32.Bölüm- Yaşananlar ve Yaşanmamışlar

668 35 14
                                    

Eylül, ameliyattan çıkmıştı. Serkan ameliyathane önünde, kucağında Selim ile bekliyordu. Eylülü yoğunbakıma götürdüler...

Cemre dayanamayıp hala gelmeyen Serkanı arar. Serkan telefonu açar, " çok kötü birşey oldu Cemre, Eylül, Eylül.... " . Cemre korkmuştu "korkutma beni Serkan. nooldu Eylüle ?"diye sorar. Serkan Eylülün yeni ameliyattan çıktığını anlatır, Cemre Serkanın söylediklerinden birşey anlamamıştı, hastaneye gider. Hastane kapısında Songülleri gören Cemre, Meral ve Kader, onlara Eylülün durumunu sorar. Songül de "ne Eylülü ne kazası ne diyorsunuz siz?" der. Hep beraber yukarı çıkarlar. Serkan yoğun bakım önünde, kucağında Selim, boşta kalan kanlı eline bakıyordu. Herkes gelince de olayı anlatır.

Songül daha kendi kızının derdine üzülürken bir de Eylülün durumu onu iyice yıkmıştı. Naapacağını bilemedi, sandalyeye çöktü. Doktorun söyledikleri kulağında çınlıyordu. " kızınızı küçük birşey için hastaneye getirdiniz ama bu sayede önemli olan hastalığını öğrenmiş oldunuz. kızınızın ameliyat olması gerek, yoksa kalbi buna dayanmayabilir..."

2 saat sonra,
Doktor bir kişinin içeri girebileceğini söyler. Serkan bebeği Cemreye uzatarak içeri girer, doktor sadece 5dk'sı olduğunu söyler. Serkan Eylülün yanına gider, karısının elini tutar. " Eylül, canım, beni affet, sana o kadar kızmamalıydım, çekip gitmemeliydim, seni yalnız bırakmamalıydım. Seni hiç bırakmayacağım demiştim ama sözümü tutamadım ne olur beni affet..."

Feride ve Toprak da gelmişti. Feride hanım ağlıyordu. "Güzel gözlü kızım hadi uyan..."

Masal ağlamaya başladı, Songül Masal'a mı baksın, Eylüle mi üzülsün bilemedi. Feride hanım Masal'ı kucağına alır, sevmeye öpmeye başlar, kucağında uyutur...

Serkan isyan edip doktora "karım neden uyanmıyor doktor, neden?" Doktor da merminin kalbe çok yakın bir bölgeye isabet ettiğini, uyanıp uyanmayacağının henüz belli olmadığını söyler. Serkan "nasıl ya nasıl belli değil" diyerek duvara vurur. Güney de yanına gelip "sakin olmaya çalış abi, çok zor biliyorum ama, sakin olmaya çalış" der.

2 gün sonra,
Feride hanım Mesudelerin kaldığı evde Toprak ile birlikte Selim'e bakıyordu. Feride 2 gündür Selim'e çok alışmıştı. Toprak, gece gündüz uyumadan Selim'i izleyip, Selim'le ilgilenen Feride için endişelenir. Onun Selim'e bağlanmasından korkuyordu...

Güney, çaresizdi. Kızının ameliyat olması gerekiyordu. Annesi, tekrar Songül'ün yanına gittiği için onunla konuşmuyordu. Annesi ne Songül'ü ne de yeni doğan torununu görmeye gelmemişti, ikisini de sevmiyordu.Güney aylarca hiç harcamadan para kazansa bile anca 1 yıl sonra ameliyat parasını biriktirebilirdi ama bu imkansızdı. Kızının daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordu, o ameliyatı başarıyla atlatıp atlatamayacağını da bilmiyordu...

Serkan yine Eylülün yanına gider. Eylül'le konuşur " ilk karşılaşmamızı hatırlıyor musun? Yurt kapısının önünde sana çarpmıştım, kitapların yere düşmüştü.. Birlikte kaçtık, ev tuttuk sonra annem bizi bulmuştu... biz neler atlattık Eylül, sen neler yaşadın, bunu da atlatıcaksın canım..." diyerek elini tutar. Eylül günlerdir uyanmamıştı...

Songül, Mesudelerin evine gider. Feride hanımdan Masal'a da birkaç saat bakıp bakamayacağımı sorar, Eylülün yanına gidecekti. Feride hanım memnuniyetle Masal'ı alır.

Songül hastaneye gelip Serkana Eylülün durumunu sorar. Eylül hala aynıydı. "Kardeşim bizi yalnız bırakma, gitme..." der. Birkaç dakika sonra Eylül'ün parmağını hareket ettirdiğini görür. Serkan hemen doktoru çağırır, Eylül uyanıyordu...
Songül kızlara haber vermek için odadan çıkar. Kızlar hemen hastaneye gelir. Meral, Kader ve Songül dışarıda sarılırken, Cemre ve Serkan içeride Eylülün yanındaydı.
Eylül gözlerini açtığında karşısında Cemre ve Serkanı görür. "Sizin ne işiniz var burda? Niye geldiniz?"

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin