Bu da ne demekti şimdi? Neden artık aramamı istemiyordu? Gözlerim ekrandaki cümleyi tekrar tekrar okurken mantıklı bir cevap arayan beynim zonklamaya başladı.
Sonunda titreyen parmaklarımla cevap yazdım. <Neden böyle söylediğini anlamadım. Seni kıracak bir şey yaptıysam özür dilerim>
<Bu oyunu daha fazla sürdürebileceğimi sanmıyorum>
Ne oyunu? Tuna ve Yeşim olmamızdan mı bahsediyordu? Zaten, daha dün tanışmak istediğini, bu oyunu bitirmemizi söyleyen o değil miydi?
Gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başladığında ekrana takılı kalan gözlerim neler olduğunu anlamaya çalışıyor, binlerce iğne batıyormuşçasına yanıyordu.
Daha fazla dayanamayıp numarasını çevirdim, sesini duymaya ihtiyacım vardı. Onun yerine cevabı yine mesaj olarak geldi.
<Ben gerçekleri göremeyen aptal herifin tekiyim>
<Sesini duymak istiyorum. Buna çok ihtiyacım var Tuna, lütfen şu lanet telefonu aç>
<Neden?>
Seni seviyorum diye bağırmak istediysem de, <Benim için çok değerlisin> diye yazmakla yetindim.
<Eminim başkası da senin değerini anlayacaktır>
<Benim için başkası yok. Bunları söylerken sesini duymak istiyorum>
<Beni bir daha arama!>
İçimden sürekli neden? Neden? Neden? diye tekrarlıyor, gözyaşlarımın perde perde inmesini engelleyemiyordum. Sonra birden sinirlendim. Aklıma gelen tek düşünceyi yazıverdim.
<Bana başka çare bırakmıyorsun o zaman>
<Ne yapacaksın?>
<Ayça'yı arayıp konuşacağım> Evet, ondan Tuna'nın kimliğini öğrenecek ve onu arayıp bulacaktım. Neler olduğunu bana yüz yüze anlatmasını isteyecektim.
Sanırım tehdidim işe yaramıştı, çünkü mesajım karşıya ulaşır ulaşmaz telefonum çaldı. Arayan Tuna'ydı ve ağzından tek kelime çıktı.
"Hayır!"
Bu tek kelime neyi ifade ediyordu anlayamamıştım. "Tuna neden böyle yapıyorsun?"
"Ben daha fazla oynamak istemiyorum. Buna katlanmak her geçen gün daha zor oluyor."
"Ben de oynamak istemiyorum. Bu gizlilikten sıkıldım. Sen kendin dün demedin mi tanışalım diye?" Gözlerimin tekrar sulandığını hissettim. "Bunu niye yapıyorsun? Hayatında başkası varsa..."
"Benim hayatımda başkası yok. Ya senin?" Sesi öfkeli geliyordu.
"Benim de yok."
"Sana inanmayı çok isterim. Bundan emin misin?"
Artık kendimi iyice kaybetmiştim. Göz göre göre beni neyle suçluyordu? "Evet Allah'ın cezası, eminim çünkü aklımda senden başkası yok." diye bağırdığımda çaresiz hıçkırıklarla ağlamaya başladım. "Seni...seni...senden hoşlanıyorum Tuna, kim olduğunu bilmeden hoşlanıyorum." diyebildim sonunda. Az önce neredeyse sevdiğimi ağzımdan kaçıracaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
Chick-LitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...