21.Bölüm - Bir Takım Mutluluklar

753 34 13
                                    

Güney şok olur. Songüle inanmaz, dalga geçtiğini sanır. Songül "yalan mı söylicem" der. Güney, Songülü kucaklayıp havada döndürür...

Nazan koşturarak teyzesinin evinde gider. Paralar söylediği yerdeydi. Nazan paraları alıp çıkar. Eve geldiğinde Defneye paraları bulduğunu söyler. Defne tekrar zengin olduğu için mutlu olur.

Nazan mutlu bir şekilde Serkana haber verir. Piyangodan para çıktığını, artık zengin olduğunu söyler. Serkan mutlu olur. Nazan,zamanında yaptıklarından dolayı Eylüle minnettardır. Bu yüzden ona bir iyilik yapar. Mesude ve çocuklarını daha küçük bir eve taşır ve Mesudeyle ilgilenmesi için bir bayan tutar. Nazan, oğlu, Eylül ve kızı Defne için bir ev daha tutar.
Serkan, bunca zaman yaptıklarına kızmış olsa da Eylül ve Mesude için yaptıklarını görünce onu affeder...

Kader, Cemre ve Meral aynı yurtta kalmaktaydı. Kuzey Cemreyi hergün yurttan alıp okula götürüyordu.
Kader, derslerine çokça yoğunlaşmıştı. O kadar yoğunlaşmıştı ki, kızlara bile vakit ayırmakta zorlanıyordu.

Serkanın artık çalışmasına gerek kalmamıştı. Okuldan arta kalan tüm vaktini Eylülle geçiriyordu. Eylül de Serkan okuldayken kitabını yazmaya yoğunlaşmıştı.

Eylül merdivenlerden inerken acıdan bağırmaya başlar. Evde o sırada sadece Serkan vardı. Çığlıkları duyan Serkan aceleyle aşağı iner. Eylülün sancısı vardı. Onu yavaşça indirip otutturur. Korkudan ne yapacağını bilemez. Doktorunu aramaya karar verir, o sırada Eylül sakinleşmişti, doğum şimdi değildi.

Yarıyıl tatiline çıktıklarında Defne tatile gitmek istediğini söyler. Nazan da kızını mutlu etmek için elinden gelen herşeyi yapacaktı, kabul eder. Serkanlara da söyler ama onlar gelmek istemez. 1 ay evde tek başlarına kalıcaklardı, doğum yaklaşmıştı, tabii Nazan bebeği daha küçük bildiği için doğumun yaklaştığını tahmin edememişti.

Songülle Güney cinsiyeti öğrenmek için doktora giderler. Güney heyecandan yerinde duramaz, sabırsızdır doktor bekleyin dedikçe o tekrar tekrar sorar. Doktor bir kızları olacağını söyler. Ayrıca bebeğin biraz küçük olduğunu ve Songüle sağlıklı beslenmesini söyler. Güney eğilip Songülü öper ve kutlamak için Songülü yemeğe çıkartır.

Akşam olur, uyumuşlardı. Eylül kalkıp mutfakta dolanır, acıkmıştı. Seslere uyanan Serkan, mutfağa Eylülün yanına gelir. Eylül dolabı karıştırıyordu. Serkanı gören Eylül, dolabı bırakır. Serkan, Eylülün birşeyler aşerdiğini anlamıştı ama Eylül söylemiyordu, hadi yatalım diyordu. Serkan ne istediğini sorar, evde yoksa da gidip alıcaktı. Eylül, Serkanın ısrarlarına dayanamayıp söyler. Canı sıcak simit ve Nutella istiyordu. Serkan gülüp "bu muydu ben de söylemeyince bulunması zor birşey isteyeceksin zannetmiştim" der. Nutellayı dolaptan çıkartır. Simiti almak için fırına gider. Geldiğinde Eylül, Nutellayı kaşıklamaya başlamıştı bile. Gülerek simiti verir ve yanına oturup seyreder.

Güney, ikide bir Songüle canının birşey çekip çekmediğini sorup duruyordu. Songül de istemiyordu. Ama çok sıkılmıştı, Güney çok üstüne titriyordu.

Kuzey, ufak bir sergi açmaya karar verir. Cemre'ye de istediği herkesi davet edebileceğini söyler. Cemre de kızları çağırır. Eylülle Serkan herkesi yeni evlerinde yemeğe davet eder, yemekten sonra sergiye gidiceklerdi. Kuzey, sergiyle ilgileneceğinden Cemre de ona yardım etmek için yanında kalır.
Yemekte herkes neşeliydi. Meral de yeni tanıştığı çocuk Demir'i anlatıp durur. Songül hangisinden yiyeceğini şaşırmıştı. Aşırı derece iştahı açılmıştı. Güney gülerek Serkan'a bizim çocuklar yaşıt olucak der, Serkan da gülerek onaylar.
Yemekten sonra hep birlikte sergiye giderler. Resimleri hepsi çok beğenir. Meral "Cenk değil mi o ?" der. Cenk de o sırada Kuzeyle konuşuyordu. Cenk ve Kuzeyin babaları arkadaştı onlar da yakın arkadaştı. Kaderi gördüğünde uzunca bakışırlar. Cenk, Kader'i bir kez daha ne kadar özlediğini farkeder. Ondan sonraki hiçbir kız Kader gibi değildi.
Son tablo oldukça şaşırtır Cemreyi. Kuzey, Cemreyi uyurken çizmişti. Serginin belki de en güzel fotoğrafıydı. Cemre, Kuzeyi öper o sırada alkışlar kopar.
Eylül, Serkanın kolunu sıkmaya başlar, bu sefer çok fazla sancısı vardı. Herkes telaşlanmıştı, Eylülü dışarı çıkartırlar. Taksi bulmaya giderler ama günün en yoğun saatiydi, hiçbir taksi durmaz...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin