Pelin'le birlikte, sizler de yıprandınız sanırım. O nedenle size nispeten sakin bir bölüm veriyorum. Ama bu sakinliğin fırtına öncesi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sonraki bölümde Pelin, akılda hiç olmayan bir tanışma yaşayacak. Sizce bu kim olabilir?
~~≠~~≠~~≠~~Şehir merkezinden kampüse doğru giderken, önünden geçtiğimiz bir kafe gördüm. Burası Arda'nın bana kızıp Ayça'yla beni bıraktığı kafeydi.
Geçmişte kalan bu olayı hatırladığımda içim ürperdi. Beni şehir kulübündeki dairesinde bulduğu üç hafta önceki gece ikimiz de alkollüydük. İkimiz de kontrolümüzü yitirebilirdik. Belki de...
Baktığım yeri görmüş gibi, "Ne düşünüyorsun?" diye sordu. "O kavga ettiğimiz günü mü?"
"Evet." diye cevap vererek dürüst oldum. "Ayça'yla bir daha hiç konuştun mu Arda?"
"Evet, iki gün sonrasında arayıp özür diledim. Neden sordun?"
"Önümüzdeki hafta sonu beraber bir şeyler yapalım, ne dersin?"
"Olur yapalım ama bu hafta sonu Sedat ile bir şeyler yaparız diye düşünmüştük."
"Hmm tamam, o zaman Ayça'yla başka zaman görüşürüz."
Yanımızdan gelip geçen mağazalara baktım. Çoğunun camlarında "Büyük İndirim' veya 'Bahar Sezonu geldi' yazıyordu. Mevsimlerin değiştiğinin ilk habercisi olan mağazalara girip çıkan kalabalık hayli fazlaydı.
Arda ana yoldan sapıp bizi kampüse götürecek yola girdi ve hızını biraz arttırarak şehri gerimizde bırakmamızı sağladı.
"Aslında o ikisini tekrar bir araya getirmek hiç fena fikir değil."
Konuşmamızın üzerinden yaklaşık beş dakika geçtiği için, önce kimden bahsettiğini anlamadım. Bakışlarımı yoldan çekip Arda'nın profiline çevirdim. "Tanışıyorlar mı?"
"Evet, eskiden çıkıyorlardı. İlişkileri neredeyse bir buçuk yıl sürdü. Ayça, Sedat ve benden iki yaş küçüktür. Sırf Sedat ile aynı üniversiteye gitmek için asi kızımız tek tercih yapmıştı. Dayımla yengem, Ayça'ya hayli zor zamanlar yaşattılar. Onun bir erkek için hayatını şekillendirmesine dayım çok kızdı ama neyse ki Ayça tek tercihle de olsa, sınavı kazanıp üniversiteye yerleşebildi."
"Peki sence ailesi bu kadar kızmakta haksız mıydı?"
Nefesimi tutup tepkisini bekledim. Sorumu nasıl cevaplayacağı benim için önemliydi; çünkü bir şekilde Ayça'yla aynı durumu yaşıyor sayılabilirdim. Benim de hayatım bir erkek için şekilleniyordu.
"Kesinlikle haksız değillerdi. Eğer kazanamasaydı, Ayça için çok kötü olacaktı; çünkü Sedat ile ilişkisi planladığı gibi yürümedi ve ayrıldılar."
"Ayrılmalarına sen ne tepki verdin?" diye sordum. "Sonuçta biri yakın arkadaşındı, diğeri de kuzenin."
Gözlerini yoldan ayırmadan omzunu silkti. "Olabilir, her gün yüzlerce insan sevgilisinden ayrılıyor. Demek ki birbirlerini yeterince sevmiyorlarmış. Ayrıca, Ayça kendince doğru bir yol çizip inat etti ve Sedat'ın boşluğunda, kendi ayakları üzerinde durabilmeyi başardı. Böylece dayıma söz verdiği gibi okuluna devam etti. İşler yolunda giderse, seneye mezun oluyor."
Bu anlattıklarından Arda niye kendine pay çıkarmıyordu? Bize gelince, neden benim kendi ayaklarım üzerinde durmak istememi es geçiyordu?
"O dönem Sedat'la konuşuyor olsaydık, onun Ayça'yı bırakmasının en büyük salaklık olduğunu söylerdim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...