ÖNEMLİ : Bölümü bitirdikten sonra (kesinlikle şimdi değil) bölümün sonunda yazdığım notu mutlaka okuyun lütfen. O notta, hayata dair çok önemli bir bilgi var.
Son bölümlerde yorum sınırının geçilmesi için canı gönülden uğraşan tüm tatlı okuyucularıma çok teşekkürler. Her birinizin profil adlarını teker teker yazmak isterdim, hatta liste yapmaya da başladım ama bir baktım ki liste çok uzun olacak, toptan teşekkür edeyim istedim.
Ancak yıldızlar için yapılacak bir şey yok. Ne yazık ki wattpad uygulayıcıları, hala bu gizli okuyucular konusunda bir düzenleme yapmadı. O nedenle yıldız parlatma meselesi, okuyucunun vicdanına kalmış bir konu. Canları sağ olsun.
Çok konuştum, 'Tamam Sustum'.😍
~~≠~~≠~~≠~~Bir buçuk saat sonra Arda market arabasını sürüyor, ben de raflardan alacaklarımı seçiyordum. Annemin her zaman kullandığı köy salçasını bulunca, kavanozu elime alıp son kullanma tarihini kontrol ederken, "Listede eksik ne kaldı?" diye sordum.
Arda elindeki kağıdı bir süre inceleyip başını kaldırdığında salçayı sepete koyduğumu gördü. "Sanırım hepsini aldık. Zaten fazla bir şey yazmamışsın."
"Biz öğrenciyiz canım, tasarruf esastır. Sadece ihtiyacımız olanı almalıyız."
"Benim artık öğrenci sayılamayacağımı biliyorsun, değil mi?" Kendi kendine gülüp başını salladı. "Karşında artık şirket sahibi mezun bir erkek var."
"Öyle mi?" diye sordum bir kaşımı kaldırarak. "Peki göster bakalım."
"Neyi?"
Yüzünde oluşan muzip gülümsemeyi silmeyi her şeyden çok istiyordum. Belden aşağı vurarak neyi ima ettiğini anladığımdan yanaklarımın pembeleştiğini hissetsem de, alaycı tavrımdan ödün vermedim.
"Diplomanı, tabii ki." diyerek saçlarımı geriye savurdum. "Gösteremeyeceğine göre, hala öğrencisin demektir. Ayrıca ev arkadaşı olduğumuza göre, bu alışverişin hesabını da ben ödeyeceğim demektir."
Bu son söylediğim, yüzündeki gülümsemeyi soldurdu. "Hayır olmaz." dedi kararlılıkla.
Az önce aldığımız rüya gibi gece elbisesinin ücretini bana ödetmediği için mağazada ufak bir gerilim yaşamıştık. O nedenle gıda alışverişini ben ödemekte kararlıydım.
"Ya kabul edersin, ya da ben yurda dönerim. Hem nasılsa yıl sonu geldi diye Yurt Müdürlüğü'ne de haber vermedik. İstediğim her an odama gidip kalabilirim, Derya da mutlu olur." Gözlerime Zeyna bakışımı yerleştirip, "Eminim marketin ortasında bunu tartışmak istemezsin, çünkü kaybedersin." diyerek meydan okudum.
Arda'nın gözlerinde resmen şimşek çaktı. Evde bana meydan okuyuşunu hatırladığı belliydi. Onu kıskıvrak yakaladığımın ikimiz de farkındaydık. Yenilgiyle omuzları düştüğünde, parmak ucumda yükselip kulağına fısıldadım. "İddia etmiş olduğunun aksine, her zaman kazanamazsın canım."
Uzaklaşıp sırıttığımda, iki saat önce merdivenin tepesinde durup söylediklerinin öcünü aldığımı anlamıştı. Hemen kolunu belime dolayıp rafların arasına, etraftaki bakışların göremeyeceği boş koridora çekti.
"Bunu fitil fitil burnundan getirmezsem, bana da Belalı Arda demesinler canım."
Kulağıma doğru fısıldadığında, bende sebep olduğu cinsel uyarılışın ve duygusal fırtınanın farkında olduğunu biliyordum. Boynumda gezinen bu hırıltılı sese her seferinde dayanmak, gittikçe zorlaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)
ChickLitBir genç kızın aşka ilk uyanış hikayesi... İlk aşklar için 'özel' derler, 'unutulmaz' derler. Peki yüzünü görmediğiniz, gerçek sesini duymadığınız, maske ardındaki birine aşık olunabilir mi? Peki kimliğini bilmediğiniz bu erkek, sizin sonsuza kadar...