Keyifli okumalar...❤️❤️❤️ Satırlar boş kalmasın arkadaşlar...
~~≠~~≠~~≠~~≠~~Müge'den hoşlanmıştım. Yaklaşık beş yıllık iş tecrübesiyle kendini mesleğine adamış, başarı basamaklarını hızla tırmanarak inşaat sektöründe adından söz ettirmeyi başarmış bir iç mimardı.
Arda toplantısının uzayacağını, muhtemelen bize katılamayacağını haber verince Müge ile birlikte kafeden ayrılıp köşke gittik.
Biz bahçe yolundan geçerek park edip arabadan inene kadar, güvenlik memurunun gelişimizi haber verdiği Osman amca da çoktan evin kapısını ardına kadar açmış bekliyordu. Biz basamakları çıkarken coşkuyla içeri doğru, "Gelin hanım geldi." diye seslenince, yüzünde ışıltılı gülümsemesiyle Hatice teyze de eşinin yanına gelerek bizi karşıladı.
Neredeyse resmi bir duruşla ikisi bir ağızdan, "Hoşgeldiniz efendim." diye söyleyince bir an duraksadım.
Bu resmi karşılamaya önce anlam veremeyip her zamanki gibi sarılacakken, Hatice teyzenin kaş göz yapmasıyla bu resmiyetin Müge'nin varlığından kaynaklandığını düşündüm.
Bir anlamda ailenin gelini ve köşkün hanımıymışım gibi yapılan bu karşılama şeklini her ne kadar ben abartılı bulmuş olsam da, Müge'nin yadırgamadığını görebiliyordum.
Kafede otururken Arda ile ciddi ilişkimizden, aramızda sözlendiğimizden haberdar olduğunu, ancak her ne kadar gayrı resmi olsa da bu staj ve tadilat işine profesyonel yaklaşmamız gerektiğini açık açık söylemişti.
Zaten ben de aksini istemiyordum ve böyle bir imtiyaz beklemediğimi açık açık belirttim. Ondan çok şey öğrenmeye hevesli olduğuma, benim işi ciddiye aldığıma ve Arda ile ilişkimin bunu etkilemeyeceğine emin olunca aramızdaki gerginlik bir anda eriyivermişti.
Müge, Osman amca ile az ileride durup Arda'nın listesine göz gezdirerek işleri sıraya sokarken, ben neyle karşılacağım heyecanıyla ancak birkaç adım atabildim. Derin bir nefes alıp heyecanımı bastırdıktan sonra içeriye girdiğim anda, geniş hol ve yukarıya uzanan çift taraflı basamaklar karşısında nefesim kesilmiş halde durdum. Merdiven boşluğunda üst kat tavanından aşağıya kadar sarkan devasa avize, Meltem teyzelerinkinin aynısıydı.
Komşu köşkün birebir eşi olan mimari yapı olmasına rağmen, ilk defa girdiğim evin havası beni huşu ve boşluk içinde bıraktı. Bu şekilde hissedeceğim hiç aklıma gelmemişti.
Yoğun bir duyguyla soluma dönüp salona doğru bakınca, beklediğimin aksine tek bir mobilya bile görememek beni adeta şok etti. Arda ile konuşurken koltuk takımlarını elden geçireceğimizi düşünmüştüm. Salonun boş olacağından hiç bahsetmemişti.
Müge'nin de en az benim kadar olan şaşkın sesini duydum. "Aaa, ama bu salon bomboş."
Cevap Osman amcadan geldi. "Evet, böyle olması daha münasipti." Ben kocaman gözlerle dönüp bakınca da aceleyle ekledi. "Mobilyalar çok eskimişti. Yine de bakmak isterseniz aşağıda, garajda duruyorlar. Bir kısmı da depoya kaldırıldı."
Benim bir şey söylememe fırsat vermeden, "Müge Hanım, sizinle bir de mutfağa bakalım." diyerek hafif bir telaşla genç kadına yol gösterdi. Bu konuyu benimle konuşmak istemediğini anlamam uzun sürmedi.
Bomboş kocaman salonun ortasında kalakalmıştım, çünkü bunu hiç beklemiyordum. İster istemez kolyemi sıkı sıkı kavradım. Bir zamanlar bu eve hayat vermiş kadını ve adamı anarken gözlerim nemlenip bir damla yaş süzülmesine daha fazla engel olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...