43. BÖLÜM

26.9K 2.1K 1.3K
                                    

Bu upuzun bölümde, özellikle ikinci yarıdan sonra bol bol yorum bekliyorum. Keyifli okumalar.❤️

Geçenlerde beraber çizip bitirdiğimiz taslağı kurulda kabul edileli bir haftayı geçmişti. Şu anda Arda büyük bir hızla projesi üzerinde çalışıyor, gecesini gündüzünü ona veriyordu.

Bu arada ben de finallere hazırlanmaya başlamıştım. O yüzden geçtiğimiz günlerde pek görüşememiş, sadece iki üç gün önce, bir saat kadar arabayla turlayıp tepeden manzarayı seyretmiştik.

O nedenle, bu sabah okula geleceğini söylediğinde çok heyecanlanmış, Derya'yı erkenden kaldırarak odadan çıkarmıştım.

Arkadaşlarımla kafeteryada kahvaltı yaparken Belalılar grubu tüm ihtişamıyla ve tam kadroyla içeri girdi.

Arda bugün her zamankine göre daha yakışıklıydı sanki. Yüzündeki ifade ne kadar ulaşılmaz olduğunu gösterse de, kapalı dudaklarının kenarındaki minicik çizgiyi fark edince içten içe gülümsediğini anladım.

İçim çekildi, yüreğim tenimi yakan bir alev topu oldu. Koşup o güçlü kollarının arasına girmek, burnumu tenine sürüp kokusunu içime çekmek istediysem de, dudaklarımdan sadece titrek bir "Oof!" yükseldi.

Arda'nın çarpık gülümsemesinden beni duyduğunu anlamıştım. Aynı anda Derya koluma uyarırcasına vurup, "O kadar belli etme." dediğinde endişeyle arkadaşıma döndüm.

"Nasıl? Neyi belli ediyorum?"

"Şu nefretini biraz içinde saklasan. Biliyorum görmeye bile tahammül edemiyorsun, bari belli etme."

Derya'nın bu yanlış anlamaları yine beni içten içe güldürdü. Önce gay muhabbeti, şimdi de bu.

Mesaj ışığımın yanmasıyla bakışlarımı telefon ekranına çevirdim.

<Bugün yine çok güzelsin. Yalnız kaldığımızda niye böyle iç çekmiyorsun? Az daha yanına gelip...>

Kendi kendime kıkırdadığımda Derya bana tuhaf tuhaf baktı. Halime acır gibi, "Seni bazen hiç anlamıyorum arkadaşım." diye başını sallayıp Mert ve Selin'e döndü.

<Derya ile ne konuşuyordunuz?>

<Senin bugün ne kadar seksi ve iç gıcıklayıcı olduğunu, tenimin alev aldığını ve neredeyse üzerine atlayacağımı söylüyordum>

<?????>

Başımı kaldırıp Arda'ya baktığımda yanaklarının pembeleştiğini gördüm. Telaşla çatalını yere düşürüp masanın altına eğildi. Muhtemelen yüzünü saklamak için yapmıştı.

Bunu fırsat bilip üzerine gittim. <Benim aşkım yine mi utandı? Bunu yapabilmeme bayılıyorum. Senin üzerinde böyle bir etkim olmasına sevindim> diye yazıp gönderdiğimde, ona göstermeden gülümsedim.

<Bence de sevinmelisin, az önce yazdıkların sadece yüzümü kızartmadı. Bendeki etkini eminim şu anda görmek istemezsin. Benim asker selam çakıyor.>

Okuduğum son cümleyle gözlerim kocaman oldu. Bu sefer kızarma sırası bendeydi. Başımı eğdiğimde Arda'nın pişkin kahkahasını duydum. Neye güldüğünü bildiğimden ateş saçan gözlerle ona baktım.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin