86. BÖLÜM

17.2K 1.4K 1.1K
                                    

Diş fırçamı Arda'nınkinin yanına koydum ve ortak hayatı simgeleyen görüntüye gülümsedim. Aynalı dolabın kapaklarını açtığımda, benim için bir bölümünü boşaltmış olduğunu gördüm. Vazgeçemediğim anti alerjik sabunumu da lavabonun kenarına koyduktan sonra, üzerimi çıkarıp hemen duşa girdim.

Ilık su bedenimden akıp giderken, rahatladığımı hissettim. İşim bitince şampuanım ve yasemin kokulu vücut jelimi de duşakabinin içinde, onunkilerin yanına rafa bıraktım. Duştan sonra havluyla kurulanıp tüm vücuduma yine yasemin özlü losyonumu sürerken, banyonun kapısı tıklatıldı.

"Yemeğimiz geldi canım, işin uzun sürer mi?"

"İki dakikaya çıkıyorum."

Aceleyle kurulandıktan sonra hızla giyinip, başıma bir havlu sardım. Kapıyı açtığımda Arda'yı banyonun önünde bekler buldum. Yüzünde anlayamadığım tuhaf bir ifade oluştu.

"Bir şey mi oldu?" diye sordum tereddütle.

"Hayır, sadece tenine sinmiş bu eşsiz kokunun kaynağını şimdi buldum."

Uzanıp havluyu başımdan aldı. Islak saçlarım döküldüğünde yayılan şampuanın kokusu gibi, banyonun kapısından dışarı süzülen yasemin kokusu da yoğundu.

"Hep parfüm sıktığını düşünmüştüm ama parfüm olamayacak kadar doğal geliyordu, demek bundanmış." dedikten sonra kolumu tutup elimin üstünden başladı ve omzuma çıkana kadar kokladı. Bu hareketi çok erotik gelmişti bana.

"Arda ne yapıyorsun?"

Başını boynuma doğru kaydırıp derin derin içini çekti. "Her şeyinle başımı döndürüyorsun Pelin."

Elindeki havluyla saçlarımı yavaşça kurulamaya başladığında benim de nefeslerim sıklaştığı için daha fazla dayanamadım.

"Arda, ben...ben yaparım." dedim kekeleyerek. Elinden havluyu alıp başımı eğdim ve hızlıca tekrar saçlarıma sarıp doğruldum. "Artık inelim mi? Ben gerçekten çok acıktım." Cevabını beklemeden merdivenlerden yine koşar adımlarla indim.

Sanki az önce duş yapmamışım gibi sırtımdan bir ter boşaldı. Alev alan yanaklarımı soğutma bahanesiyle, buzdolabını açıp portakal suyunu alırken fazlaca oyalandığımın farkındaydım.

"İstersen mutfakta değil de televizyon karşısında oturup yiyebiliriz."

"Televizyon mu?"

Evdeki tek televizyon bildiğim kadarıyla kendi odasındaydı ve bana pek iyi bir fikir gibi gelmemişti. Ne düşündüğünü anlamak için yüzünde muzip bir bakış aradım; ancak Arda elinde pizza kutusuyla mutfak kapısına ilerledi.

"Gözlerindeki huzursuzluğun sebebini biliyorum ama merak etme..." diyerek burnundan bıkkın bir nefes bıraktı, "...televizyon artık odamda değil."

Yüzümdeki endişenin silindiğini görmek ister gibi baktıktan sonra, takip etmem için başıyla işaret etti. Elimizde pizza kutusu ve içeceklerle tekrar yukarıya çıktık.

Daha önce çalışma odası olarak kullandığı küçük salonun kapısını açtı. İçeri girer girmez, odanın son derece konforlu hale getirilmiş olduğunu gördüm.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin