99. BÖLÜM

11.2K 997 1.1K
                                    

Son iki bölüm kaldı. O nedenle bol yorum istiyorum. Lütfeeeeeen...❤️❤️❤️
~~≠~~≠~~≠~~

"Tamam anlatacağım ama bitirmeden aşırı tepki verme, olur mu?" Saatine bakıp masadan kalktı. "Ama şimdi değil, çünkü bugün işe geç kalamam. Çok önemli bir müşteri ile toplan—"

"Bırak şimdi müşteriyi lütfen." Kaçmaya meyilli olduğunu anladığımdan karşısına geçip yolunu kapattım. "Ay Arda vallahi sayende kaç yıl yaşlandım." Sonra elimde olmadan ağlamaklı bir sesle, "Ne olur tadımızı kaçıracak bir şey olmasın." diye yalvardım.

İki eliyle omuzlarımı ovuşturup sıktı. "Yok merak etme sevgilim. Tadımız bozulmayacak." Ardından daha emin bir sesle ekledi. "Bundan böyle hiçbir şeyin aramızı bozmasına izin vermeyeceğim. Sana söz veriyorum. Şunu da bir atlatalım, bak göreceksin..."

"Ya, şunu bir atlatalım diyorsun. Vallahi bak korkmaya başladım. Senin yüzünden annemlerle konuşmaya da korkar oldum. Bir şey duyacağım, ya da onlardan azar işiteceğim diye diken üstündeyim gerçekten. Problemlerimizin biri bitiyor, diğeri başlıyor."

Elimi tutup dudaklarına götürdü ve tek taş yüzüğümün üzerini öptü. "Bak ne güzel söyledin aşkım. Artık ikimiz de hayatımızda problem istemiyoruz."

"Sen arkamdan iş çevirmeye devam ettikçe problemler bitmiyor ama." diye isyan ettim.

"Tamam, söz veriyorum bu son." Sonra bir elini kalbine koyup diğer elinin üç parmağını kaldırdı. "İzci sözü."

Kabul etmiş görünerek hareketine acı acı gülümsemekle birlikte, bunun son olmayacağını bildiğimden 'inşallah' anlamında başımı sallayarak onayladım. "Umarım sözünde durursun." Sonra yeniyle aklıma geldiği için sorma ihtiyacı hissettim. "Sahi sen hiç izci oldun mu ki izci yemini veriyorsun?"

Şaşkınlıkla kaşları havaya kalktı. "Bunun için izci olma şartı mı var?"

"Yok mu?" Cevap olarak dudak bükünce, kızgınlıkla ayağımı yere vurup göğsüne bir şaplak attım. "Tabii ki var." Bir tane daha şaplak atınca tepkisizliğine daha da öfkelendim. "Beni sinir ediyorsun ARDA! Sahte yemin verme bana! Bak çarpılırsın ona göre."

Gevrek gevrek gülerek, "Ben zaten sana çarpılmışım." dedikten sonra çocuk avutan bir ses tonuyla, "Kızma güzel sevgilim." diyerek yanağımdan makas aldı. Bir de üzerine attığı şen kahkaha ile neye uğradığımı şaşırdım. "Karşında okul izci grubunun Kıdemli Oba Başı Arda Yarkın duruyor." Tiyatral bir şekilde hazır ola geçip yeniden izci selamı verdi. "Sözüm sözdür hanımefendi. Gerçek izci sözü."

Daha fazla dayanamayıp bıyık altından gülümsedim. "Peki, sana inanıyorum. Şimdi dökül bakalım. Neler yaptın? Ve beni yine nasıl bir belaya bulaştırdın?"

Canı sıkkın bir şekilde eliyle ensesini ovalarken ciddi bir sesle, "Pelin bu konuşmayı akşama saklasak?" dedi. "Ufak bir pürüz daha var. Onu da halledeyim, sonra ortada problem falan kalmayacak, yani öyle umuyorum." Kaşlarımı çattığımı görünce son cümlesini hızla düzeltti. "Yok yok, kesin problem kalmayacak, vallahi söz."

Ağzımı açmama izin vermeden geriye doğru adımlar atıp kolundaki saati kontrol etti. "Aaa! Saat de bak kaç olmuş. Bahsettiğim şu müşteriyle çok önemli bir toplantım var." diyerek arkasını döndü ve kapıya doğru ilerledi. " Sen okula kendin gidersin, değil mi?"

"Evet, ama..."

"Ben de öyle düşünmüştüm." Kapıyı açıp dışarı çıkarken son bir kez dönüp bana baktı. "Rica etsem, ben anlatmadan babanlarla konuşma, olur mu? Asıl problem o zaman çıkar."

Maskeli Baloda Sevdim (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin