95. BÖLÜM

10.2K 1.1K 1.1K
                                    

Not: sevgili arkadaşlar, bildirimlerimi görmek için beni takip etmeniz gerekiyor.

Hadi eskisi gibi satır aralarına bol bol yorum yazın, ben de cevap vereyim. Biraz canlanalım.👍
~~≠~~❤️~~≠~~

Dün gece, bir süre daha evin tadilatı ve planlar üzerinde konuştuktan sonra bir de ders çalışınca, artık ayakta duracak halim kalmamıştı. Arda koridorda odama kadar bana eşlik etmiş ve tutkulu bir öpücükle iyi geceler dilemişti. Bu arada finaller bittiğinde beni romantik bir akşam yemeğine çıkarmak istediğini de eklemişti. 

Gece güzel bir uyku çektikten sonra yeni günü enerjik bir şekilde karşılamış, hızlıca yaptığımız kahvaltıdan sonra Arda'yı işe uğurlarken, ben de sınava çalışmak üzere evde kalmıştım.

Bugünü de atlatınca geriye sadece Cuma günkü final sınavı kalıyordu ki, o da en baba dersimizdi. Bugün ve yarın arkadaşlarımla yapacağımız iki günlük çalışmayla onu da atlatacağıma emindim.

Öğle yemeği niyetine mutfakta bir iki şey atıştırdıktan sonra hızlı hızlı aldığım ılık duş, tüm sinirlerimi gevşetti. Son günlerde ne kadar yorulduğumu biliyor olmakla birlikte, bu haftayı atlatmadan rehavete kapılmamam gerektiğinin bilincindeydim. O nedenle duşumu kısa kestim, bir an önce arkadaşlarımı görmek için çantamı toparlayıp hiç oyalanmadan kampüse gittim.

Ancak ne iç bahçede ne de arka bahçede yoklardı. Kafeterya ve pastaneye de baktım ama hiç iz yoktu. Hayal kırıklığıyla gözlerimi etrafta biraz daha gezdirdikten sonra Derya'ya mesaj çekip nerede olduklarını sordum. Kahvaltı için dünden sözleştiklerini, kampüsün iki cadde üstündeki bir kafede oturduklarını ama birazdan geleceklerini haber verdi.

Son zamanlarda okuldan çıkar çıkmaz eve koşturduğum için artık arkadaşlarımın buna benzer programlarını pek bilemez olmuştum. Ama bildiğim bir şey vardı ki, bundan böyle canımın her istediğinde arkadaşlarımla gönlümce eğlenemeyecek, onlar 'hadi gidiyoruz' dediğinde muhtemelen birlikte gidemeyecektim.

İçim biraz burkularak sınav salonuna gidip boş bir yere oturdum. Bir süre gözüm, kapıdan girecek kişileri bekledi. Ne zaman kahkaha atan bir ses duysam, arkadaşlarımdan biridir diye bakışlarım o yöne beklentiyle döndü.

Yaklaşık yarım saat sonra sınıf dolmaya başlayınca kakara kikiri sesler eşliğinde nihayet bizimkiler geldi. Beni görür görmez Derya hızla yanıma koşup şapırtılı bir öpücük verdi. "Merhaba dünya güzeli."

"Sana da merhaba Sarı Fırtına."

"Hahaha, bu benzetmeyi duymayı özlemiştim." dediğinde yanağımdan bir makas aldı.

Derya'nın her zamanki samimiyetinden bir şeyin eksilmemiş olduğunu görmek beni mutlu etmişti. "Ben de senin bu enerjini özledim."

"Valla geçen haftadan beridir biz de özlüyoruz ama enişte bey hiç yalnız bırakmıyor maşallah. Seni gören cennetlik Pelinciğim." diyerek dudağını büzüp sahte bir somurtmayla yanıma otururken diğerleri de ön ve arkamızdaki sıralara geçtiler.

Sınav başlayana kadar eskisi gibi gevezelik yapmak, Derya'nın ve Okan'ın yaptığı şakalara gülmek kendimi iyi hissettirmişti. Arda ile oldum mu daha farklıydım, belki biraz daha sorumluluk sahibi, biraz daha olgundum.

Ancak bunun için asla ve asla Arda ile ilişkimizi suçlamıyordum. Sadece, beraberliğimizin doğurduğu sorumluluklar böyle olmamı gerektiriyordu sanki. Özellikle de şimdi sosyetede tanınmış birer yüz olmak, ailelerimizi temsil ediyor olmak da ayrı bir sorumluluktu ve ölçülü hareketler gerektiriyordu. Arda'yı o kadar çok seviyordum ki, o ortama kolayca alışabileceğime ve başa çıkabileceğime inanıyordum.

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin