Doğum günümden sonraki iki günümü dolu dolu amcamla geçirdim. Konuşacak o kadar çok şey vardı ki! Sadece babamla bu evdeki çocukluğunu değil, Arda'nın babasıyla üniversite maceralarını da anlattı.
Konu Arda'nın çocukluğuna gelince daha da kulak kabarttım. Onunla ilgili tek bir ayrıntıyı bile kaçırmak istemiyordum. Amcam, Arda'nın rahmetli annesi ve babasından derin bir saygı ve sevgiyle bahsettiği için, hafta sonum kah ağlayarak kah gülerek geçti.
İki günü amcamla doyasıya yaşadıktan sonra, pazar gecesi ve dolayısıyla da ayrılık vakti gelip çatmıştı. Arda ile beraber otogara biraz erken gelmiştik. Otobüsümün hareket etmesine daha bir saat vardı.
Arabayı otogara sürerken, ayrı kalma düşüncesiyle ikimiz de sessizdik. Aylardır, o sancılı geçen yirmi günümüz hariç, bir günümüzü bile ayrı geçirmemişken bu bir hafta çok zor gelecekti.
Neyse ki ikinci hafta Arda gelecek, sonra birlikte buraya dönecektik. En azından böyle teselli buluyordum. Ama yine de kendimi diken üzerinde hissediyordum. Gelmesini hem istiyor hem de istemiyordum. Ailemin karşısına çıkardığımda tepkilerinden de korkuyordum. İlişkimiz başlayalı henüz bir buçuk ay olmuşken, erkek arkadaşımı tanıştırmak, üstelik onun tanışmak için yaşadığımız şehre gelmesi ne kadar normaldi, bilmiyordum.
Diğer yandan Arda'nın ailemle ne konuşacağını da bilmiyordum. Muhtemelen ciddi düşündüğünü söyleyecekti ama henüz bu fikre ben bile hazır değilken ailemin, özellikle de annemin tepkisinden çekiniyordum. Hem bakalım onlar erkek arkadaşımla daha bu kadar kısa zamanda tanışmak isteyecek miydi? Ya bu tanışmayı oldu bittiye getirdiğim için tepki gösterip, tatsızlık yaratırlarsa? Gerginlikten ve bu düşüncelerden iyice bunalmıştım.
Ancak Arda'ya nasıl gelme diyebilirdim ki? Onu istemediğimi sanıp yanlış anlayabilirdi. İki arada bir derede kalmış, aslında büyük sıkıntı içerisindeydim.
Arda ise son derece rahat ve kararlı görünüyordu. Ona göre beni yaşadığımız şehirde ziyaret etmek, annemle babamla tanışmak ve sohbet etmek çok normaldi. Bundan sonra neler yapacağını, işini gücünü anlatacağını söylemişti.
Ancak her şey, sanki biz evlenmeye karar vermişiz gibi çok hızlı ve kontrolsüz ilerliyor, bu hız beni korkutuyordu; çünkü duygularımdan ne kadar emin olsam da, bu kadar kısa sürede karar verecek yaşta değildim henüz.
O sorumluluğu almadan önce, aileme karşı olan sorumluluğumu yerine getirmem ve söz verdiğim gibi okulumu bitirmem gerekiyordu. Kesinlikle Arda'nın kendi kafasında oluşturduğu evlilik fikri için ne ben ne de ailem hazırdı. Ama Arda'nın bunca yolu gelip tanışması, ilişkimizi ciddiyete götürecek çok büyük bir adım olacaktı. Ve benim için o adımı atmak çok erkendi.
Arda beni uçakla göndermek için çok ısrar etse de, ben ve Amazon Kızı Zeyna kişiliğime direnemedi. Otobüs seyahati süresince tüm bu düşüncelerimi toparlamak, kendimi onların tepkilerine hazırlamak ve aile sırrımızı öğrenmek için anne ve babamla yapacağım yüzleşmeyi planlamak adına, her şeyi sıraya koymam gerekiyordu.
Son on dakikadır, Arda ile birlikte bekleme salonunda oturuyorduk. İkimiz de kendi düşüncelerimizde yoğunlaşmış, göz göze gelmemeye çalışıyorduk.
Arda, "Ne düşünüyorsun?" diye sessizliği bozduğunda, kahvemden bir yudum alıp cevap verdim.
"Bu tatilin ne kadar zor geçeceğini. Onlarla konuşacak o kadar çok şey varken, bunu bünyem kaldıracak mı diye düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...