Gelen haberler iyiydi, Eylülün sonuçları daha iyiydi ve ilik nakli ile iyileşebilecekti...
Serkan haberi alır almaz herkese söyledi, herkes birbirine sarılıp bunu kutlarlar.
Ama Eylülün bir süre özel bir odada kalması gerekiyordu. İyileşmesi için bu şarttı. Eylül, ameliyattan sonra günlerce tek başına bir odada kaldı. Kızını ve oğlunu çok özlüyordu ama sabretmesi gerekiyordu...
Serkan da Eylül ve çocukları için güçlü olmaya çalışıyordu...
Mert'in itirafından sonra Songül, ona birşeyler söylemesi gerektiğinin farkındaydı, ama ne söyleyeceğini bilmiyordu. Kafasında birşeyler düşündü ve Mert'le konuşmaya başladı "Mert, bak ben bir açıklama beklediğini biliyorum. Evet, sen değişmişsin bunu görüyorum. Artık o eski Mert değilsin. Ben seni hayatımda isterim. Cidden, hayatımın hep bir kenarında ol isterim ama yanımda bir sevgili, bir aşık olarak değil.... mesele Güney değil, evet belki acaba ihanet olur mu diye düşünmeden edemiyordum ama olay bu değil. Ben seni arkadaş olarak seviyorum, sana aşık değilim. Eğer aşık olsaydım gerçekten, işte o zaman bırakmazdım, aşkımın peşinden giderdim. Ama değilim Mert, üzgünüm..." ve Mert'in elini tutar...
Mert de cevap verir "biliyorum Songül, bunu görüyorum, aşık değilsin bana. Ama bil ki ben hep senin yanında olucam. Bir dostun, bir arkadaşın olarak..."Günler sonra Eylülün o odadan çıkma vakti gelmişti. Herkes heyecanlı bir şekilde sonuçları bekliyordu. Eğer sonuçlar güzelse ilik tuttu demektir. Odadan çıkar çıkmaz, Serkan günlerdir sarılıp dokunamadığı Eylüle sarıldı... alnından öptü ve ellerini tuttu "herşey güzel olacak bir tanem" der...
Doktor elinde kağıtla gelir, Serkan dayanamayıp sorar "sonuçlar nasıl?". Doktor bakıp "çok iyi" der, ilik tutmuştu ve Eylül iyileşmişti. Herkes sevinçle birbirine sarılıyordu, bitmişti, Eylül kurtulmuştu....
1 yıl sonra...
Piknik yapmaya gelirler, hava çok güzeldi... Masal ve Selim oyun oynuyordu. Eylül ve Serkan yanyanaydı...
Songül artık daha iyiydi, acısı kalbindeydi ama daha iyiydi. Mertle güzel bir dostlukları vardı, Mert de onu öyle kabul etmişti.. Masal onların arasını yapmaya çalışıyordu çocuk aklıyla. Songül en sonunda niyetini anlamıştı, kızıyla konuştu ve onun arkadaşı olduğunu söyledi.. Masal, Mertle çok iyi anlaşıyordu...
Songül elinde papatyalarla gelir, Güneyin mezarından geliyordu. Yine sohbet etmişti, anca böyle rahatlıyordu...
Cemre kucağındaki Belis'i seviyordu. Belis de kocaman olmuştu. Masal onları görünce yanlarına gider... Masal "Cemre teyze, senin karnın kocaman olmuş, dokunabilir miyim?" der. Cemre güler ve izin verir. Masal kulağını Cemrenin kulağına dayamıştı, sonra birşeyler söyleyip tekrar kulağını dayadı. Kuzeyle Cemre onun bu haline gülüyordu...
Meral ve Demir çıkagelir, el elelerdi... uzun zamandır aralarının iyi olmadığını sanıyordu herkes. Ama onlar el elele gelince tüm aile tamamlanmış gibi olmuştu, bir tek eksikle, Güney...
Meral, elini havaya kaldırır. Parmağında kocaman, parlak taşlı bir yüzük vardı. Demirle beraber evlilik kararlarını açıkladılar...
Eylül konuşmaya başlar "arkadaşlar size bir haberimiz var. Biliyorsunuz, biz bu zamana kadar zor şeyler yaşadık hepimiz... ama yeniden bir araya geldik, hep beraber ve mutlu bir şekilde. Ben 1 yıl önce şu halde olabileceğimizi tahmin edemezdim... biz dün hastaneye gittik" der.
Cemre "Eylül korkutma beni" der. Serkan da "dur Cemre sakin ol. Kötü birşey değil" der.
Songül de "çatlatmasanıza, söyleyin hadi" der. Eylül de Serkanla bakışır. Serkan "Güney geliyor..." der. Kader "nasıl yani?" diye sorar. Eylül de gülerek "oğlumuz, bir oğlumuz olacak...cinsiyeti ve sağlığından emin olmadan size söylemedik" der. Songül hala anlayamamıştı " bi dakika, siz Güney dediniz..." der. Serkan da "evet, Güney belki bizim yanımızda değil ama hep kalbimizde olacak. Biz Eylülle düşündük ve oğlumuza onun ismini vermeye karar verdik. Tabii senin için de problem olmayacaksa" der. Songül ağlıyordu "kardeşlerim benim... çok teşekkür ederim, çok güzel düşünmüşsünüz..." der. Songül gidip Eylül ve Serkan'a sarılır...Onlar çocuklarıyla, eşleriyle musmutlu bir hayat yaşadılar... Belalar zaman zaman hayatlarından eksik olmadı değil ama onlar birlik olarak üstesinden geldiler...
Songül kalbinin bir yanının hep eksik olacağını biliyordu ama onun tek aşkı kızıydı, onun için yaşadı...
Eylül ve Serkan, 3 çocuğu ile mutlu mesut yaşadı... Cemre ve Kuzey'in bir kızları oldu.
Cenk ve Kader de kariyerlerinde ilerlemek için çocuk sahibi olmayı ertelediler, aynı Meral ve Demir gibi...Evet ilk hikayemin sonuna geldik, Final yaptım çünkü daha fazla ilerletemediğime karar verdim. 101 bölüm yazabileceğimi asla düşünmemiştim başlarken. Ama desteklerinizle bugünlere kadar geldim.
Kırgın Çiçekler hikayem benim için ilk ve gözbebeğim...okurlarıma çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız...
Yeni bir hikayeye başladım. İlgilenirseniz, ona da beklerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgın Çiçekler
FanfictionMaria'sını çok seven Leonardo... Sevdiği için herşeyi kabullenen deniz gözlü bir adam ve onun için herşeyi göze alan bir yosun gözlü kız... Bu ikilinin ve çevresini anlatan bir Kırgın Çiçekler hayali senaryosu...