TARİH-18 Eylül 2004, Cumartesi
BALO GECESİ- İlerleyen SaatlerYüzüme düşen buklemi tekrar kulak arkama itecekken, Tuna benden önce davranıp uzandı.
Parmaklarının yanağıma temasıyla bir elektrik akımı hissettiğimde, ensemdeki tüyler ürperip etkisini sırtım boyunca sürdürdü. Şarabımın son yudumunu içip heyecandan kuruyan boğazımı nemlendirdim.
"Tuna, biraz yürüyelim mi?"
Sanırım içtiğim şaraptan tüm duyularım hassaslaşmıştı; çünkü bütün vücudumu saran bu heyecan verici akımın başka bir açıklaması olamazdı.
"Nasıl istersen." diyen sesi, burnunu kapatan maskenin altından yankılı ve boğuk çıkmıştı.
Elimdeki boş kadehi alarak yandaki masaya koydu ve salıncaktan kalktı. Smokininin, otururken açtığı düğmesini kapatıp saygıyla elini uzattığında, tenime değen eli vücudumu titreten bir elektrik akımı daha gönderdi.
Laciverti andıran, koyu mavi gözlerine baktığımda, bakışlarından bir hayret ifadesi geçtiğini gördüm. Acaba o da hissetmiş miydi? Benim gibi etkilenmiş miydi?
Bu sorunun cevabı, muhtemelen evetti. Yoksa neden hayret etsindi, değil mi?
...kalbimin kapılarını aralayan bu adamı, aslında öğrencisi bile olmadığım bir üniversitenin maskeli balosu karşıma çıkardı : Global Üniversitesinin, herkesin konuştuğu, yıllara damgasını vuran ve her eğitim yılının başında organize edilen, meşhur geleneksel 'Maskeli Balosu'.
Hayatımı bir anda değiştiren adamı, o Maskeli Baloda Sevdim. Üstelik hem adını, hem de kim olduğunu bilmeden...
BALODAN BİR HAFTA ÖNCE
"Sen ne dilek tuttun Esma?"
Arkadaşım yüzünü dönmeden, yattığı yerde sonsuz sayıdaki yıldızları izlemeye devam etti. "Geçen sene bu balıkçı kasabasından kurtulmayı dilemiştim ama gerçekleşmedi. O nedenle bu seneki dileğimi size söylemeyeceğim, yoksa bu da gerçekleşmez."
Esma'nın öbür yanında yatan Seçil'in, kendine has buğulu sesi tekrar duyuldu. "Ben buna inanmıyorum. Seninki çok farklı bir nedenle gerçekleşmedi Esma," diyerek ortamızda uzanan kıza şapırtılı bir öpücük verdi. "Sakın ağlayayım deme, o kıvırcık saçına kum doldururum vallahi. Temizlemek için bir hafta uğraşırsın."
Bu tuhaf tehdidine elimde olmadan kıkırdadığımda Esma da bana katıldı. Ben, "Biz de yakandan aşağı kurbağa atarız, sivilce ve siğille aylarca uğraşırsın," diye karşılık verdiğimde gülüşmemiz kahkahalara dönüştü. Birkaç aydır, Esma'nın neşelenmesi için onu güldürmek en iyi terapi olmuştu.
Sonunda Seçil devam etti. "Ayol bir durun. Şurada ciddi felsefe yapıyoruz. Nerede kalmıştık?" Bir süre düşündükten sonra aklına gelmiş gibi, "Hah, tamam," dedi. "Bence hayalleri ve dilekleri gerçekleştirmek insanın elinde. O yüzden tuttuğum dileği size söylemekte bir sakınca görmüyorum."
Esma da ben de kıkırdayıp aynı anda sorduk, "Madem öyle, sen ne dilek tuttun?"
Seçil yan dönüp, dirseğini yasladığı koluyla başını destekleyerek, karanlıkta belli olmayan ama bal rengi olduğunu bildiğim gözleriyle bize doğru baktı. "Ama siz de söyleyeceksiniz." İkimiz birden başımızla onaylayınca devam etti. "Bu yılın bereketli geçmesini diledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
Literatura KobiecaBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...