Parçalar bitip gözlerimi araladığımda Arda'nın sıcacık nefesini saçlarımda hissettim. Kolları arkamdan belime sarılırken dudakları yakıcı bir sıcaklıkla boynumu öptü.
"Sevgilim gidiyoruz." diye fısıldadığında telaşla etrafıma baktım ve yalnız olduğumuzu gördüm. Niçin etrafa baktığımı bildiğinden, "Dışarıda bizi bekliyorlar." dedi.
"Tamam biz de hemen çıkalım o zaman."
Dokunuşları sırtımdan aşağıya ürpertiler gönderince, benim de sesim ister istemez fısıldayarak çıkmıştı. Kendimi zorlayarak ayağa kalktım. Kolunu belime sarıp kendisine çekmeye çalıştığında bir iki adım uzaklaştım. "Yapma Arda!"
Arda'nın aklı karışmış gibiydi. "Son iki üç gündür hiç yalnız kalamadık. Bir sorun mu var?"
"Hayır, ne sorun olabilir ki? Aksine çok mutluyum." diye cevap verdim ama aslında, o tanıdık ve sonrası artık işkenceye dönen fiziksel çekimi hissettiğim için uzaklaşmak istemiştim.
"O zaman gel buraya." diyerek elimden tutup sırtımı duvara dayadı ve sıkı sıkı sarıldı.
Eğilip sabırsızca öpmeye başladığında, ben de yenilip karşılık verdim. Dudaklarımız uyum içinde hareket ediyor, aklımı başımdan alıyordu. Her hareketimi otomatik karşılıklara dönüştüren elleri, belimden aşağıya kayıp kalçama inerek, beni bir süre kendine bastırıp onu hissetmemi sağladı.
Boğazından hırıltılı bir inleme döküldüğünde Arda aniden, "Babanla anneni bekletmeyelim." diyerek bir adım geriye çekildi.
Ben de nefes nefese kalmıştım. Ağzımı zorla açıp, "Olur." diyebildim.
Bir dakika kadar sonra kendimize gelip ışıkları söndürdük ve el ele dışarı çıktık. Serin havayı birkaç kez burnumdan alıp ağzımdan verdim. Vücudumun içinde yaşadığım savaşı hissettirmemeye çalışarak, yüzüme takındığım gülümsememle babama baktım.
"Babacığım, madem kaybettin, söyle bakalım bizi hangi bara götüreceksin?"
"Annenle buraya ilk geldiğimizde gittiğimiz bir yer vardı. Nuray oraya götürelim mi çocukları?"
"Hangisi? Hamile olduğum için sürekli meyve suyu içtiğim bara mı?" Annemle babam bir an geçmişe döndüklerinden, birbirlerine sevgiyle bakıyorlardı.
"Evet." dediğinde, babam annemin yüzündeki bir tutam saçı kulağının arkasına yerleştirip gülümsedi. Yıllardır sadece bakışlarıyla bile anlaşabilen aşkları elle tutulur cinstendi.
"Tamam yılların acısını çıkaralım." diyerek annem kocasının dudaklarına küçük bir öpücük verdi.
Arda'nın kulağına fısıldadım, "Annemin bir haftada bu kadar değiştiğine inanamıyorum. Resmen babamla flört ediyorlar."
Arda gülümseyerek kolunu omzuma atıp bana baktı. "Aşkımız bulaşıcı demek ki." deyince şakağıma bir öpücük kondurdu. Ben hızla kolunun altından çıkıp yarım adım uzaklaştım. Annemle babamın yanında eline koluna sahip olması gerektiğini unutmuş gibiydi. Yüzlerce yıldızın parladığı ve ne yaptığımı anlayan bakışlarını üzerimden çekip babamlara döndü. "İki araba mı gidelim?"
"Gerek yok oğlum, aile değil miyiz? Benim arabayla gideriz. Sen yanıma gel istersen. Hanımlar arkaya geçer."
"Hayır, Nuray teyze siz öne binin. Ben arkada Pelin'le otururum."
Arda'nın teninden yayılan müthiş erkeksi kokusu burnuma doluyor, her hareketinde daha da yoğunlaşıyordu. Dayanabilmek için yarım adım daha uzaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
Chick-LitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...