Arkadaşlar hiç yorum yapmadan okumanız beni çok üzüyor. Hikayede beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz tek bir satır yok mu? Duyguları anlatan biri olarak, bu kadar duygusuzluğu ve duyarsızlığı anlayamıyorum, çok çok üzgünüm.
~~😢~~😔~~😢~~Ertesi sabah, başucumda telefonumun titremesiyle uykumdan uyandım. Elimle aranarak komodinin üzerindeki telefona uzanıp tekini aralayabildiğim gözümle ekrana baktım, annem arıyordu.
"Anneciğim günaydın."
Bakışlarımı çevirince, Derya'nın hala uyuduğunu gördüm. Uyanmasını istemediğim için, "Müsait bir yere geçeyim." diyerek kalkıp sarsak adımlarla banyoya gittim. Kapıyı arkamdan sessizce çekip klozet kapağına oturduğumda, büyük iş yapmışım gibi bir halsizlik çöktü.
"Günaydın anne." diye alçak sesle tekrar annemi selamladım.
"Günaydın kızım. Yoksa uyuyor muydun?"
"Evet ama önemli değil, saat kaç?"
Esnediğimde gözümden hala uyku akıyordu. Elimi kaldırıp yüzümü ovalayacağım sırada bileğimi lavabonun kenarına çarpınca hissettiğim derin sızıya kaşlarım çatıldı.
"On buçuğa geliyor güzel çiçeğim. Gece dışarıda mıydın?"
Bileğimin içini gördüğümde artık ilgim annemden daha çok yarama dönmüştü. Dalgınlıkla parmaklarımı oynatarak, "Evet bir partiye gitmiştim." dedim.
"Üniversite hayatının tadını almaya başladık desene."
"Evet sanırım öyle."
Musluğu açıp elimi soğuk suya tuttum. Yaprağı olmayan bir dal gül goncası görünümündeki yara, ince bir kabuk bağlamıştı ama rengi bir tuhaftı. Serinlik yaradaki yanmayı alınca musluğu kapatıp dikkatimi tekrar anneme verdim. Alkol alıp almadığımı soruyordu.
"Yo, sadece bir kadeh kırmızı şarap içtim, bilirsin alkolle çok aram yoktur."
Zaten sarhoş olmanın, kendini kaybetmenin nelere sebep olabileceğinin en büyük ispatı bendim. Bunu bir gün annem ağzından kaçırdığında öğrenmiştim.
"Eğlendin mi bari?"
Bir an, Tuna'yla yaşadığımız harikulade zamanı ve heyecanı anlatıp annemle paylaşmak istedim. Sonra erkekler konusundaki tüm o uyarıları düşünüp bu fikri saniye hızıyla zihnimin gerisine ittim.
İlk görüşte, hem de gerçek ismini bile bilmediğim bir erkekle baş başa saatlerimi geçirdiğimi bir de beni öpmesine izin verdiğimi söyleyecek olsam, tepkisini açıkçası kestiremiyordum.
Şu anda bununla başa çıkamayacak derecede yorgun ve halsizdim, bileğim sancıyordu ve sebebini anlayamadığım bir şekilde midem bulanıyordu.
"Evet eğlendim anne ortam güzeldi, davetliler çok kaliteliydi. Baloyu başka bir üniversite organize etmişti. Kavalyem de..."
"Kavalyen?"
Bunu ağzımdan kaçırdığımda toparlamaya çalıştım. "Evet balonun kurallarından biriydi." Önemsizmiş gibi, "Neyse başka zaman anlatırım." diyerek geçiştirmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...