Toprak arabanın altına baktığında şok oldu. Ufak bir çocuk arabanın altında yatıyordu. Feride de yanına gelmişti. Çocuğu görünce "Topraak! Naaptın Toprak? Hastaneye götürelim hadi hastaneye.."
Çocuğu arabaya yerleştirip hastaneye götürmek için yola çıktılar. Çocuk kendine gelip, "mendilim, mendilimi unuttuk. Mendilimi almam lazım, satmam lazım..."
Eylülle Serkan eve geldiğinde Sema ve Nazanı birlikte gördüklerinde şok oldular. Nazanın bu kadar değişebileceğini asla tahmin edemezlerdi. Eylül Nazana mesafeliydi ama ters de davranmıyordu, onu gerçekten seven Sema ile daha çok konuşuyorlardı. Bu durum Nazanın da işine gelir...
Çocuğun durumu gayet iyiydi sadece kolu incinmişti.
Bora
Adını sordular söylemedi ilk başta. Ama sonra söyledi. Bora'ymış miniğin adı. Sürekli mendillerini sordu Ferideyle Toprağa. Sonra polisler gelip ifadelerini aldılar. Bora evine gitmek istemiyordu, babası onu çok fazla dövüyordu, annesi de ölmüştü...
Cemre açık kapıdan içeri girer. Korkmuştu. Seslendi ama Kuzeyden ses gelmiyordu. Cemre koridorda ilerlerken duvarda not buldu. "İçeriye bak" yazıyordu notta. Cemre, Kuzeyin sürekli resim yaptığı odaya geldi, kendi resmini gördü yeniden, rüzgarda saçları uçuşuyordu, ama yan kısmı boştu. Cemrenin kulağına eğilip, "yarısını da sen tamamla. Yanında olmasını istediğin kişiyi çiz ya da sen ne istersen"...
Serkan, Eylüle gününü nasıl geçirdiğini sorar. Eylül, kaçamak cevaplar vermişti. Son iki dersine girmediğini, bunun yerine hapishaneye gidip Atakanla konuştuğunu söyleyemedi. Serkan şüphelenmedi, ama Eylülün içi hiç rahat değildi...
Güney,eve geldiğinde Songül Masal'ı uyutmaya çalışıyordu. Güney de, Songülü yormamak için dolaptaki yemeği kendi ısıttı. Songül de Masalı uyuttuktan sonra Güney'in yanına gelip ona öper ve sofrayı hazırlamada yardım eder. Sonra da okulu sorar, okulda herşey aynıydı ama Güney'in aklı Eylüldeydi, ortak dersleri olan Mat2'de Eylül yoktu. Songül bilebilir diye sordu ama Songülün haberi yoktu. Güney biraz dinlenip işe gitti...
Serkan, Nazanın sayesinde işi bırakmıştı ama ona güvenemiyordu çünkü neyin peşinde olduğunu bilmiyordu, emin olduğu tek şey annesinin planları olduğuydu...
Feride ve Toprak, Borayı evine bırakmak ister ama çocuk gitmek istemez, mendilleri kaybettiğini öğrenince babası çok kızacaktı. İstemsizce Feride'ye sarıldı ve gitmek istemediğini söyledi. Feride çocuğu kucaklayarak, herşeyin güzel olacağını söyledi ama bir yandan da ağlıyordu, Bora onu öyle görünce gözyaşlarını sildi ve ağlamamasını söyledi...
Kemal, planını işlemeye başlar. Sonunda Eylüle kavuşacaktı. Eylülü her şekilde kabul edecekti, çocuk umrunda değildi, Atakan zibidisi alabilirdi, ya da Eylül çok istiyorsa onlarla kalabilirdi ama Eylül onundu...
Sema, Mesudeyle bizzat ilgilenme kararı aldı, daha önce bu tarz masajların nasıl yapıldığını öğrenmişti, bu yüzden Mesudeye yardımcı olabilirdi. Mesude minnettardı...
Gece yarısı aldığı mesajla uyanan Serkan, gördüklerine ve okuduklarına inanamaz....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgın Çiçekler
Fiksi PenggemarMaria'sını çok seven Leonardo... Sevdiği için herşeyi kabullenen deniz gözlü bir adam ve onun için herşeyi göze alan bir yosun gözlü kız... Bu ikilinin ve çevresini anlatan bir Kırgın Çiçekler hayali senaryosu...