Odaya çıkıp kapıyı açtığımda, Derya'nın kahvaltıya indiğine dair bir not buldum. Bunun üzerine, hızlıca bir duş aldım ve giyinerek kafeteryaya gittim.
Arkadaşlarım bir masada toplanmış kahvaltı yapıyordu. Sıra olmadığı için tepsimi alıp açık büfeden tabağıma bir şeyler koymaya başladım.
Derya beni görünce hemen yanıma geldi. "Kızım gece neredeydin? Benden sana mı bulaştı? Tuna ile mi birlikteydin?"
"Evet ama sandığın gibi değil, hastanedeydik."
"Neden?"
"Kaan ile Alara bu defa kesin olarak ayrılmışlar. Aklının dalgın olduğu bir anda orta refüje çarpmış ve kaza yapmış."
Derya elini ağzına kapatarak, kocaman merak dolu bakışlarla, "İyi mi?" diye sordu.
Başımla onayladığımda arkadaşımın yüzündeki ifade rahatladı. "Dün akşam Burak haber verince doğrudan yanına gittim, sabaha kadar da Kaan'la kaldım."
Derya'nın gözleri korkuyla büyüdü. "Söylemediğin bir şey mi var Pelin? Durumu şimdi nasıl?"
Rahatlatmak için arkadaşımın kolunu ovuşturdum. "Merak etme, gayet iyi." Derya, rahatlayıp tuttuğu nefesini verdiğinde devam ettim. "Sol kolunda ve kaburgalarda birkaç kırıkla kurtuldu. Dün hemen ameliyata aldılar ama sabah iyiydi. Burak, annesi ile kız kardeşini getirdi. Şimdi onlar yanında."
"Ben de gidip bir görmek istiyorum."
Başımla onaylayıp, "Olur, akşam üzeri beraber gidelim." dedim.
"Çok sevinirim Pelin." Yorgun yüzüme bakıp hafifçe kaşlarını çattı. "Açsındır hemen kahvaltını al da masaya gel."
"Olur." diyerek vazgeçemediğim haşlanmış yumurtamı da alıp arkadaşlarımın masasına gidip oturdum.
Bir süre konuşulanları dinleyip bir iki sohbet ettim ama aklım Arda'da olduğundan, tabağımdakileri iştahsızca dürtüp duruyordum. Sonunda çatalı bıçağı kenara koydum. Telefonumun ekranına baktım; ancak ne aramış ne de mesaj atmıştı.
"Sende başka bir haller var. Dün Tuna'yla kötü filan mı ayrıldınız?"
Tuna ismini duyunca elimde olmadan sımsıcak gülümsedim; çünkü en az üç haftadır Arda'yı Tuna olarak görmeyi bırakmıştım.
Derya kıkırdayarak, "Adamın bir adı bile yetiyor. Kızım sen bu çocuğa fazla kaptırmışsın." dedi ve omzumu dürttü.
"Tuna kim?" Selin bir kaşı havada sormuştu bu soruyu.
"Pelin'in sevgilisi." diye cevap veren Derya'ya kötü kötü baktım.
"Sude senin haberin var mı bu Tuna'dan?" Okan'a yan taraftan dirseğini vuran Sude 'seni ilgilendirmez' anlamında kaşlarını çattı.
Sağ olsun Derya tüm sevimliliği ve açık sözlülüğü ile benim adıma meraklı soruları cevapladı.
"Arkadaşlar Tuna, Pelin'in uzun bir süredir erkek arkadaşı. Ancak bu çocuğun kimliği ve tipi başta olmak üzere Pelin onunla ilgili her türlü bilgiyi saklıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...