? Ağzından kan sızmış. Sana vurdu mu? Ne yaptı Pelin?" Sesi bu kez de çok öfkeli çıkıyordu. "Allah aşkına bir şey söyle, ne olur?"

Kendimi zorlayarak inledim. "T...terk et...ti."

Bu sabah, Deniz'le konuştuğum dakikaya kadar bana sadece Arda'nın kızmış olduğunu, küçük bir ders vermek için kandırdığını zannetmiştim. Ama bunu fazla uzatmayacağını düşünerek kendimi rahatlatmaya çalışmış, tüm gün aramasını, ben aradığımda telefonunu açmasını ve yanıma koşup gelmesini beklemiştim. Karanlık bastırdığında tüm umudum kırılmış, Deniz'in doğruyu söylediğine ikna olmuştum. Arda yoktu, gitmişti, beni terk etmişti.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin