78.Bölüm - Hata

415 40 11
                                    

Kapı açılır, Güney gelmişti. Yanında Selim yoktu. Songül ve Eylül hemen ayağı fırlar.

Eylül "Selim? Selim nerde? Selim nerde Güney? " der hemen. Herkes telaşlanmıştı. Serkan da hemen "nooldu Güney konuşsana! Selim nerde? Nooldu? O pislik gelip birşey mi yaptı?" der. Songül aşırı derecede utanmıştı, "yaptın mı he? Yaptın dimi Güney, verdin ona Selimi dimi? Kızımızı kurtarmak için Selimi feda ettin dimi? O yüzden Selimi alıp çıktın dimi? Bahaneydi hava almak?!" der. O sırada Güneyin eve geldiğini gören Serkan gelmişti ve Songülün dediği herşeyi duymuştu. Güney gelen tepkilere şok olmuştu, bir türlü konuşmasına fırsat vermediler. Serkan "ne?! Selimi o pisliğe mi verdin sen?" diyerek Güneyin üstüne yürür. Eylülse fenalaşmıştı, kızlarla Nazan sakinleştirmeye çalışıyordu. Nazan " Eylül sakin ol, olmaya çalış en azından. Bak bebeğe birşey olucak." diyordu. Eylülse umarsamıyordu, 6 aylık olmuş kocaman karnına aldırmadan Selim için ağlıyordu.

Atakan, Masalı susturmaya çalışıyordu, sürekli anne baba diyip duruyordu çocuk. Çocuklar çikolata şeker sever diye düşünüp markete gitmeye karar verir. Masalı eve kitleyip markete gider. Çocuk zıvıltısından başı ağrımıştı.

Songül de Eylülün yanına gelir, elini tutup sakinleştirmeye çalışır, Eylül elini çeker. Songül de ağlıyordu "kardeşim ben olmaz dedim, yapamayız dedim, ama o bizim kızımız, anlamaya çalış bizi noolur!" der. Kızlar ve Sadullah da Güneye söylenirken Güney bağırıp herkesi susturur. " Selimi falan vermedim o pisliğe. Dışarı gerçekten hava almak için çıktım. Sonra Selimi Feride hanımlara götürdüm, çocuk burda bunalmıştı, ağlayıp duruyordu. Borayla oynar, vakit geçirir diye oraya bıraktım. Toprak hocanın fikriydi..." der. Herkes susmuştu ve rahatlamışlardı.

Serkan biraz durduktan sonra Songülün söylediklerini düşündü.

"kardeşim ben olmaz dedim, yapamayız dedim, ama o bizim kızımız, anlamaya çalış bizi noolur!"

Serkan, Songülle Güneye bağırarak birden "ha yani düşündünüz, Selimi o pisliğe vermenin planlarını yaptınız arkamızdan öyle mi? Yazıklar olsun size! Yazıklar olsun!" diyerek evden çıkar.

Saatler geçer, Serkan dönmez,kızlar yurda gider. Defne de ortama dayanamaz gider. Sadullah, Nazan Eylül, Güney ve Songül kalmıştı sadece. Serkan telefonu almadığı için ulaşamıyorlardı.

Polisler gelir, Atakan ve Masaldan bir iz bulunmuştu, Songül ve Güney gider, Eylül de gelmek ister ama izin vermezler. Nazan ve Sadullah başında kalırlar Eylülün.

Songülle Güney de heyecanla kızlarına kavuşmak için polislerle giderler.
Tespit doğruydu, Masal'a ulaştılar. Songülle Güney koşarak kızlarına kavuştular, sarılıp öptüler.
Atakan da yakalanıp, polisler tarafından gözaltına alınır.
Songül ve Güney, Masalı da alıp hemen eve geldiler.Eylül, Sadullah ve Nazan, Masalı görünce mutlu olup sarıldılar.
Feride hanımlarında arayıp haber verdiler, onlar da Selimi alıp gelirler. Sonunda Atakan yeniden hapse girmişti, Masal bulunmuştu ve Selim için tehlike bitmişti. Eylül çok rahatlamıştı. Nazanın hazırladığı kahvaltıya herkes oturur. Eksik olan tek kişi Serkandı. Güney, Serkanı sordu. Ama kimse Serkanın nerde olduğunu bilmiyordu...

Eylül, Selimi de alıp eve gitmek ister. Serkan nasılsa gelicekti...

Sadullah ve Nazan da evlerime gidince Songül ve Güney, kızlarıyla hasret gidermeye başlar. Güney hemen " Songül, hastaneye gidelim, bu pislik kızımıza birşey yapmış olmasın? Bi gidelim, emin olalım, içimiz rahat etsin" der. Songül kabul edimce hastaneye giderler.

Çocuk doktoruna giderler. Doktor sevgiyle bakar Songülle Güneye. " ne kadar ilgili bir anne ve babasınız. Masal çok şanslı bir çocuk. Merak etmeyin, hiçbirşeyi yok prensesin." der. Songülle Güney de rahat bir şekilde eve gitmeye hazırlanırlar. O sırada danışmanın önünde iki polisle, danışmadaki görevlinin konuşmasına kulak misafiri olurlar.

Polis : Üzerinden başka birşey çıktı mı? Telefon falan? Ailesine haber verelim.

Danışma : yok, sadece cüzdan çıktı, kimlik de var içinde.

Polis : Evet, ambulanstaki arkadaşlar teslim etti bize. Serkanmış adı. Ailesine ulaşmaya çalışıyoruz.

Danışma : doktorlar ameliyata aldı, ama pek umutlu değillermiş. Ambulansta kalbi durmuş birkaç kez.

Polis : tamam. Biz ailesine ulaşır ulaşmaz onların da ifadelerini alacağız...

Diğer Polis : olay nasıl olmuş?

Danışma : tam olarak bilmiyorum, ama ambulanstaki arkadaşların dediği kadarıyla trafik kazası gerçekleşmiş. Yoldan geçen iki vatandaş farkedip aramış...

Songülle Güney birbirine bakar, gerçekten Serkan olabilir miydi?

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin