Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)

75. BÖLÜM

Medyadaki fotoya dikkat lütfen🤗

Eğer satır aralarına en az 1K'lık yorum bırakmazsanız bozuşuruz, ona göre! (Bölümlerin hızı biliyorsunuz ki performansınıza göre oluyor.)
~~≠~~😜~~≠~~

Ağzını boynuma yaklaştırdı. "Seni istiyorum." Enseme değen sıcak nefesi tüm tenimde tatlı bir ürperti oluşturdu. "Seni seviyorum. Sana sahip olamazsam ölecekmişim gibi geliyor. Sana ihtiyacım var." Dudakları boynumda dolaşırken fısıldadıkça, dokunduğu yerler beni alev alev yakmaya başladı.

Ona güvenmek istiyordum. Alkollü olmasına rağmen beni bırakır diye ümit ediyordum. O nedenle karşı koyup onu daha da sinirlendirmekten vazgeçtim. Artık karşı koymadığımı fark ettiğinde en azından bileklerimi serbest bıraktı.

Doğru karar vermiştim. Şimdi her zamanki Arda gibiydi; sabırsız ve aşık Arda. Ama az önce... az önceki Arda resmen ödümü koparmıştı.

Defalarca adımı sayıkladıktan sonra dudakları benimkileri bulduğunda boğazından kopan hırıltılı sesi bir kez daha duymayı diledim. Onda böyle bir etkim olduğunu görmek beni mutlu etmişti.

Parmaklarımı siyah buklelerinin arasına daldırıp biraz daha kendime çektim. Ona karşı koymam gerektiğini biliyor ama aynı zamanda çok daha yakın olmak istiyordum. Tenim her hareketine ve temasına anında cevap veriyor, darbe darbe bedenimin sarsılmasına neden oluyordu.

"Seni seviyorum Pelin. İzin ver sana aşkımı ispat edeyim. İzin ver sana sahip olayım." dediğinde sözlerini kavramaktan çok uzaktım. Onun yumuşacık ve sevgi dolu öpücüklerine karşı koymak için herhangi bir tepki vermediğimi gördüğünde dudaklarımın üzerine gülümsediğini hissettim.

Alt dudağımı hafifçe dişler dişlemez, diliyle okşayıp sızısını dindirdi. "İzin ver tadına bakayım aşkım." diye fısıldadığında ağzımı aralayarak ona izin verdim.

Neredeyse kendimi kaybetmek üzereydim. Bir eli gömleğimin altından tenimde sabırsızca daireler çizerken, diğer eli pantolonumun düğmesini çözüyordu. Fermuarımın sesini duyduğum anda yine o tanıdık paniği hissettim.

Bir anda beni saran pembe bulutlar dağıldı. "Arda lütfen dur!" diyerek omuzlarından itmeye çalıştım. Gözlerimi hızlıca kırpıp bulunduğumuz anın gerçekliğine dönmem uzun sürmedi. Ona kendimi neredeyse teslim etmek üzere olduğumu ancak fark etmiştim.

Ama ben çırpındıkça Arda beni duymuyor, bilincini yitirmiş bir şekilde gömleğimi yukarı sıyırmış, şehvetle bedenimi sevmeye devam ediyordu. Bu sefer biraz daha güçle itmeye çalıştım.

"Aşkım, yalvarırım dur." dediğimde inledi ama sanırım sesimi duyurmayı başarmıştım. "Bu şekilde olsun istemiyorum Arda. Sen alkolün etkisindeyken olmaz." İki elimle yüzünü avuçlayıp arzudan koyulaşmış gözlerinin içine bakmaya çalıştım. "Lütfen, beni seviyorsan dur!"

"Durmak istemiyorum Pelin. Artık geri çekilip durmak istemiyorum. Yalvarırım bu gece benim ol." Tekrar boynuma gömülüp küçük ısırıklar atmaya başladı.

Panik tüm hücrelerimi ele geçirirken canhıraş bir şekilde, "Hayır!" diye bağırıp bir kez daha üzerimden atmaya çalıştım.

Sonunda gözlerini kırpıştırıp derin derin nefes alıp verdikten sonra yüzü boynuma gömülmüş halde bir süre soluklandı. Kalbinin çılgın bir ritmle attığını duyuyordum. Önce fermuarımı geri çekti, ardından gömleğimi indirerek düzeltti. "Haklısın, bu şekilde olmamalı. Daha iyisini hak ediyorsun."