Oy ve yorum desteklerinizi esirgemeyin. Keyifli okumalar.
~~≠~~≠~~≠~~Şiddetli bir boyun ağrısıyla gözlerimi açtığımda bir an nerede olduğumu anlamadım. Saatime baktım ve sabahın yedisi olduğunu gördüm.
Zihnimi toparladığımda dün gece olanları hatırladım. Hala odanın kapısının önünde oturduğuma göre Arda dışarıya çıkmamıştı. İyi, onun blöf yaptığını anlamıştım zaten.
Duvardan güç alarak bedenimi kalkmaya zorladım. Her tarafım tutulmuştu. Zorla da olsa iki ayağımın üstünde dengemi sağladığımda kapıyı tekrar tıklattım. Yaklaşık beş dakika boyunca kapıyı çalmaya devam ettim. Bu adam ne kadar içmişti de bu kadar sızmıştı?
Kaşlarımı çattım. Tamam bir hata yapmıştım, bu kapıdan çıkıp gitmiştim. Ama kendime gelmek için aramıza biraz mesafe koymak, birkaç gün kafamı toplamak bence hala hata değildi ve bedeli bu olmamalıydı. Özellikle de böyle bir oyunla ona olan aşkımı ölçmemeliydi.
Telefonumu elime aldığımda şarjımın bitmek üzere olduğunu gördüm. Arda bir kere bile olsun aramamıştı, mesaj dahi bırakmamıştı. Yoksa dün yaptığı oyun değil miydi? Hayatından öylece çıkmama izin mi vermişti?
"Kendine gel Pelin!" diye söylendim. "O içeride rahat rahat yatağında uyurken, sen sokakta kalmış kediler gibi kapısının önüne kıvrılmış yatmışsın." Bunun hesabını ayrıca soracaktım ondan.
Beni ne merak etmiş, ne de aramıştı. Madem öyle, ben de kendimi daha fazla küçük düşürmeden kampüse dönecektim. Madem bana zaman vermişti, ben de bu zamanı toparlanmak için kullanacaktım.
Büyük bir kırgınlıkla asansörü çağırdım. Fazla beklememe gerek kalmadan kapılar açıldığında binip zemin katın düğmesine bastım. Kulübün giriş holüne indiğimde Tarık bey ile karşılaştım.
"Günaydın Pelin Hanım, kahvaltıya mı?" dedi yüzünde kocaman bir soru işaretiyle.
"Hayır Tarık Bey, kahvaltı yapmayacağım ama Arda uyanınca bir şeyler isteyebilir."
Adam iki kaşını birden kaldırarak şaşkınlıkla, "Arda Bey yukarıda mı?" diye sordu.
Ne saçma soruydu bu böyle, elbette Arda yukarıdaydı. Dışarı çıksa beni görürdü. "Evet yukarıda. Neden sordunuz?"
"Özür dilerim, bana yanlış bilgi verildi o zaman."
"Ne gibi bir bilgi Tarık Bey?"
"Gece Arda Bey'in burada kalmadığını sanıyordum. Güvenlik memuru onun çıkışını rapor etmiş."
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sorduğumda alacağım cevaptan korkarak nefesimi tuttum.
"Bana Arda Bey'in gece on bire doğru buradan ayrıldığı söylendi."
Duyduklarım karşısında şok olmuştum. Demek ki üzerimden atlayıp geçmiş ve çekip gitmişti. Demek ki dediğini yapmıştı. Nilgün denen kadınla buluşmaya gitmişti. Gözlerim yanmaya başladığında daha fazla vakit kaybetmeden buradan gitmem gerektiğine karar verdim.
"Demek ben gittiğinin farkına varamamışım." diye ağzımda geveleyerek kulüpten kendimi dışarıya attım.
Otobüs durağına kadar neredeyse önümü hiç göremeden yürüdüm. Düşünce ve duygularım karmakarışıktı. Gözümün önünde perde perde biriken göz yaşlarıma aldırmadan yürüyordum. Oyun falan değildi. O telefon konuşması gerçekti.
Amcamlara giderken üzerimde ağırlık olmasın diye dün gece kalın bir şey de almadığımdan sabah serinliği iliklerime kadar işlemişti. Ellerimin tersiyle yüzümü kuruladıktan sonra kollarımı titreyen bedenime dolayarak otobüsü beklemeye koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
Chick-LitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...