Kader ses gelmeyince nooluyo ya diye bağırır. Songüle noolmuştu, herkes korkmuştu. Eylül " Serkan birşey yap!" diye bağırır. Cenk "abi Güneyin dediği yere gidelim" der. Serkan da "ambulans gidemiyo biz nasıl gitçez " der.
2 saat boyunca sürekli Songülü ve Güney'i ararlar ikisinin telefonu kapalıydı. Sonunda telefon çalar, bilinmeyen bi numaraydı. Güney,hastanede olduklarını ve bebeğin de Songülün de iyi olduğunu söyler. Herkes rahat bir nefes alır ve hastaneye gitmek ister. Eylül de gelmek ister ama annesini ve Selim'i kime bırakabilirdi. Aceleyle Fatma Teyzeye gider. Fatma teyze bakmayı kabul edince hemen taksiye binip giderler.
Evin yakınlarında bekleyen Atakan, Eylülle Serkanın elinde bebek olmadan çıktıklarını görünce arkalarından kapıyı çalar. Az önce Eylüllerle çıkan arkadaşlarından biri olduğunu, cüzdanını evde unuttuğunu ve alıp çıkacağını söyler. Fatma onu içeri aldıktan sonra Selim'e mama hazırlamak için mutfağa geçer. Atakan, bebeği alıp sessizce dışarı çıkar.
Fatma Teyze önce Mesudeye bakar. Mesude'ye yemeğini yedirdikten sonra Selim'e mamasını götürmek için odaya gider ama Selim yerinde yoktu. Büşrayı çağırıp onu alıp almadığını sorar ama Büşra ellemediğini söyler. Sonra içeri girenin bebeği aldığını düşünerek korkmaya başlar, Eylül'e, Mesudeye ne diyecekti....
Kızlar, Serkan ve Cenk hastaneye varır. Kızlar Songüle sarılır. Serkan "hayırlı olsun baldız" der, Güney'in sırtına vurur. Hemşire gelip bebeği getirir ve emzirmesini ister. Herkes dışarı çıkar, Eylül çıkıyorken Songül kolunu tutup "ben bunu nasıl tutucam Eylül bana göstersene" der. Eylül gülerek yardım eder, sonra da dışarı çıkar. Güney içeride Songülle kalır. "Mariam bizim kızın ismi ne olacak" der. Songül de "bilmem ki" der. Güney de "Maria olsun " der gülerek. Songül de "saçmalama Güney, kızımıza Maria mı dicez? " der. Güney de "haklısın, Maria sana özel, biz başka isim buluruz" diyip Songül'ü öper. "Songül beni affet, sana o kadar kızmamalıydım aşırı tepki verdim..." Songül de birşey söylemeden boşta kalan eliyle Güneyin elini tutar...
Eylül'ün telefonu çalar, Fatma Teyze arıyordu. "Eylül, çok kötü birşey oldu" diyip ağlıyordu. Eylül ne olduğunu sordu. "Kızım, eve uzun boylu bir çocuk geldi, arkadaşın olduğunu söyledi, cüzdanı içeride kalmış, sonra Selim'e mamasını götürmeye baktım ama Selim yoktu...."
Eylül telefonu yere düşürür. Suratı bembeyaz olmuştu. Serkan ne olduğunu sorar. Eylül konuşamıyordu " Kaçırmış, Selim'i kaçırmış!"...Atakan, Selim'i evine getirir. Kocaman bir oda hazırlamıştı ona, bir sürü oyuncaklar almıştı. Aklına kendi çocukluğu geldi. Bir gecekondu mahallesinde yaşıyorlardı. Annesi ona hep babasına benzediğini söylerdi.Sokakta arkadaşlarıyla oynadığı gün, bir adam yanına çağırmıştı onu, bir daha ailesine kavuşamadığı o günü hatırladı, annesinin ne kadar üzüldüğünü tahmin edemiyordu, hamileydi annesi, kardeşleri olacaktı, çok heyecanlıydı ama ne annesini ne babasını ne de kardeşlerini bir daha göremedi... "Benim çocuğum öyle olmayacak, benim çocuğum babasız büyümeyecek"dedi kendi kendine. Selim'i yatırdıktan sonra annesini ve hiç göremediği kardeşlerini düşündü, acaba nerdelerdi ve ne yapıyorlardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgın Çiçekler
FanfictionMaria'sını çok seven Leonardo... Sevdiği için herşeyi kabullenen deniz gözlü bir adam ve onun için herşeyi göze alan bir yosun gözlü kız... Bu ikilinin ve çevresini anlatan bir Kırgın Çiçekler hayali senaryosu...