94.Bölüm - Kriz

402 32 24
                                    

Kapının çalmasıyla Songül irkilir. Herşey o kadar güzeldi ki, onu bir an olsun görmek ve hissetmek... Ona dokunmak, öpmek... Gerçek gibiydi...
Masal hala uyuyordu, üstünü yavaşça düzeltip uykusuna devam etsin diye kapıyı sessizce kapatır. Kapıyı açmadan önce hemen kendi üstünü düzeltir. Aynada bir süre kendine bakar. Sonra da bekletmeden kapıyı açar büyük bir sevinçle... Merti karşısında görünce gülümsemesi söner....
Mert "Beni gördüğüne sevinmedin galiba" der. Songül de "seni gördüğüme sevindiğimi söyleyemem ama ben başka birini bekliyordum..." der üzüntüyle, rüyasının gerçek olmasını diliyordu...

Serkan ve Selim eve gelirler. Evde ses yoktu, Serkan seslenir ama cevap gelmez. Odaya çıkıp baktığında Eylülün Belis'in başında uyuyakaldığını görür. Uzunca bir süre seyreder onları, taa ki Selim seslenip o anı bozana kadar. Serkan yanlarına gidip ince bir çarşafla üstlerini örter, Eylülün yanağından öpüp, uyanmasınlar diye kapıyı kapatıp Selimin yanına gider.

Mert içeri girmek isteyince Songül engel olur, "Söyle bana naaptın? Naaptın Güneye? Sen yaptın dimi? Sen kaçırdın Güneyi! Sen onu öldü gösterdin. Saklıyorsun onu biliyorum. Güneyin ölmediğini biliyorum, birden bire ortaya çıktın. Hepsi senin planındı hepsiii!!! Sen kaçırdın onu saklıyorsun! Hadi söyle yerini gideyim. Kocamı göreyim, Güneyimi göreyim, noolur izin ver..." der, Mertin göğsünü yumruklayarak. Mert ne yapacağını bilemez, sarılır Songüle, Songülü sakinleştirmeye çalışır. Songül ise ağlıyordu....

Kader ve Cenk önce Songülü ziyaret etmek ister. Songül'ün zor bir dönemden geçtiğini biliyorlardı. Songül o sırada Mertle konuşuyordu, Songül kapıyı açana kadar Masal koşup açtı hemen. İçeri giren Kader, Mert ve Songülü tek başlarına sarmaş dolaş görünce şaşırır, olanlara anlam veremez ama bozuntuya vermez. Mert gittikten sonra konuşacaktı Songülle. Mert, Kaderleri görünce gitmek ister. Songül de geçirir onu. Kader neden geldiklerini ve taşınma olaylarını anlatıp Songülle hasret giderdikten sonra hemen Songüle hesap sorar "naaptığını zannediyosun sen Songül? Mertle başbaşa buluşmak da ne? Naapmaya çalışıyorsun sen?" der. Songül de " benimle konuşmaya geldi, özür diledi ve ben sanırım onu affettim. " der. Kader şoktaydı, Mert'in Songüle yaptığı onca şeyden sonra Songülün onu nasıl affettiğini anlamamıştı "ya ben anlamıyorum. Sana neler yaptı bu çocuk. Affedilir gibi değil. Şimdi birden bire ortaya çıkması sence de garip değil mi?" der. Songül de "yeter Kader yeter!! Sen de birden bire ortaya çıktın. Ben burda acımı tek başıma yaşadım hep. Eylül çocuklarıyla uğraşıyordu, Cemre evliliğiyle, Meral konserlere dalmıştı ama sen hiç yoktun. Telefonla iki arayıp hal hatır sormayla olmuyor bu işler Kader! Mert benim yanımda oldu bana destek oldu! " der. Kader duyduklarına inanamıyordu. Gördüğü manzaradan sonra üstüne bir de suçlanmıştı...

Meral, Demir'den gizli oyunculuk çekimlerine gider. Çok mutluydu, hayalleri gerçek olacaktı, sonunda ünlü bir yıldız olacaktı. Deneme çekimleri çok güzel geçmişti ve yorucu bir günün ardından döner. Demir aradığında onu geçiştirir, ama ondan sakladığı için içi hiç rahat değildi...

Cemre'nin ameliyat günü gelmişti. Kuzey son ana kadar yanındaydı. Ameliyathaneye kadar yanındaydı, en son "ben seni burada bekliyorum Maviş, beni sakın fazla bekletme" der. Ama içinde büyük bir korku vardı. Herkese haber vermemekle hata mı yapıyordu?

Eylül birden uyanır. Hemen kızına bakar, ateşi yoktu ve mışıl mışıl uyuyordu. O sırada Serkan yanına gelir. Eylül elini dudaklarına götürerek sus işareti yapıyordu. Serkan da diğer yanına uzanarak kızlarını ortalarına alır. Eylül fısıltıyla "Selim nerde? Sesi çıkmıyor" der. Serkan da fısıltıyla "çok yoruldu, uyuyakaldı." der. Eylül de kafasını sallar tamam anlamında. Öylece birbirlerine bakarlar sonra da gülerek kızlarına bakarlar. Eylül ayaklanınca Serkan da kızının yanağına ufacık bir öpücük kondurup Eylülle beraber odadan çıkar...

Cemre ameliyattan çıkmak bilmiyordu. 4 saat olmuştu ama hiçbir hareket yoktu, 1,5 saat sürmesi beklenen ameliyat neden bu kadar uzun sürmüştü? Kuzey çok korkuyordu..

Eylül ve Serkan çocukların uykusundan istifade ederek başbaşa vakit geçirirler, böyle yalnız kaldıkları pek vakit olmuyordu. Birbirlerine sarılarak film izliyorlardı, Serkan mısır patlatmaya mutfağa gider. O sırada Eylülün telefonuna bir mesaj gelir, gelen mesaja çok şaşırmıştı, o sırada gelen Serkan, Eylülü öyle görünce ne olduğunu sorar. Eylül "yok birşey" diyip geçirse de endişesi yüzünden okunuyordu...

Kırgın ÇiçeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin