100.Bölüm - Yeniden Evlenmek

670 39 26
                                    

Eylül gözyaşları içinde uyanır. Gerçekten olabilir miydi? Serkan ona birşey olursa evlenir miydi? Ya çocukları? Onlar başka birine mi anne diyecekti? Eylül kalkıp elini yüzünü yıkayıp kendine gelmeye çalışır...

Taksici geldiğinde Serkan ona Eylülün resmini gösterip nereye bıraktığını hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Adam da hatırladığını söyleyip adresi verir. Serkan hemen oraya gider.

Taksici ona bir hastanenin adresini vermişti. Serkan, Eylüle kavuşacaktı sonunda. Hemen Eylülün odasını sordu ve öğrenip odasına gitti. İçeride Eylülü görünce hemen gidip sarılır...
Eylül "Serkan? Ne işin var burda? Nasıl buldun beni? Kim söyledi?" der. Serkan da " ben araştırdım ve buldum. Nooldu Eylül? Neyin var ? Neden kaçtın gittin?"der. Eylül de "Serkan, ben ölüyorum..."der. Serkan hemen Eylülün ağzını kapatır ve sarılır. Serkan "kaçmak çözüm değil. Savaşıcaz,sonuna kadar savaşıcaz. Bi daha beni bırakma olur mu?" der. Eylül umudunu çoktan yitirmişti, Serkanın yüzüne bile bakmıyordu.Doktor geldiğinde Serkan çıktı odadan. Diğerlerine Eylülü bulduğunu haber verir. Doktor çıktığında da onunla konuşmak ister ve Eylülle ilgili herşeyi öğrenip tekrardan yanına gider.

Kader "şimdi kardeşimiz bulundu ve iyi, çok şükür" der. Herkesin yüzü gülmeye başlamıştı. Meral "şimdilik" diyene kadar herkesin keyfi yerindeydi. Cemre "ne diyosun Meral? nasıl şimdilik?" der. Meral de "doktor ufacık şans vermiş işte, şimdi değilse de yakında Eylülü kaybedicez." der. Herkesin yeniden morali bozulmuştu. Songül daha fazla evde duramaz ve dışarı çıkar...

Serkan, Eylülü konuşturmaya çalışıyordu "Eylül bana neden söylemedin? Bak ben de zor zamanlar geçirdim, ben de kanserdim, sen bana destek
olmadın mı?" der. Eylül de başını eğer "hayır olmadım. Hatırlarsan terkedip gitmiştim..." der.

Flashback

Eylül ve kızlar ve Güney odaya, Serkanın yanına giderler. Eylül ise planı uygulamaya başlar. Bu kadar strese dayanamadığını, annesinin üzüntüsünün ona yettiğini, bir üzüntü de onunla yaşayamayacağını söyler. Serkan da kızlar da şok olmuştur. O sırada Atakan içeri girer, Eylüle elini uzatır. Atakana doğru giden Eylüle, Songülden bir tokat gelir. Eylül, Atakanın elini tutarak ağlayarak odadan çıkar. Serkanı en zor gününde yalnız bıraktığı için kendini asla affetmeyecekti...

Flashback sonu

Serkan " sen o zaman bile benim yanımdaydın. Bunu benim için yapmıştın, manevi olarak benim yanımdaydın Eylül. Noolur böyle yapma, savaş. Benim için, Selim için Belis için kızlar için savaş." der. Eylül de onaylar. Serkan biraz rahatlamıştı. Ama birşey olucak diye çok korkuyordu, belli etmemeye çalıştı...

Diğerleri de gelip Eylüle destek verirler. Doktor fazla durmalarını istemiyordu, Eylülün bağışıklığı çok düşüktü çünkü.

Eylül yalnız kaldıklarında Serkanın elini tutar. Ve ona herşeyi anlatır " serkan para bahaneydi, sen benden nefret et diye yaptım. Çocuklar için bir hesap açtım, hepsi orada." der. Serkan da " para umrumda değil Eylül. Ayrıca ne yaparsan yap ben senden nefret edemem" der. Eylül de "ben de bundan korkuyorum." der. Serkan soran gözlerle bakıyordu. Eylül "benim arkamdan acı çekmeni istemiyorum. Songülü görüyorum, berbat bir halde. Sen öyle olma." der. Serkan "sana birşey olmayacak, ben de öyle olmak zorunda kalmıcam" der. Eylül "sen gelmeden önce bir rüya gördüm" der. Serkan da anlatmasını ister. Eylül "ben yoktum, herkes hayatına devam etmişti, sen evlenmişsin, yeni bir çocuğun daha olucakmış, karın hamileydi.." derken Serkan böler "böyle birşey olmayacak Eylül" der. Eylül de "hayır Serkan. Bana söz ver, çocuklar için hayatına devam edeceksin." der. Serkan hayır anlamında başını sallar, ağlıyordu biraz. Eylül ısrar ediyordu, Serkan onaylamak zorunda kalmıştı. Eylülü kaybettikten sonra başka biriyle hayatına devam edebilmesi mümkün bile değildi...

Songül, Güneyin mezarına gelmişti, Ağlıyordu, yanına uzandı...
"Sevgili, ben geldim. Seni kaybedeli 40 gün oldu. Ama yalnız kalmıyorsun sevgili. Eylül de yanına geliyor. Kardeşime iyi bak olur mu? Ben ikinizi de kaybetmişken nasıl yaşarım, nasıl devam ederim bilmiyorum. Hiç kimse, hiçbirşey acımı dindirmiyor..." der.

Kızlar Eylül için endişeliydi ama ellerinden hiçbirşey gelmiyordu. Kardeşlerini kaybetme ihtimalini düşündükçe hepsi çıldırcak gibi oluyordu...

Serkansa karısını kurtarmak için elinden birşey gelmeyişine deliriyordu. Özellikle onunla geçirebileceği son günleri olabileceğini düşündükçe çıldırcak gibi oluyordu....

Haftalar geçti...

Eylül sanki daha iyi gibiydi, ya da moral olarak iyi olduğu için de olabilirdi. Serkanla oturup çocukların videolarını izlerken doktor Serkanı çağırdı. Eylülle ilgili bir durum vardı...

Vee 100 bölüm olduk. Vay be! Bu zamana kadar beni bırakmayan tüm okurlarıma teşekkür ederim. Ama en büyük teşekkür songuncuay için. Şu 100 bölümün en az 50sinde ondan ilham aldım. Teşekkürler Ayten ❤️
Zaman zaman çok feykler yazdım, kimisine alıştınız kimisine hala inanıyorsunz ama bu da hikayenin bir parçası işte, hepsi hikayeyi tekdüzelikten kurtarmak için.
Güney cidden öldü mü? Ölmedi mi? Eylüle ne olacak bilemem. Songül ve Mert arası ilerleyen zamanlarda Eylülün rüyasındaki gibi mi olur bunu da bilmiyorum. İlerleyen zamanlarda hep beraber görücez. Takipte kalın ❤️

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin